Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Bilakis Fertlerin Ayrılması Değil Orduların Seferber Edilmesidir Ey Ebu Ubeyde!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Bilakis Fertlerin Ayrılması Değil Orduların Seferber Edilmesidir Ey Ebu Ubeyde!

Haber:

Ebu Ubeyde, Salı günü “el-Aksa” uydu kanalında yayınlanan bir televizyon konuşmasında şunları söyledi: Direniş, tüm cephelerde “İsrail” güçleriyle karşı karşıya geldi, düşman hatlarının arkasına operasyonlar ve sızmalar gerçekleştirdi, onlarla şiddetli ve doğrudan çatışmalara girdi. Ebu Ubeyde, işgal ordusunun “kavurulmuş toprak” politikasını benimseyerek kara harekâtı yaptığını ve kara, hava ve deniz bombardımanlarıyla da büyük bir yıkım meydana geldiğini açıkladı. “Bu ümmet içindeki her bir onurlu asker ve savaşçıyı, bu fırsatı değerlendirip bu savaşa katılmaya” çağırdı ve direnişin “hala yapacak çok işi olduğunu ve Gazze’nin düşman için bir mezarlık, onun askerleri ile siyasi ve askeri liderleri için ise bir bataklık olacağını” vurguladı. (El-Cezire Net, uyarlanmıştır)

Yorum:

Adı dünyanın kulaklarını dolduran, sadece Gazze ve Filistin’de değil, aksine tüm İslam beldelerinde, gaspçı düşmana karşı yükselip yaraların ve acıların üstesinden gelerek izzet ve ihtişamın simgesi haline gelen Ebu Ubeyde... Şimdi ben onun konuşmasında geçen bazı hususlar hakkında yorum yapacağım; bunu ise, geçen Ekim ayının yedisinde, gaspçı düşmana meydan okumak ve onun burunlarını toprağa sürtmek için izzetli Gazze’nin gençlerine liderlik ederken sahip olduğu konumdan dolayı yapıyorum; zira gasp ettikleri yerlere girdiklerinde düşmanı sersemleten ve ona aklını kaybettiren bir sürpriz yapmışlar ve düşmana hak ettiği zillet ve aşağılanmayı tattırmışlardır; bu da düşmanın tüm vahşetiyle Gazze halkına saldırmasına ve kaybettiği gururunu ve boşa giden onurunu yeniden kazanırım umuduyla öfkesini ve kinini onlara kusmuştur!                                                         

Bu eşit olmayan savaş, Yahudi varlığının despot ve vahşi ordusu ile imanından ve bu imanın verdiği güçlü sabır ve metanetten ve Allah’ın vaadi gerçekleşene kadar bu işgalciye karşı direnme konusundaki ısrarından başka hiçbir şeyi olmayan savunmasız halk arasındadır; nitekim bu şerli işgalci üstün geldi ve ona, çocukları paramparça eden, kadınları yaslı bırakan ya da onları cansız cesetlere dönüştüren vahşi ve suç eylemlerinin vebalini tattırdı; bunun üzerine Gazze halkından yaşayanlar kendi topraklarında yerinden edildiler, zira ne evlerinde ne de dışarıdaki barınaklarda güvende değillerdi, bu nedenle karadan, denizden ve havadan üzerlerine yağan top mermilerinden ve füzelerden kaçmak için okullara, camilere ve hatta hastanelere sığındılar ve bu da beraberinde ölüm korkusunu getirdi.

Yaptığı şu son açıklamasının ardından sözümü Ebu Ubeyde’ye yöneltiyorum: “Bu ümmet içindeki her bir onurlu asker ve savaşçıyı, bu fırsatı değerlendirip bu savaşa katılmaya” çağırdı ve direnişin “hala yapacak çok işi olduğunu ve Gazze’nin düşman için bir mezarlık, onun askerleri ile siyasi ve askeri liderleri için ise bir bataklık olacağını” vurguladı…

Diyorum ki: Her bir asker ve savaşçıyla değil ey Ebu Ubeyde, aksinetümeniyle, ordusuyla, uçaklarıyla, tanklarıyla, toplarıyla ve silah fabrikalarıyla katılmalıdır… Diğer bir ifadeyle devletiyle katılmalıdır; zira asker ve savaşçıların ordu saflarından kaçıp direnişe katılmaları sana bir fayda sağlamayacaktır; desteğin, lojistik desteğin ve hava desteğinin olmaması nedeniyle direnişin ne gibi sıkıntılar yaşadığını en iyi sen bilirsin; bu da mücahitleri ve şehirlerini, insanları parçalara ayıran ve binaları harabeye çeviren düşman uçaklarının bombalarının ağırlığı altında bırakmaktadır. Bu yüzden çivi çiviyi söker.

Düşman varlık, sistemi, ordusu ve silahları olan bir devlettir... Bu yüzden düşmanın silahlarından üstün olmasa da eşdeğer bir sisteme, orduya ve silahlara sahip bir devlet ancak bu varlığı ortadan kaldırabilir. Evet ey Ebu Ubeyde, Yahudi varlığı kartondan bir devlet olsa da ancak büyük devletlere dayanıyor, dahası büyük devletler ona yardım edip destek veriyor. Gazze’deki kahraman mücahitlerimize gelince, onlar kuşatılmış ve sınırlı güce sahip bir grup veya cemaat olup onların, gerek onlara gerekse kararlılıklarına destek verecek gerçek bir desteğe ihtiyaçları olduğu gibiAllah düşmanlarına ve onların arkasındakilere karşı duracak güçlü ordusu olan bir devlete ihtiyaçları vardır.

Senden, korkak liderlerine karşı gelmeleri, aşağılık ajan yöneticilerinin tahtlarını yıkmaları, Gazze ve halkını kurtarmak, dahası tüm Filistin’i özgürleştirmek için orduları harekete geçirecek İslam Devleti’ni kurmaları için asker ve subaylara çağrıda bulunmanı istiyoruz. Daha sonra İslam Devleti, Müslümanların geri kalan topraklarını da kurtaracak, Müslümanların onur ve gururlarını geri kazandıracak ve düşmanlarına korku salacaktır. Azim olan Allah doğru söyledi: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَAllah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Esma El-Cabe

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER