Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İzin Verilen Semalar ve Sessizce İzleyen Ordular!!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

İzin Verilen Semalar ve Sessizce İzleyen Ordular!!

Haber:

Rassd ağı, 16/04/2024 Salı günü web sitesinde, Yahudi varlığının Savunma Bakanı Yoav Galant’ın medya açıklamalarında şunları söylediğini bildirdi: “Ortadoğu semaları uçaklarımıza açık ve bizimle savaşacak herhangi bir düşman varsa, onu nerede olursa olsun nasıl vuracağımızı bileceğiz.” Ve şöyle dedi: “İranlılar saldırılarında başarısız oldular ve “İsrail’i” caydırmakta da başarısız olacaklar.” Ve şöyle ekledi: “İranlılar, “İsrail’e” karşı farklı bir caydırıcılık denklemi uygulayamayacaklar.”

Yorum:

Yahudi varlığını temsil edenler, ülkemizdeki ajan yöneticilerden elde ettikleri gücün kibrinden ve onların suçlarına ve kabadayılıklarına kıllarını dahi kıpırdatmadan bakan, aksine sessizce izleyen ordularımızın teslimiyetinden dolayı işte bu şekilde konuşuyorlar!Şayet bu yöneticiler, onların ihanetleri ve dizginlerini ellerinde tuttukları ümmetin ordularının sessizliği olmasaydı, Yahudiler, bırak yazıdaki bu övünmeyi, Gazze’deki çocuklarımızı öldürmeye, şerefli Aksa'mıza hakaret etmeye bile cesaret edemezlerdi; zira onları, ümmetin zincire vurulmuş olması baştan çıkarmıştır; şayet ümmetin elleri serbest olsaydı onları dişleri ve çıplak elleriyle yer ve onların ümmetimizin semalarında dolaşıp eğlendiklerini görmezdik. Buradaki krizin İran’la ya da ona verilen tepkiyle bir ilgisi yoktur; bütün mesele Yahudiler ve Amerika için başka amaçlara yönelik saçma bir komedidir; dahası mesele, gelip içinde dolaştıkları açık semalarla ilgilidir; zira karşılık verme ve caydırma güçleriyle övünen ağır silahlı ordularımızın caydırıcılığı olmaksızın elçilikleri ve kışlaları bombalıyorlar. Nihayet mübarek topraklardaki halkımız öldürülürken, yakılırken ve evleri başlarına yıkılırken,ümmeti ve onun meselelerini savunmak için değil de gâsıp varlığı savunmak ve korumak için karşılık verildiğini ve caydırıldığını gördük!

Vallahi bunların yaptıklarından dolayı yürekler kan ağlıyor; zira Filistin halkı azgın ölüm makinesinin altındayken onlardan hiçbiri Filistin halkını savunmak için işaret parmağını dahi kıpırdatmadı; sonra onların, herkesin amacını ve faydasızlığını, bunun sadece gözlere kum serpmek ve Yahudi varlığına baskı yapmak için olduğunu bildiği saçma füzelerin önünde katillerini korumak için ayağa kalktıklarını, yani sadece Amerika'nın amaçlarına hizmet ettiklerini görmektesiniz.

Defalarca söylediğimiz gibi günler, yöneticilerimizin Yahudi varlığının gerçek demir kubbesi olduklarını kanıtlamıştır; zira İran’ın füzelerine ve insansız hava araçlarına karşı koyup onları düşürenler, Ürdün ve kralının başını çektiği ümmetin ordularından ve karton devletlerimizin diğer ordularındandır; ayrıca Husilerin insansız hava araçlarına karşı çıkanlar Mısır ve Suud rejimi, silah ve malzeme ihraç edenler Türkiye, Ürdün, Mısır ve Emirlikler ve Gazze’deki halkımızı kuşatan da, duvarların ardından tel örgünün ve duvarların arkasına bir tel örgü daha inşa eden, oradaki halkımızı çevreleyen tampon bölgeler oluşturarak Gazze’yi şehir değil de bir hapishane haline getiren Mısır’dır. Keşke gerçek bir hapishane olsaydı, bilakis orası Yahudiler için kolay bir lokma olsun diye hiçbir gücü ve kuvveti olmayan halkımızı terk ettikleri bir kasap mezbahasıdır; hatta Yahudiler, gerçekten kendilerini kurtarmaya koşan ve savunan komşularının olduğunu hissetmiştir; dolayısıyla yöneticilerimiz gerçekte onların komşuları değil onların cinsindendirler; zira onlar, ümmetten tamamen kopmuşlardır.

Şayet ümmetin içinde Allah ve O'nun hurumatları için öfkelenen adamlar olsaydı bu sözleri işitmez ve şayet Yahudiler ümmetin orduları tarafından gerçek bir öfkeyi tatmış olsalardı, Yahudilerin Filistin'deki halkımızı helak ettiklerini görmezdik, dahası Yahudiler, geri dönmemek üzere ülkemizden hızla kaçıp giderlerdi; ancak onların varlığı Yahudilere güven veriyor ve onları kendilerini savunacak ve ümmetin öfkesinin kendilerini ezmesini engelleyecek muhafızlar olarak görüyorlar.

Peki Allah için öfkelenen ve öfkesi ümmetin düşmanlarını yerle bir eden bir fırtına gibi olan ümmetin adam gibi adamları nerede? Orada burada uçuşan bu kanlar, vücut parçaları ve cesetler onların kahramanlıklarını harekete geçirmedi mi?!Şayet o kanlar, ümmetin mukaddesatlarının çiğnenmesi, yaslıların, dulların, yetimlerin ve gece gündüz sizden yardım isteyenlerin feryatları size harekete geçirmiyorsa, o zaman için dört tekbir getirmeliyiz; zira artık sizde hayat yoktur ve sizin için yerin altı daha hayırlıdır.

Ey Kenane ordusu içindeki muhlisler: Sizler, Allah’ın Rasulü Sallalahu Aleyhi ve Sellem’in şereflendirdiği yeryüzünün en iyi askerleri olmakla övünüyorsunuz; o halde sizler, Yahudilerin Gazze Haşim’deki halkımız öldürmesine, onlardan yardımları engellemesine ortak olarak ve Yahudilerin onlara karşı işlediği suçlara sessiz kalarak bu hayra nasıl müstahak olacaksınız?!Yardım edilmesi gereken bir durumda bir Müslümanı terk edeni Allah’ın da terk edeceğini bilmiyor musunuz? Peki Rabbinizin huzurunda nasıl duracaksınız ve Nebiniz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yüzüne nasıl bakacaksınız; zira onlar, Allah’ın huzurunda sizlere hasım olacaklar ve sizleri şerefli kılan Nebinize şöyle diyeceklerdir: Ey Allah’ın Rasulü! Onlar bizi yardımsız bıraktılar ve bizleri, Senin ve bizim düşmanımıza teslim ettiler?! O halde cevabınızı hazırlayın ya da Allah ve hurumatları için öfkelenerek ayağa kalkın, oradaki kardeşlerinize yardım edin ve bu gâsıp varlığı, onu destekleyenleri, sizinle onun arasında engel olan herkesi ve ülkemizdeki bu zararlı yöneticilerden Yahudi varlığını koruyanların tamamını kökünden söküp atın; bunun, başkalarının değil de sizin göreviniz olduğunu bilin.

Ey Kenane askerleri, ey en hayırlı askerler: Filistin’i kurtarmak ve onun mustazaf halkına destek olmak, ümmetin tüm ordularının görevi olduğu gibi en büyük görev de ona en yakın olan çevre ülkelere düşmektedir; yapmanız gereken şey işte budur; zira en yakın olan sizlersiniz. Sizlerin onlara yardım etme ve İslam topraklarını kurtarma özleminizi ve sizleri bundan alıkoyanın da rejim olduğunu biliyoruz; o halde rejimle başlayın ve onu kökünden söküp atın; zira Filistin’in kurtuluşu Kahire’yle, Kahire’nin kurtuluşu da ümmeti birleştirecek, mübarek topraklardaki halkımızdan ve tüm İslam ülkelerinden başlayarak tüm yeryüzündeki mustazaflara yardım etmek için ordularını seferber edecek İslam Devleti’nin kurulmasıyla başlar. O halde onun adamları olun ve Haçlıları ve Tatarları mağlup eden büyük ecdadınızın siretini tekrarlayın. İslam’a siz yardım etmeyeceksiniz de bir başkası mı yardım edecek? Allah için Hilafeti ilan edin; umulur ki Allah size bir çıkış yolu verir de böylece büyük bir kurtuluşa nail olursunuz; size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl - Mısır

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER