- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Birleşik Arap Emirleri (BAE) Yöneticileri, Yahudiler İçin Koşuşturuyorlar!
Haber:
05/05/2023 Cuma günü BAE’nin başkenti Abu Dabi’de, Yahudi varlığının sözde “Bağımsızlık Günü” münasebetiyle bir tören düzenlendi. Bu ise türünün ilk örneği olup törene, başta BAE Devlet Bakanı Ahmed Ali Al Sayegh, BAE'nin Yahudiler Büyükelçisi Muhammed Âl Haca, Yahudilerin Abu Dabi Büyükelçisi Amir Hayek’in yanı sıra yerel iş adamları, yabancı büyükelçiler ve hahamlar olmak üzere 650'den fazla kişi katıldı. (Dünya el-Vatan, 06/05/2023)
Yorum:
Yahudilerin kutladıkları ve buna Bağımsızlık Günü adını verdikleri günün, onların Filistin’i gasp ettikleri günle aynı gün olduğu bir sır olmayıp BAE’nin yöneticileri bunu biliyorlar; buna rağmen onlar, her bir Müslüman için bu trajik yıldönümünde Yahudilerin kutlamaların katılıyor ve Peygamberlerin katilleriyle birlikte dans edip şarkı söylüyorlar. Nitekim BAE mücrimlerinin Yahudilerle onların kutlamalarına katıldıkları sırada Yahudi ordusu, Nablus’ta mübarek Filistin’in evlatlarından üç gencin ve bir kadının kanını döküyordu; hatta bu suçun üzerinden daha iki gün bile geçmemişken Tulkarim’deki Nur Şems kampından iki gencin daha kanını dökmüş, ardından uçaklarıyla Gazze Şeridi’ne baskınlar düzenleyerek on beş şehidin yükselmesine yol açmıştır. Dolayısıyla Yahudiler mübarek topraklara ayak bastığından beri Filistin halkının acıları hiç dinmedi; buna rağmen BAE’nin yöneticileri ve diğerleri, hiç kimseden utanmadan aleni ve açık bir şekilde Yahudilerin Filistin’i gasp etme kutlamalarına katılıyorlar!
El-Hak Tebâreke ve Teala Muhkem Kitabı’nda şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ * فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِم يَقُولُونَ نَخْشَى أَنْ تُصِيبَنَا دَائِرَةٌ فَعَسَى اللَّهُ أَنْ يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِنْ عِنْدِهِ فَيُصْبِحُوا عَلَى مَا أَسَرُّوا فِي أَنفُسِهِمْ نَادِمِينَ “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez. Kalplerinde hastalık bulunanların: "Başımıza bir felâketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih, yahut katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı pişman olacaklardır.” [Maide 51-52] Nitekim Müfessirlerin çoğu, bu ayetin müminlerden dışında Yahudilere sevgi besleyen ve onlarla nasihatleşen münafık insanlar hakkında indiği görüşünü benimsemişlerdir. Böylece Allah Azze ve Celle, münafıkların sıfatlarını ve onların amellerini açığa çıkardığı gibi onların kalplerindeki habisliği ve hastalığı da ifşa edip su yüzüne çıkarmıştır. Öte yandan Müslüman, bu ayetlerin, kafirleri dost edinmek ve müminlere ve Rabbani alimlere düşmanlık etmek için koşuşturup duran özelde BAE yöneticilerine, genelde ise diğer Ruvaybidalara nasıl da tam olarak mutabık olduğunu görmektedir. هُمْ لِلْكُفْرِ يَوْمَئِذٍ أَقْرَبُ مِنْهُمْ لِلْإِيمَانِ “Onlar o gün, imandan çok, kâfirliğe yakın idiler.” [Al-i İmran 167]
Allah Subhanehu, bu mücrimlerin, münafıklıklarından ve müminlere tuzak kurmalarından dolayı pişman olacaklarını vaat etmiştir; nitekim bu, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde gerçekleşmiştir. Zira Mekke fethedilip ardından Arap Yarımadası İslam’ın hakimiyeti altına girince, Yahudilerin ve onların münafık kölelerinin kökleri kazınmıştı. Bugün aynı şekilde bizler de, Allah Subhanehu ve Teala’nın bize vaat etmiş olduğu, kafirlerin ve münafıkların köklerini kazıyacak, Filistin’i kurtaracak, İslam risaletini bir hidayet ve nur risaleti olarak dünyaya taşıyacak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti gerçekleştirmek için çalışıyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Velid Belibel