- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
San’a, Filistin’e BM Üyelik Hakkı Verilmesi Kararını Memnuniyetle Karşıladı
Oysa Bunu Kabul Etmek Mescid-i Aksa’nın Özgürleştirilmemesi Anlamına Gelmektedir
Haber:
San’a’da yayımlanan es-Sevra Gazetesi 12 Mayıs Pazar günü, kapak sayfasında şu haberi yayınladı: “Yemen, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Filistin kararını memnuniyetle karşıladı.” Orada şöyle dedi: “Dışişleri Bakanlığı, Filistin Devleti'nin Birleşmiş Milletler'e tam üyeliğe uygunluğunu teyit eden ve ona birçok ayrıcalık ve haklar tanıyan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararını memnuniyetle karşıladı. Dışişleri Bakanlığı bir kopyası (Saba’ya) ulaşan bu kararı, uluslararası toplumun, Filistinlilerin kendi devletine ve vahşi Siyonist işgalin elinden kurtuluşuna verdiği desteğe yönelik cesaret verici bir başlangıç olarak değerlendirdi.”
Yorum:
Yemen’in, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Filistin'in tam üyelik hakları yönündeki kararını nasıl tebrik ettiğini anlamıyoruz; zira bu karar, sadece Filistin’in kendi halkı ile gaspçı Yahudiler arasında bölünmesi kararını pekiştiriyor! San’a, Filistin konusunda doğru bir tutum sergilediğini mi düşünüyor acaba?!
San’a, Mescid-i Aksa'nın Yahudi pisliğinden kurtarılması hakkındaki konuşmasında samimi değildir; aksi halde Filistin’in, Yahudi varlığının yanında Birleşmiş Milletler’e üye olması kararını nasıl memnuniyetle karşılayabilir. Zira bu, mükemmeli bir Amerikan projesi olan iki devletli çözüm anlamına gelmektedir! San’a, "Çatışmaya Karşı Çatışma… Zafere Kadar Filistin’in Yanındayız” sloganı attığı halde nasıl olur da Yahudi varlığının Refah şehrini işgal etme tehdidini kınayan ve eleştiren normalleşenlerle yan yana durabilir?!
Gazze'deki savaşın durdurulması ve 7 Ekim 2023 öncesine geri dönülmesi, zaferler kayıtlarından sayılmaz; oysa Mescid-i Aksa'nın özgürleştirilmesi ve Gazze’deki savaşın durdurulması ile iki devletli çözüm ve Filistin’in Birleşmiş Milletlere üyeliğinin kabul edilmesi arasındaki mesafe ne kadar da büyüktür.
San’a hükümetinin Birleşmiş Milletler kararlarına yönelik uyguladığı kabul ve ret politikası, sadece Yahudi varlığının ortadan kaldırılmasına ve Filistin'den çıkarılmasına izin vermeyen uluslararası hukuk ve uluslararası toplumla ilişkileri kabul etmesinden başka bir şey değildir. Oysa onun uluslararası hukuk ve kendisinden Birleşmiş Milletler'in geldiği uluslararası toplumu anlamaması pek olası değildir.
Filistin, sadece Gazze ile birlikte savaşa katılacak ve Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin gölgesindeki Ömer Ahitnamesi’nden bu yana olduğu gibi Aksa’nın yeniden Müslümanların eline geçmesi için Mescid-i Aksa'yı özgürleştirecek olan Müslüman orduları beklemektedir. Nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Sonra (Yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere (Raşidi) Hilafet olacaktır.” [Ahmed tahric etti.] Ve şöyle buyurmuştur: لا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللَّهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ، إِلَّا الْغَرْقَدَ فَإِنَّهُ مِنْ شَجَرِ الْيَهُودِ“Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür, der. Yalnızca Garkad bir şey söylemez. Zira o, Yahudilerin ağaçlarındandır.” [Müslim tahric etti]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mühendis Şefik Hamis – Yemen