Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Dolar Amerika İçin Bir Amaç Değil Bir Araçtır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Dolar Amerika İçin Bir Amaç Değil Bir Araçtır!

Haber:

Guterres: Güvenlik Konseyi’ni ve Bretton Woods sistemini günümüz dünyasının gerçeklerine göre yeniden düzenlemenin zamanı geldi. (elnashra.com)

Yorum:

Amerika kapitalist bir ülkedir, aslında dünyadaki kapitalizmin lideridir. Öncesinde, sonrasında ve her zaman çıkara dayalı kapitalist ideoloji temelinde kurulmuştur.Kapitalist ideolojide gerçekte çıkar ve fayda dışında hiçbir şey kutsal değildir ve kapitalizmin ekonomi ve paraya bakış açısında çıkar, diğer değerlere bakılmaksızın fayda ve maddi değerleri gerçekleştiren her şeydir. Dahası (ruhi, ahlaki ve insani) gibi geri kalan değerleri umursamıyorlar ve bunları, maddi değere, yani menfaate -ki bu paradır- hizmet etmeye yönlendiriyorlar; böylece ekonomi, kapitalist düşünceye göre gelişiyor.

Bu Guterres’e, Güvenlik Konseyi’ne, Birleşmiş Milletlere, Dünya Bankası’na ve Uluslararası Para Fonu’na gelince; tüm bu kurumlar, Amerika’nın dünya üzerindeki nüfuzunu genişletmeye yönelik araçlarıdır. Dolayısıyla önceden bir Amerikan düzenlemesi olmadan ve bunun da ötesinde Amerika’nın kabulü olmadan bu organlardan biri tarafından böyle yüksek dozlu bir açıklama yapılamaz.

Hatta gelişmekte olan ekonomilerin sahipleri olarak nitelendirilen ülkelerin çoğu, onların siyasi vakıaları ve iktidardaki siyasi çevrelerin vakıaları, tabiiyet, politikalar ve sadakat noktasında ajan devletler olmanın veya Amerikan yörüngesinde dönmenin dışına çıkmazlar. Dolayısıyla onların politikalarının, uluslararası anlaşmalarının, Dolar ile ilgili açıklamalarının ve hatta Güvenlik Konseyi’ndeki reformlarının, Amerika’ya, onun araçlarına, kurumlarına ve çıkarlarına karşı ideolojik ve ciddi bir başkaldırı olması tasavvur edilemez.

Kapitalist düşüncede çıkar ve pragmatizmin gerekliliklerinden biri de, devletin, onun politikalarının ve planlarının, çıkarların döndüğü yerde dönmesidir. Dolayısıyla çıkar tabiilerden birinin güçlenmesini gerektiriyorsa, onu bir emekçi savaşçısı, mazlumların yardımcısı ve Amerikan düşmanı olarak göstermekte bir sıkınca yoktur! Eğer çıkar ajanlardan biriyle, herhangi bir yerdeki halkçı hareketleri ezecek gündemleri uygulamak için kendisine para ve nüfuz sağlamak amacıyla daha önce uygulanan uluslararası yaptırımları kaldırarak bir nükleer anlaşma yapmayı gerektiriyorsa, aynı şekilde bunda da bir sakınca yoktur! Yine mesele, tabi ülkedeki ekonomik çarkı döndürmek ve ajan siyasi çevrenin kendisine emanet edilen Amerikan gündemlerini uygulamadaki yeteneklerini güçlendirmek amacıyla bir tabi ülkeyle başka bir ülke arasındaki ticarette Doları terk etmeyi gerektiriyorsa, aynı şekilde bunda da bir sakınca yoktur.

Onların ideolojilerinde Dolar, nüfuzu genişletmek için fayda ve çıkar gayesini gerçekleştirmenin bir aracıdır. Dolayısıyla Amerika için kutsal olan, çıkardır. Bu yüzden Amerika, Doların çıkarını engellediğini, kâr ve kazançtaki menfaatlerini ortadan kaldırdığını, kendisine olan zararının daha da arttığını ve zararlarını dünyanın yüklenmesi gerektiğini görürse, o zaman küresel olarak Doları empoze etmeyi hafifletmede ve hatta bir para sepeti, dijital para birimi veya başka bir çıkış yolu ve başka bir seçenekle ondan vazgeçmekte bir sakınca yoktur.

Bu nedenle Güvenlik Konseyi, Bretton Woods sistemindeki reformlar, Dolar sistemi ve bununla ilgili herhangi bir konuşma Amerika’nın liderlik ettiği faydacı kapitalist ideolojinin temellerine yönelik farklı ideolojik temellerden değilse ve bu ideolojiyi taşıyan bağımsız ve güçlü bir devlet yoksa, o zaman konuşma kesinlikle Amerika’nın tercihlerinin, izinlerinin ve düzenlemelerinin dışında olamaz. Dolayısıyla pratik ve vakıa olarak, İslam ideolojisi, Hilafet yönetim sistemi ve Hilafet Devleti’nde uygulanacak mali işlerin idaresiyle ilgili şerî hükümlerin dışında açgözlü Amerikan kapitalizmine karşı koyabilecek bir hayat nizamı, bir yönetim sistemi ve bir ekonomik sistemi taşıyan herhangi bir ideoloji yoktur.

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْكِتَابِ آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلَأَدْخَلْنَاهُمْ جَنَّاتِ النَّعِيمِ * وَلَوْ أَنَّهُمْ أَقَامُوا التَّوْرَاةَ وَالْإِنجِيلَ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْهِم مِّن رَّبِّهِمْ لَأَكَلُوا مِن فَوْقِهِمْ وَمِن تَحْتِ أَرْجُلِهِم مِّنْهُمْ أُمَّةٌ مُّقْتَصِدَةٌ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ سَاءَ مَا يَعْمَلُونَŞayet Ehl-i kitap iman edip günahtan sakınma çabası göstermiş olsalardı, kuşkusuz biz de kötülüklerini yüzlerine vurmaz ve onları nimeti bol cennetlere koyardık.Şayet onlar Tevrat’ı, İncil’i ve rableri tarafından onlara indirileni doğru dürüst uygulamış olsalardı göğün ve yerin türlü türlü nimetlerinden yararlanırlardı. İçlerinde aşırılığa kaçmayan bir zümre var; onlardan bir çoğunun yaptıkları işler ise pek kötüdür.” [Maide 65-66]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Yasir Ebu Halil – Sao Paulo (Brezilya)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER