- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Görüldüğü Gibi Hiçbir Şey Tesadüf Değildir!
Haber:
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen şöyle dedi: “Suriye’deki savaşı sona erdirmek için, son diplomatik hamlelere, sahadaki gerçek eylemin de eşlik etmesi zorunludur.” Ayrıca son hamlelerin, “ilerlemek için gerçek bir fırsat sağlayabileceğine” dikkat çekti.
Son siyasi ve insani gelişmeler hakkında BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde Pedersen, şunları açıkladı: “Suriye rejimi ile devam eden doğrudan diyalog ve Suriye'nin toprak bütünlüğü ve ulusal uzlaşmaya yönelik çalışmalar gibi 2254 sayılı Kararla ilgili dile getirilen endişeler de dahil olmak üzere bir dizi diplomatik girişim, çözüm bulma hızını artırmaya çalışmaktadır.”
Yorum:
Görüldüğü üzere Ağustos 2022'de rejimle uzlaşmaya ilişkin yapılan açıklamalar, daha sonrasında da propagandası yapıldı gibi asla bir tesadüf veya hata değildir. Nitekim bunu, bunu başarmak için atılan adımlar izledi; bu adımlardan sonuncusu, mücrim rejimin başı Beşar Esad’ın, gerçek niyeti ortaya koyan Cidde’de düzenlenen Arap zirvesine katılması olmuştur. Devrime ve devrimcilere empoze edilmek isteneni ortaya koyan sadece bu değildir. Daha ziyade sözde Heyet Tahrir eş-Şam istihbarat servisinin Hizb-ut Tahrir gençlerine ve seslerini yükselten birçok aktiviste yönelik düzenlenen organizeli kampanyada vardır. BM elçisi Pedersen’in açıklamasını teyit eden işte budur.
Şiddetli bir kampanya ve bölgelere yönelik korkunç saldırılar düzenlemek, planlarını geçirmek isteyenlerin boğazına bir diken olarak dursun; zira evlerin kapılarını kırarak baskın düzenlediler, evlerin kutsallığını çiğnediler ve orada fesat saçtılar.Bu, hiçbir şeyin tesadüfen olmadığına dair yeterli bir delildir; dahası cephelerin durdurulması, Hilafet fikriyle mücadele edilmesi ve bunun aşırılık yanlısı bir fikir olarak görülmesiyle ilgili sızan açıklamalar da bunu teyit etmektedir. Aynı şekilde ifsat edenlerin varlığını istemediğiniz haklarınızın eşiğindesiniz gibi sözler de buna eşlik etmiştir. İşte tüm bunlar, Pedersen’in açıklamalarını teyit etmektedir.
Tüm bu silsile ülke içinde, (Terörle Mücadele ve Suriye Devleti’nin Egemenliğini Koruma) gibi başlığı kalın hatlarla çizilmiş dışardan alınan kararların uygulanmasında kendilerini bir araç olarak sunanların olduğunu teyit ediyor. Ayrıca Hilafet fikrine ve onun için çalışanlara saldırarak savaşmakla ilgili konuşma ve haklardan bahsetmek de bunu teyit etmektedir.
Gerçekleştirilen alçak eylemin satır araları bir sonraki aşamanın sloganının, tüm devrim halkı için, kararların uygulanmasına engel olmayı düşünenlerin şiddetli bir şekilde bastırılacağına ve hiç kimsenin karşıt ses yükseltmesine izin verilmeyeceğine dair mesajlar barındırmaktadır.
Pedersen’in açıklamalarından ve tanık olduğumuz eylemlerden sonra bugün devrim büyük bir aşamadan geçiyor; bu yüzden ya çabaları birleştirir, birlik olur ve tüm bunları ortadan kaldırmak, uygulanmasına engel olmak ve herhangi bir aracın bunları geçirmesine mani olmak için harekete geçeriz ki -bu, bunlara karşı sesleri yükseltilmek ve bunlara karşı durmak için toparlanmakla olur-, ya da bu sahnenin hakim olmasına sessiz kalmaya devam ederiz ki böylece bunlar hayata geçirilecek, dolayısıyla da ülke ve insanlar, hobisi öldürmek ve işkence etmek olanlara teslim edilecektir.
Aman ha aman herkes tüm olup bitenlere karşı sorumluluğunu taşısın; o halde muhlis mücahidler sözlerini söylesinler ve ileri gelen kanaat önderleri, aktivistler ve aşiretlerin ileri gelenleri seslerini yükseltsinler. Zira gelmekte olan artık sessizliğe tahammül edemez. إِنَّ فِي ذَلِكَ لَعِبْرَةً “Elbette bunda, büyük bir ibret vardır.” [Nâziat 26]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della - Suriye