- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İslam Ümmetine, İşgalcinin Ülkemize Yönelik Saldırısının Nedeni Olan Cehalet, Aldatma ve Slogan Atma Hastalığından Daha Büyük Bir Hastalık Bulaşmamıştır
Haber:
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsrail” savaş suçu işliyor ve hukuk önünde hesap vermelidir, dedi. (Ajanslar)
Yorum:
Bizler Gazze’de yaşananları, tüm bunlara Filistinli Müslüman halka yapılan bombalamanın, yerinden edilmenin ve her türlü zararın eşlik ettiğini, hatta tedavi olmaları için hastaneye nakledilen yaralıları, hastanenin bombalandığını ve oradan şehit olan ölülerin çıktığını izliyoruz; işte tüm bu acı görüntüler Gazze’den aktarıldı ve bunun üzerine başta Müslüman ordular olmak üzere tüm Müslümanların Gazze’deki ve tüm Filistin’deki kardeşlerine yardım etmek için ayağa kalkmaları gerekiyordu; ancak gerek onlardan gerekse liderlerinden gelen sadece hayal kırıklığı oldu! Recep Tayyip Erdoğan da bunlardan sadece bir tanesidir; zira onun bu açıklaması, ihanetinin ve başta Amerika olmak üzere Batı’ya olan bağlılığının bir kanıtıdır. Çünkü o, uluslararası hukuk talep ediyor ve sanki caydıracak ve hesap soracak bir hukuk varmış gibi konuşuyor! Her şeyden önce Müslümanlar Allah’ın şeriatına göre muhakeme olunmalıdırlar ve bu uluslararası kanunların ve mahkemelerin onlar için hiçbir değeri yoktur.
Yahudi varlığının yargılanmasını talep ettiği kanun hakkında Erdoğan’a sorumuz şudur; bu kanun batıla dayalı olup hükümleri de kâfir Batı’nın kaprislerine göre tesis edilmedi mi? O halde nasıl olur da sen, dinini seven bir Müslüman olduğunu ve bir zamanlar Müslümanların kalkanı ve koruyucu olan ve tüm dünya düzeyinde eşi benzeri olmayan bir gücü olan bir ülkenin başkanı olduğunu iddia edebilirsin?! Dolayısıyla Erdoğan’dan sadır olan şey, küfrün başı Amerika’ya itaatin ve sadakatin dışına çıkmayan hükümetinin politikasının hakikatini ifşa etmekten başka bir şey değildir. Bu yüzden Erdoğan’ın da herhangi bir Batılı ülkenin cumhurbaşkanından hiçbir farkı yoktur. Eğer gerçekten o İslami değerleri taşıyan bir Cumhurbaşkanı olmuş olsaydı, Müslüman kadın ve erkeleri ve bedenleri paramparça olmuş çocukları savunmak için ülkesinin ordusunu harekete geçirirdi; dolayısıyla o, bu utanç verici açıklamayı yapmak yerine en azından toprakların halkına iade edilmesini ve işgale bir son verilmesini talep etse daha iyi olmaz mıydı?!
Gazze olayları, İslam’ı sevdiklerini ve savunduklarını iddia ederek Müslümanların duygularını manipüle ediyor olsalar da bu yöneticilerin hakikatini ve cafcaflı sloganlarının yanlışlığını halklara ifşa etmiştir. Bu yüzden tüm dünyadaki Müslümanlar, Allah’ın şeriatı ile yönetecek ve ordusu, Müslümanları koruyan, destekleyen ve savunan bir İslam ordusu olacak bir İslam Devleti’nin kurulması dışında kendileri için bir kurtuluşun olmadığını kesin olarak bilmelidirler. Zira bu hükümetler, hareket eden, intikal eden ve karar veren Amerika’nın elindeki araçlardan başka bir şey olmadıkları gibi yöneticiler de onların emirlerini yerine getiren aşağılık askerlerden başka bir şey değillerdir.
Ey Müslüman orduları: Artık bu hain yöneticilere olan kölelik bağını boynunuzdan kaldırıp atmanızın, onları devirmek için harekete geçmenizin ve Allah katında kendinizi temize çıkarmanızın zamanı gelmiştir; aman ha Allahu Teala’nın haklarında şöyle buyurduğu kimseler gibi olmayın:وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَا “Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar, derler.” [Ahzab 67] Dolayısıyla bugünkü görev, Filistin’deki kardeşlerimize yardım etmek için mümkün olduğunca ciddi bir şekilde çalışmaktır ki böylece Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Müslümanları şu şekilde nitelendirdiği hadisini uygulamış olalım: مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى “(Müslümanlar) bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Abdullah – Irak