- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Rohingyalılar İçin Gerçek Çözüm, Hilafetin Geri Dönüşünde ve Milliyetçiliğin Terkedilmesinde Yatmaktadır!
Haber:
Birleşmiş Milletler, 2017 yılında Myanmar'daki baskılardan kaçan Bangladeş'teki Rohingya mültecilerine yardım etmek için 852,4 milyon Dolar değerinde bağış çağrısında bulundu.Bangladeş, çoğu Müslüman olan bir milyondan fazla Rohingyalı mülteciye ev sahipliği yapıyor. Nitekim askeri darbeyle daha da şiddetlenen Mynamar’daki tırmanan çatışma, Rohingyalıları zor şartlarda bırakmıştır. %95’i yardımlara bağımlı olmasından dolayı uluslararası dayanışma hayati önem taşıyor. Finansman eksikliği krizi daha da kötüleştiriyor; bu da özellikle artan risklerle karşı karşıya kalan kadınların ve çocukların etkilenmesine yol açıyor.Çoğu mültecinin eğitime ve yaşam kaynaklarına erişimi sınırlı olarak kalmaya devam ediyor ve bu da onları Malezya ve Endonezya’ya kaçmak gibi riskli girişimlere sevkediyor. İnsan hakları ve BM’nin soykırım soruşturmasıyla ilgili devam eden endişelerin ortasında Myanmar’a geri dönüş çabaları durgun bir şekilde kalmaya devam ediyor.Myanmar’ın sivil bir kargaşaya sürüklenmesi, küresel sahnede büyük ölçüde göz ardı edilen vahim insani durumu teyit ediyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Myanmar’ın içinde bulunduğu kötü duruma dikkat çekerek bunu uluslararası olarak ilgi görmeyen kalıcı bir trajedi olarak nitelendirdi. (el-cezire.com)
Yorum:
Rohingyalı Müslümanlar, yıllardır Myanmar’ın Rakhine (Arakan) bölgesindeki anavatanlarından uzaklaştırılıyor. Dolayısıyla Bangladeş’te bir milyondan fazla mülteci yaşıyor ve binlercesi de Malezya ve Endonezya da dahil olmak üzere diğer bölgelere dağılmış durumdalar.
Rohingya Müslümanları, yaklaşık iki milyar olan dünyadaki Müslüman nüfusunun küçük bir kısmını temsil ediyor. Oysa birçok İslam ülkesi, zengin ve bol kaynaklara sahiptir. Bu yüzden dünyanın her yerindeki Müslümanlar yardım ellerini uzatmış olsalardı, belki de Rohingyalıların durumu bu kadar vahim olmayacaktı.
Bangladeş, Malezya ve Endonezya’daki mülteci kamplarında, çalışma ve onurlu yaşama özgürlüğü deneyimine muktedir olamayanlar, yaşamlarını sürdürebilmek için çeşitli kesimlerden yardım bekliyorlar. Daha da kötüsü Endonezya’daki Rohingya mültecileri son aylarda haksız ve zalim suçlamalara maruz kalıyorlar; bu da gençler ve öğrenciler de dahil olmak üzere cahil kişilerin saldırılarına yol açıyor.
Bir zamanlar Müslümanlar için sevinçli bir kutlama olan Ramazan ayı, Hilafetin yıkılmasından sonra neşesini kaybetmiştir. Zira çeşitli bölgelerdeki Müslüman kardeşlerimizin insanlık dışı muameleye maruz kalmasını, katledilmesini, işkence görmesini, kovulmasını ve topluca öldürülmesini izlemek onun sevincini azaltıyor.
Müslümanların tüm bunlardan ders çıkarıp bir an önce birlik olmaları, bölünmeyi sağlayan mlilliyetçiliği terketmeleri ve mustazaf Müslümanları kurtaracak ve onları Allah Subhanehu ve Teala’nın rahmeti ve rızasıyla dolu bir atmosferde birleştirecek bir Halife’ye bağlılıklarını taahhüt etmeleri gerekir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Asvar