- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Suudi Arabistan’ın Yozlaşmışlığı, Yemenli Gençlere Kadar Ulaşmıştır!
Haber:
17 Kasım 2024 tarihinde, Muhammed el-Kahum liderliğindeki Yemen Orkestrası, Suudi Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle erkek ve kadın sanatçıların katılımıyla Riyad'da bir konser verdi ve bu konser Suudi MBC kanalında canlı olarak yayınlandı.
Yorum:
Arap Yarımadası’nda Suud Hanedanı yöneticilerinin liderlik ettiği ve son yaptığı şey, Kabe'nin bir maketini müzik, dans ve çıplak dansçıların sesleri eşliğinde sergilemek olan yozlaşmanın sponsoru Türki eş-Şeyh'in başkanlık ettiği ahlaksızlığın ve sefahatin ortasında ve bu yapılanlara İslam beldelerindeki Müslümanlardan gelen itiraz ve kınamaların ortasında, Suudi Arabistan'ın sponsorluğu,dindarlığı ve imanıyla bilinen Yemenli gençlere kadar uzanıyor. Bu ise Yemenli gençlerin de bu yozlaşmış sisteme katılmaları ve etkinlikten mümkün olduğunca faydalanmak için Suudi Arabistan’ın siyasi mesajlarından yoksun olmayan karma bir konser düzenlemek üzere Riyad’a seyahat etmeleri içindir.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ “Sizden din konusunda yardım istediklerinde yardıma icabet etmeniz sizin üzerinize vaciptir.” [Enfal 72] Sallallahu Aleyhi ve Sellem de sahih bir hadiste şöyle buyurmuştur: مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى “Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada ve birbirlerini korumada bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” Yine Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:مَا مِنْ امْرِئٍ يَخْذُلُ امْرَأً مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ تُنْتَهَكُ فِيهِ حُرْمَتُهُ وَيُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ إِلَّا خَذَلَهُ اللهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ فِيهِ نُصْرَتَهُ، وَمَا مِنْ امْرِئٍ يَنْصُرُ مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ يُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ وَيُنْتَهَكُ فِيهِ مِنْ حُرْمَتِهِ إِلَّا نَصَرَهُ اللهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ نُصْرَتَهُ “Her kim bir Müslümanı saygınlığının kaybolması, şerefinin elden gitmesi söz konusu olan bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümana şerefinin elden gitmesi ve saygınlığının yitirilmesi söz konusu olan bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yardım eder.” Yahudilerin eliyle ve Batılı ve Arap yöneticilerin işbirliğiyle Gazze'deki Müslümanlar, bela, savaş, kan dökülmesi ve evlerin sakinlerinin başına yıkılması gibi en ağır bir şekilde acılar çekmektedirler; ancak Müslümanlar, Yahudi varlığını koruyan ve kendilerinin kardeşlerine yardım etmelerini engelleyen tiranların tahtlarını yıkmak için harekete geçmek yerine onların, şeytana ve onun dostlarına itaat ederek ve İslam kokan her şeyden kurtulmak ve dinin konumu, gurur ve haysiyet gibi herhangi bir itibar bilmeyen mutant bir nesil ortaya çıkarmak amacıyla mevcut Müslüman neslin kültürünü yeniden şekillendirmek için Suudi Arabistan liderliğindeki Batılılaşma projesine cevap vererek Allah’a itaatsizlik içinde partiler düzenlediklerini ve gece kutlamaları yaptıklarını görmekteyiz.
Bu partiler Allah'a, Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e ve müminlere karşı acımasız savaşın bir parçasıdır; bireyler farkına varamasalar bile bunlar Müslümanları, Allah’a itaatten alıkoymakla ve pusulayı Allah yolunda cihat etmekten saptırarak dans etmeye ve bozulmaya hazırlamakla meşgul etmektedir.
Harameyn beldesindeki, Yemen'deki ve diğer yerlerdeki Müslümanların görevi, bu projeleri reddetmeleri, bunlara katılmamaları, Filistin meselesi gibi İslam’ın temel meselelerini görmezden gelen bu etkinliklerin devre dışı kalması için baskı yapmaları ve bu münkerleri değiştirmek ve Allah’a karşı savaşan ve Müslümanlar arasında ahlaksızlığı yaymayı seven bu rejimleri değiştirmek için ciddi bir şekilde çalışmalarıdır. Tüm bunlar ise Hilafet Devleti’ni temsil eden İslami yönetimin yokluğunun tezahürlerinden biridir. Oysa Hilafetin olduğu dönemde Osmanlı Halifesi, bu yozlaşmanın etkisinin Müslümanlara ulaşmaması için Avrupa’da dansı yasaklamıştı; bu da Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlini doğrulamaktadır:
إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ
“İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ömer El-Hadramî – Yemen