Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Zafer Başınızın Üstündedir; O Halde Onu Üzerinize İndirin!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Zafer Başınızın Üstündedir; O Halde Onu Üzerinize İndirin!

Haber:

Yahudi varlığının, izzetli Gazze’ye yönelik yıkımı…

Yorum:

Allah’ın mübarek günlerinden bir gün olan, dünyadaki Müslümanların başlarını kaldıran izzetli günlerden ve nesilden nesle aktarılacak günlerden biri olan 7 Ekim’de Gazze savaşının patlak vermesinin ardından, boncuk gözler direndi, hak karşısında batılın gücü kırıldı ve Müslüman orduların gücüne karşı koyamayacak kadar kırılgan, karton ve yıpranmış bir varlık olan gaspçı Siyonist varlığın gerçeği ortaya çıktı.

Mücahitlerin o büyük günde yaptıklarına Yahudi varlığının tepkisi çok sert oldu; çünkü Yahudiler, halklara baskı yapan ve orduların hakka ve ehline yardım etme, cihat ilan etme, ülkeyi kurtarma ve insanları koruma rolünü engelleyen Yahudilerin koruyucuları ve Batı'nın ajanları olan genel olarak Müslüman ülkelerindeki mevcut rejimlerden ve özel olarak da çevre ülkelerden emindiler. Bu yüzden Yahudiler, Gazze’de haddi aştılar, ekini ve nesli tahrip ettiler ve iman, onur, izzet, kararlılık ve sebatkârlık dışında her şeyi yok ettiler; bu da Gazze halkını semanın yükseklerine çıkarttı ve onu ilk sahabe-i kiramın imanına rakip kıldı…

Bu katliamlar ve soykırım karşısında dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar harekete geçerek Gazze halkına destek vermek için gösteriler yaptılar ve soykırımın sona ermesini, Filistin sorununa çözüm bulunmasını ve Yahudilerin hesap vermesini talep ettiler; Yahudilerin imha konusunda ısrar etmesiyle birlikte başta Amerika ve Birleşmiş Milletler olmak üzere Batılı ülkeler tarafından savaşın durması, iki devletli çözüm, Siyonist varlıkla kapsamlı barış ve onun tanınması gibi Filistin meselesine yönelik çözüm önerileri ortaya atıldı! Şerî olmayan bu çözüm, talep edilmesi caiz olmayan ve Allahu Teala’nın razı olmadığı bir çözümdür; bu yüzden Yahudi varlığını tanımak, onunla barış yapmak ve normalleşmek söz konusu olamaz. Filistin sorunu için kendi tasavvurlarına göre bir çözüm ortaya atan alimler ve İslami kuruluşlar tarafından yapılan çağrılardan bazıları şunlardır:

* Müslümanlardan Gazze halkı için sık sık dua etmelerini talep etmek.

* Siyonist varlığı destekleyen ürünlerin boykot edilmesi.

* Bağışlar toplayıp Gazze halkına gönderilmesi.

* Gazze halkı için bir çıkış yolu olması niyetiyle Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmak.

* Yahudilerin suçlarının sosyal medyada tüm dünyaya yayılmasına katkıda bulunmak.

* Batı Şeria ve Lübnan sınırlarında direnişin aktifleştirilmesi.

Bu tasavvur ve önerilerin, hem beslemediği hem de aç bırakmadığı akıl sahibi kişi için bir sır değildir!Müslümanlar bunu savaşın başlangıcından bu ana kadar yaptıkları halde bunun Gazze halkına ne faydası oldu?! Bilakis bununla yetinmek, Allah Azze ve Celle katında büyük bir günah olup Filistin meselesini de çözmeyecektir; zira Filistin meselesi, orduları harekete geçirerek Allah yolunda cihat etmek ve en önemlisi bu varlığın koruyucusu olan tahtların yıkılması olmak üzere bunu engelleyen her türlü engeli ortadan kaldırmak yoluyla gaspçı ve işgalci Siyonist varlığın ortadan kaldırılmasını gerektirmektedir.

Ümmet, bu tek şerî çözümü benimsemediği takdirde Filistin meselesi için bir çözüm olmayacak ve katliamlar, Gazze, Batı Şeria, Kudüs, iç bölgeler ve diğer bölgelere yayılarak devam edecektir.

Bu bağlamda Allah Azze ve Celle Kerim Kitabı’nda, Uhud savaşında Müslümanlar yenilgiye uğrayıp kalplerinde hastalık olanlar Allah’ın bize vaat ettiği yardım hani nerede diye sorgulamaya başladıklarında Allah onlara yardım vaadini zikretmiştir? Nitekim Allah onların bu sözlerine cevap vermiş ve kıyamet gününe kadar okunacak olan ve içerisinde birçok ibretlerin olduğu ayetler indirmiştir; zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ اللهُ وَعْدَهُ إِذْ تَحُسُّونَهُم بِإِذْنِهِ حَتَّى إِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَازَعْتُمْ فِي الْأَمْرِ وَعَصَيْتُم مِّن بَعْدِ مَا أَرَاكُم مَّا تُحِبُّونَ مِنكُم مَّن يُرِيدُ الدُّنْيَا وَمِنكُم مَّن يُرِيدُ الْآخِرَةَ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْ وَلَقَدْ عَفَا عَنكُمْ وَاللهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَSiz Allah’ın izni ile düşmanlarınızı öldürürken, Allah, size olan vadini yerine getirmiştir. Nihayet, öyle bir an geldi ki, Allah arzuladığınızı (galibiyeti) size gösterdikten sonra zaafa düştünüz; (Peygamberin verdiği) emir konusunda tartışmaya kalkıştınız ve âsi oldunuz. Dünyayı isteyeniniz de vardı, ahireti isteyeniniz de vardı. Sonra Allah, denemek için sizi onlardan (onları mağlup etmekten) alıkoydu. Ve andolsun sizi bağışladı. Zaten Allah, müminlere karşı çok lütufkârdır.” [Al-i İmran 152]

Allah Subhanehu, onlara verdiği yardım vaadini yerine getirdi ancak Müslümanlardan bir grup Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in askeri planla ilgili emrine muhalefet edince yenilgiye uğradılar ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve Sahabenin ileri gelenleri onlarla birlikte olmasına rağmen galip gelemediler.

Başka bir olayda Allah Azze ve Celle, İsrailoğullarına kutsal toprakları kendilerine takdir ettiğini ve tek yapmaları gerekenin kapıdan girmek olduğunu zikretmiş ve onlara, şayet girerlerse galip geleceklerini haber vermişti; fakat onlar ödlek ve korkak olduklarından içeri girmediler ve kırk yıl boyunca bu ülkede gezip dolaştıkları halde, Allah’ın kendilerine emrettiklerini yapmadıkları için onlara yardım gelmemiştir. Zira yardımı vaat eden Allah bize, sebeplere bağlanmamızı ve Kendi metoduna göre hareket etmemizi şart koşmuştur. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْEğer siz Allah’ın (dinine) yardım ederseniz Allah da size yardım eder.” [Muhammed 7] Allah’ın (dinine) yardım etmeyip meselenin çözümüne uygun kuvvet ve plan hazırlama noktasında O’nun bize emretmiş olduklarına bağlı kalmadığımız sürece, O’nun metodunu takip edinceye kadar yardım hayali kurmamalısınız.

Filistin meselesinin çözümü, hazırlanmış olan orduların seferber edilmesini, Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere olan sadakatin yeniden tesis edilmesini ve Allah yolunda cihat etmek için harekete geçilmesini gerektirir. Metot işte budur, bu sayede Allah Azze ve Celle’nin vaadi gerçekleşecektir ve bunun dışında bir kurtuluş yoktur. Dolayısıyla şayet sonsuza dek namaz kılarak, oruç tutarak ve dua ederek Allah’a ibadet etsek dahi yardım görmeyeceğiz. Şüphesiz Allah bizimle beraberdir ve vaadi mutlaka gerçekleşecektir; o halde yardımını arayın ve meseleye çözüm olmayan önerilerle yardımı kendinizden uzaklaştırmayın!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Şeyh Muhammed İbrahim - Lübnan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER