Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Mescid-i Aksa’ya Yapılan Saygısızlığı Sadece Halifenin Liderliğindeki Müslümanların Orduları Durdurabilir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Mescid-i Aksa’ya Yapılan Saygısızlığı Sadece Halifenin Liderliğindeki Müslümanların Orduları Durdurabilir!

Haber:

4 Nisan Salı akşamı Yahudi güçleri, namaz kılan Müslümanları terörize etmek için bir kez daha Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediler. Müslümanları oradan çıkarmak için ses bombaları, plastik mermiler ve göz yaşartıcı gaz kullandılar, bu da erkek, kadın, yaşlı ve çocukların boğulmalarına neden oldu. Daha sonra namaz kılanları hiç acımadan vahşi bir şekilde sopa ve silahlarla dövmeye başladılar. Bunun üzerine onlarca kişi yaralandı ve 400’den fazla kişi tutuklandı. Ardından polis koruması altında Yahudilerin Mescide girmesine izin verildi. Haber kaynakları, Yahudi güçlerinin sağlık görevlilerinin yaralıları tedavi etmek için Mescide girmelerini engellediklerini de aktardılar. Nitekim sağlık görevlilerinden biri Yahudi varlığı polisinin saldırısına uğradı ve Mescidin kapılarından birinin dışında yaralandı. Ayrıca ertesi gece, Müslümanlar namazlarını eda ederlerken Yahudi güçleri Mescide baskın düzenlediler. Ramazan ayı boyunca Yahudi varlığı güçleri, her gece teravih namazının bitiminden sonra saat 21.00 sıralarında namaz kılanları Mescid-i Aksa’dan çıkarıyorlar ve Mescide girenlere de kısıtlamalar getiriyorlar. Ayrıca her gün ücretsiz olarak yerleşimcilerin ziyaretlerini sağlamak için özellikle sabah namazından sonra olmak üzere beş vakit namazın ardından Mescidi düzenli olarak boşaltıyorlar.

Yorum:

Mescid-i Aksa’ya saygısızlık yapmak ve namaz kılan Müslümanları terörize etmek, Filistinli Müslümanları aşağılamak ve İslami kutsallar üzerindeki otoritesini genişletmek amacıyla mücrim Yahudi varlığı için bunlar günlük ritüeller haline gelmiştir. Nitekim geçen Ramazan ayında, Yahudi varlığı güçlerinin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi sonucu 300’den fazla Filistinli tutuklanmış ve en az 170 kişi yaralanmıştı; yine geçen Ramazan ayında Yahudi varlığı görevlileri, namaz kılanlara karşı bir kez daha ses bombaları, kauçuk kaplı çelik mermiler ve ses bombaları kullanarak baskın düzenlediğinde 100 Filistinli yaralanmıştı.

Müslümanlar için en kutsal üçüncü yere ve sevgili Peygamberimizin Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in göğe yükseldiği İsra ve Miraç mekanına girenleri ve ibadet edenleri kontrol eden cani bir işgalden daha büyük bir zillet olabilir mi?!

Ramazan, bu ümmet ve İslam’ın hakimiyeti altındaki bu asil din için zaferler ayı olmuştur; örneğin Bedir Savaşı, Mekke’nin Fethi, Endülüs’ün Fethi, Ayn Calut Savaşı, Kudüs ve Filistin’in Haçlılardan kurtuluşuna yol açan Hıttin Savaşı, evet bunların tamamı Müslümanların elde ettiği büyük zaferlere tanıklık etmektedir. Ancak bugün Hilafetin yokluğunda ümmet, felaket üstüne felaket ve zillet üstüne zillete maruz kalmaktadır.

Evet, sadaka fakirler için önemlidir; ancak Filistinli Müslümanları cani Yahudi varlığının kurşun ve bombalarından korumak veya mübarek Filistin’i kurtarmak için dolar ve sterlinler ne yapabilir ki? Elbette ümmetimizi koruması ve bize düşmanlarımıza karşı zafer vermesi için Allah’a yalvarıp dua etmek gerekir; ancak Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: وَالَّذِي نَفسِي بِيَدِه، لَتَأْمُرُنَّ بِالمَعرُوف، وَلَتَنهَوُنَّ عَنِ المُنْكَر؛ أَو لَيُوشِكَنَّ الله أَن يَبْعَثَ عَلَيكُم عِقَاباً مِنْه، ثُمَّ تَدعُونَه فَلاَ يُسْتَجَابُ لَكُمNefsim kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki, ya iyiliği emredip kötülükten nehyedersiniz, ya da Allahu Teala, katından sizin üzerinize bir ceza gönderir. Sonra onun kaldırılması için Allah’a dua ederseniz de duanızı kabul etmez.” Peki bizler, bu mevcut rejimlerin gölgesindeki topraklarımızda var olan küfür yönetimine karşı sessiz kalıp Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetin kalkanı ve koruyucusu ve bu dinin savunucusu olarak nitelendirdiği Nübüvvet Minhacı üzere Hilafete davet etmedikçe Allah bizim ümmetimizi korumak ve topraklarımızı kurtarmak için yaptığımız dualarımıza nasıl icabet edecek ki?

Filistin ancak Müslümanların orduları tarafından kurtarılacaktır; bu ise Yahudi varlığıyla ilişkileri normalleştiren ve onun ilk savunma hattını oluşturan mevcut rejimlerin altında olmayacaktır. Zira bu yöneticiler, Batılı efendilerinin gözüne girmek için kendilerini satmışlardır!

O halde feryadımızı ve çağrılarımızı, Allah’ın kendilerine bu ümmeti ve İslam’ı korumalarını ve bunları Mescid-i Aksa’yı kirleten İslam düşmanlarının bu rezilliğinden kurtarmalarını emrettiği Müslümanların ordularının evlatlarına yönlendiriyoruz? Kardeşlerinizin ve bacılarınızın bu vahşi işgalci tarafından katledildiklerini görmek için daha ne kadar acıya katlanabileceksiniz? Bu mübarek toprakları zalimlerinin pençelerinden kurtarmanın şeref ve mirasını elde edecek bir Selahaddin Eyyubi olmak istemez misiniz? Sonra bu hain rejimlere olan bağlılıktan kurtulun ve sizleri, Kudüs’ü ve işgal altındaki tüm topraklarımızı kurtarmak için harekete geçirecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurmak için nusret verin ki böylece büyük bir sevaba nail olabilesiniz. Zira isimlerinizi ölümsüzleştirecek, ümmetinizi güvene alacak ve Allah’ın izniyle bu azim dine zafer kazandıracak olan bu devlettir.

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: طُوبَى لِلشَّامِ، فَقُلْنَا: لِأَيِّ شَيْءٍ ذَاكَ؟ فَقَالَ: لِأَنَّ مَلَائِكَةَ الرَّحْمَنِ بَاسِطَةٌ أَجْنِحَتَهَا عَلَيْهِمْMüjdeler olsun Şam’a!” Bizler dedik ki: Bu hangi şeyden ötürüdür? Allah’ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Kuşkusuz ki Rahman’ın melekleri kanatlarını Şam’ın üzerine germiştir.” İbn İbad Radıyallahu Anh, şu ifadeyi eklemiştir: Orada Peygamberler yaşamıştır. Kudüs’te bir peygamberin namaz kılmadığı ve bir kralın ulaşmadığı tek bir karış dahi yoktur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Nesrin Nevaz

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER