- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İran, Nefret Dolu Bir Irkçılıkla Fars Körfezi Terimine Sarılıyor!
Haber:
İran Haber Ajansı (IRNA), İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın şu açıklamasını aktardı: “Irak makamlarının Fars Körfezi yerine (Arap Körfezi anlamına gelen) hayali bir terim kullanmasının ardından Irak’ın Tahran Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı karargahına çağrıldı.” Ve şunu ekledi: “Biz de Irak tarafına, İran halkının Fars Körfezi’nin doğru kullanımı konusundaki hassasiyetini yansıttık.”
Abdullahiyan, şunu da vurguladı: “Irak ile stratejik, kardeşçe ve derin ilişkilere sahip olmamıza rağmen, bu konuda açıkça protestolarımızı bildirdik, Irak Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırdık ve büyük İran milletinin Fars Körfezi'nin doğru kullanımına yönelik hassasiyetini Iraklı tarafa ilettik.”
Yorum:
İran’ın kendisini Arap ülkelerinden ayıran Körfez’i “Fars Körfezi” olarak adlandırması ve bu adlandırmayı Irak ve Arap ülkelerine empoze etmeye çalışması, nesiller boyu miras kalan popülist kültüründe var olan nefret dolu ırkçılığa ulaşan küstahlığını ve kibrini ifade ettiği gibi cahili milliyetçi dürtülerle Araplara karşı körü körüne bir nefreti ifade etmektedir.
Asıl olan her bir devletin kendi egemenliği altındaki şeylere istediği ismi vermekte özgür olmasıdır; o halde hükümetinin Arap Körfezi yarışmalarında Arap Körfezi adını kullanmasından dolayı neden bu Irak Büyükelçi çağrılıyor ve neden hiçbir anlamı olmayan tüm bu yaygaralar koparılıyor?
Yoksa İran Dışişleri Bakanı, Arap ülkeleriyle ilgili yarışmaların Fars Körfezi sloganı altında yapılmasını mı bekliyor? En azından Körfez’in bu tarafı fiilen bu ülkelerin egemenliği altındadır; dolayısıyla yarışmalara katılanların tamamı Arap ülkelerinden olmasından dolayı orayı Fars Körfezi olarak adlandırmaları mantıklı da değildir.
Peki gerçekçi ve ırkçılık içermeyen adlandırmalar olduğu sürece denizlerini adlandırırken istediğini tercih etmelerinin diğer ülkelere ne gibi bir zararı var? Arap ülkelerinin körfezlerine yönelik adlandırmalarına İran ne karışıyor?
İran’ın kendi tarafında olan Körfez’i Fars olarak adlandırmasında ve Arap ülkelerinin de kendi tarlarında olanı Arap olarak adlandırmasında herhangi bir sorun yoktur. Çünkü Arapların adlandırmalarında da İran’ın yaptığı gibi bir anlam ve nispet vardır. O halde neden İran Arap ülkelerine istediği ismi dayatmak istiyor ve Körfez’in Fars olması için bu tekelleşme niye?
Körfez’in, Fars Körfezi olarak adlandırılmasına gelince; bu, Fars Devleti’nin varlığının, Sahabe Rıdvanullahi Aleyhim tarafından yok edilmeden önceydi. Ama yok edildikten sonra değişiklik caizdir, hatta tercih edilmelidir. Örneğin Akdeniz, Bizans devleti Müslümanlar tarafından yenilgiye uğramadan önce Roma Denizi olarak adlandırılıyordu ancak yenilgisinin ardından adı değiştirildi. Aynı şekilde Kudüs şehri, İslam’ın doğuşunda Elia olarak adlandırılıyordu. Ancak fethinden sonra ismi Beytü’l Makdis ve Kudüs-ü Şerif olarak değiştirildi.
Müslümanlar, denizlerin ve şehirlerin adlarını buralardaki yönetim sistemlerinin değişmesine göre değiştirebilirler. İran bakış açısında gerçekten adil olmuş olsaydı, Arap Körfezi yerine İslam Körfezi adlandırmasını önerirdi. Fars Körfezi ismine bağlanmasına gelince; bu, İslami devrimi temsil etmesi gereken yöneticilerinin zihinlerinde gizledikleri ırkçılığın açık bir göstergesidir ve İslam onların yaptıklarından beridir.
İran gerçekten bir İslam Cumhuriyeti olduğunu iddia ediyorsa, o halde neden Körfez’i İslami olarak adlandırmıyor ve sorunu, tüm Müslümanların kabul edebileceği İslami bir çözümle çözmüyor? Neden bu kadar büyük bir inatla Farsça adlandırma üzerinde ısrar ediyor?
Gerçekten bizler bu ırkçı tanımlamayı seçmelerine, kokuşmuş Fars milliyetçiliğine bağlı kalmaları ve bunu da İslam’dan sahte sloganlarıyla örtmeleri dışında bir cevap bulamıyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Hutvânî