- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Gazze’nin Ateşini İzleyenler Zillete Mahkum Oldu!
Haber:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barzani ile görüşmesinde bölgesel ve küresel gelişmeleri ele alıp “İsrail saldırganlığının bölgeyi topyekün bir savaş alanına çevirme riski var” dedi. (Ajanslar 16.10.2024)
Yorum:
Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç haftadır farklı mecralarda yahudi varlığının saldırganlığı karşısında yahudi varlığının vaad edilmiş topraklar çerçevesinde yayılmacı bir anlayışla hareket ettiğini ve bu topraklar içinde Türkiye’nin de olduğunu ifade ederek topluma acziyet beyanında bulunmuştu. Şimdi bu ifadelerin benzerini, Barzani ile görüşmesinde yahudi varlığının saldırganlığını bölgeyi savaş alanına çevirme riskinden bahsetmesi politik dil olarak kabul görse de hakikatte utanç ifadeleri olduğunun bilinmesi gerekir.
Bir yıldır tarihin en alçak en haysiyetsiz saldırılarıyla Gazze’de soykırım yapan, Gazze’yi insansızlaştıran yahudi varlığına karşı somut tek bir adım dahi atmayan başımızdaki yöneticilerin bölgenin istikrarsızlaşmasına yönelik endişeleri olsa olsa politik sahtekarlıktır. Düşünün ümmetin evlatları bombalarla bedenleri parçalanıyor, diri diri yakılıyor, feryatları arş-ı âlâya yükseliyor fakat ellerinde devasa ordu ve imkanlara rağmen bir avuç yahudi teröristini durdurma cesareti gösteremeyen liderler, bölgenin savaş riskinden bahsediyor! Gazze, ümmet coğrafyasının parçası iken, oradaki ateş sizi uyandırmadı. Yüzbinlerce çocuk, kadın masum katledilmesine rağmen yerinize çakılarak zillet damgası yediniz. Terör devleti dediğiniz bir yapıyı devlet olarak tanımaya, diplomatik ilişkilerde bulunmaya, ticareti dolambaçlı yollardan olsa da devam ettirmeniz gerçekte yahudi varlığının sizler adına nasıl bir risk ifade ettiğini anlamakta zorlanıyorum. Yahudi varlığının saldırıları için hedef biziz yani Türkiye derken bu sözünüzden siz utanmış olmazsanız da bizler sizin adınıza utandık. Çünkü 70 yıldır gasıp bir şekilde Filistin coğrafyasında işgalci olan bir avuç çetenin sağa sola saldırması karşısındaki bu ifadeleriniz halkınızı, tarihinizi, coğrafyanızı, gücünüzü ve de inancınızı aşağılama olduğunun farkında dahi değilsiniz. Gerçekte yahudi varlığı, başımızdaki liderlerin korkaklığından, acizliğinden, işbirlikçiliğinden cesaret alarak saldırganlığını genişletirken bundan şikayet etmek akılla izahtan uzak bir tutumdur.
Sayın Erdoğan gerçekten samimi olsaydınız bu terör varlığına askeri güçle karşılık verirdiniz ve Gazze’de bu acılar yaşanmazdı. Gerçekten samimi iseniz, yahudi çetelerinin Gazze ve Lübnan’da gerçekleştirdiği katliamlara artık sessiz kalmaz orduyu seferber edersiniz. Böylece hem bölge hem de ateş altındaki coğrafyada bu zulme son vererek geç de olsa yapılması gerekeni yapmış olursunuz.
Fakat şunu bilin ki sizler bu zulmün bitmesi için topu BM, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşlara attıkça sözünüzün hiçbir kıymeti harbiyesi, hiçbir samimiyeti olmayacaktır. Sizler bu kafir varlıkla hala ticarete devam ettiğiniz sürece hiçbir hamasi söyleminiz yahudi kafirini katliamlarından caydırmayacaktır. Sizler orduları harekete geçirmedikçe boş konuşmaktan öteye geçemeyeceksiniz. Gerçek devlet adamları, liderler halklarını tehditlere karşı korkutmaz bilakis böylesi azgın küffara ellerindeki güçle karşı koyarak yapılması gerekeni yapar.
Hatırlatma Sayın Erdoğan, bu varlığı devlet olarak tanıdığınız sürece bölge zaten risk altında, ilişkiye devam ettiğiniz sürece de ümmete yaptıkları soykırıma sizlerin tepkisizliğinden güç alarak devam edecekler.
Rabbimizden duamız adam gibi devlet adamlarının, liderlerin, korkusuz komutanların önderliğinde bu yahudi kafiri ve onun destekçilerini ortadan kaldıracak Hilafet’i bir an önce ikram etmesidir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmet SAPA