- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Fransa, Ülkenin Laikliğini ve Kirli Değerlerini Korumak Amacıyla Okullarda Abaye (Pardösü ve Çarşaf) Giyilmesini Yasaklıyor
Haber:
Fransa Eğitim Bakanı Gabriel Attal, Fransız okullarında abaye giyilmesini yasaklayacağını açıklayarak, bu İslami elbiseyi giymenin ülkede eğitim alanında uygulanan katı laik yasaların ihlali anlamına geldiğini kaydetti. (El-Cezire Net)
Yorum:
Zaman zaman Fransız makamları bizi, 2021 yılında korunması ve muhafaza edilmesi yönünde yasa çıkardığı “devletin laik değerlerinin korunmasını” gerekçe göstererek Müslümanları hedef alan ve onların dinlerinin hükümlerine ve ritüellerine bağlılıklarını kısıtlayan bir kanun veya kararla karşı karşıya bırakıyor; zira bu yasa gereği camilerin denetlenmesi, kayıtsız okulların kapatılması ve imamların bağlılık yemini imzalamaya zorlanmasını kapsayacak şekilde Müslümanlara karşı sert ve adaletsiz önlemler alındı. Ayrıca bu yasa kolluk kuvvetlerine, İslami aşırıcılık olarak adlandırdıkları olguyla mücadele bahanesiyle dini derneklere müdahale etme ve yabancı fonları sınırlama konusunda daha fazla yetki vermiştir; hatta bu mesele, Fransız yetkililerinin, bazı eğitim departmanlarından Ramazan Bayramı’nda okulda bulunmayan Müslüman öğrencilerin sayılarını talep etmelerine kadar ulaşmıştır. Zaten bu yasa çıkmadan önce de kamusal hayatta ve eğitim kurumlarında başörtüsü ve peçe takılması yasaklanmıştı.
Fransa’nın sorunu başörtüsüyle, cilbabla, peçeyle, bir kumaş parçası veya giyilen bir bez parçası olan abaye (pardösü ve çarşaf) ile değildir, aksine Fransa’nın sorunu İslam ve Müslümanlarladır; zira Müslüman kadınlar, bu elbiseleri şerî hükümler olmasından dolayı giymekteler ve Müslümanları dinlerinden ve İslami kimliklerinden vazgeçirip Batı kültürünü ve onun yozlaşmış kavramlarını benimsetmeye yönelik ciddi çabalarına rağmen Müslüman kadınlar, dinlerine olan bağlılıklarını göstermişler ve dinin değerlerine ve hükümlerine sımsıkı sarılmışlardır.
Macron birçok kez İslam'ı eleştirmiş, hatta İslam’ı dünyanın tüm ülkelerinde kriz yaşamakla suçlamıştır. Hakikatte ise kendi ülkesi iç ve dış krizler yaşamaktadır; zira dahili olarak zor yaşam koşullarına karşı protesto ve oturma eylemlerinin yanı sıra Macron’un çıkardığı emeklilik yasasına karşı protestolar gerçekleşirken harici olarak da kindar sömürgeci mirası ve özellikle de Afrika’daki sömürge halklarına karşı işlediği suçlar peşini bırakmamaktadır.
Macron ve hükümetinin sımsıkı sarıldığı ve Müslümanlara karşı adaletsiz olan yasalarını koruduğu için meşrulaştırdıkları laiklik ve yozlaşmış cumhuriyetin değerleri, ne kendi halkına ne de başkalarına, hiçbir mutluluk, huzur ve iyi bir yaşam getirmeyecek, aksine onlara hayatın her alanında sefalet ve sıkıntı getirecek ve toplumlarını, çürüme ve parçalanmanın egemen olduğu yozlaşmış bir topluma dönüştürecektir. Bu yüzden bugün insanlığın, kendisini kapitalizmin ve insan yapımı kanunların getirdiği sıkıntı ve sefaletten kurtaracak Rabbani bir sistemin tatbik edilmesine ihtiyacı vardır; bu ise Hilafet Devleti’nde tatbik edilecek İslam Nizamıdır.
أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ
“Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.” [Mülk 14]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Berâe Münasıra