- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
ŞEVKET MİRZİYOYEV HALK TARAFINDAN MUHASEBE EDİLMEYİ KABUL EDECEK Mİ
YOKSA KİBİRLİ POLİTİKASINI MI UYGULAYACAK?
(Tercüme)
HABER:
Cumhurbaşkanlığı seçimin sonucu açıklandı; Oyların %88,61 alan Başbakan Şevket Mirziyoyev Özbekistan’ın yeni Cumhurbaşkanı oldu.
YORUM:
Özbekistan’da Kerimov’un ölümünden sonra sistem tıkandı, ancak durum tekrar hızlı bir şekilde eski durumuna geri döndü. Yaşanan olaylar her zamanki gibi yalan ve yasaları atlatmaya yönelik olup, insanları baskı ve zulümle tesir altında bırakmaktı. Bu olaylara bir örnek ise, Kerimov’un ölümünü gizlemek.
Özbekistan anayasasına göre Senato Başkanı Nigmatulla Yoldaşev’in geçici Cumhurbaşkanı koltuğuna oturması gerekirken, Senato Şevket Mirziyoyev’i geçici Cumhurbaşkanı seçmeyi kabul etmiştir. Bu Anayasa ve kanunlara aykırıdır. Ayrıca Özbekistan istihbarat teşkilatı Taşkent’in her bölgesine müfettişler gönderdi. Bu müfettişler evlere baskınlar düzenleyerek suçsuz gençleri tutuklayarak cezaevlerine koyarak, Özbek halkına karşı şiddet ve baskı yaptılar.
Geleceğin zorbacı Şevket Mirziyoyev zamanı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü, Kerimov’un benimsediği sistem onun ölmesinden sonra da değişmedi. Zalim rejimin keyfi diktatörlüğü devam ediyor. Halbuki halkın beklediği 27 yıldır devam eden yalancı rejimin değişmesiydi. Seçim döneminde, önceden söz verdikleri gibi evlere kesintisiz elektrik verdiler. Bu bile, bir sonraki rejim altında yeni bir dönem ve parlak bir gelecek olacak diye halkı umutlandırdı. Ama seçimlerden sonra tam tersi oldu, o geçici mutluluk sadece seçim kampanyası dönemine has kaldı.
İnsanları kutuplaştırma ve kendine bağlama yöntemi baskı ve korkutma yoluyla olmaz. Başarıya ulaşmak için insanlara zulüm yapılmaz. Ancak ideoloji ve fikir insanları birleştirme başarısı gösterir. Aksi takdirde onların kaderi de tarihin çöplüğüne atılmaktan farklı olmaz.
Ayrıca, Özbekistan rejimi bu seçimin bir sonucu olarak bağımsız sayılmaz, başka devletlere bağımlı olarak kalır. Böylece doğal kaynaklar Batının menfaati doğrultusunda dışarıya satılır ve onlarda kendi maslahatlarına göre bu kaynakları kullanırlar.
İnsanların kalplerine doğurduğu baskı ve nefret henüz gözle görülür bir şekilde ortaya çıkmadı. İnsanlar acı soğuğu hissettiklerinde (ısı enerjisi olarak gazdan yararlanamadıkları zaman) nasıl tepki verecekler? Bu tür kısıtlamalardan memnun kalıp, kalpleri rahat mı edecek? Elbette hayır!
Eğer Mirziyoyev ve rejimi insanlara karşı baskıcı bir politika izlerse, kuşkusuz onlar er ya da geç Özbek halkının gazabıyla karşı karşıya kalacaktır. Bu sadece bir zaman meselesidir.
Allah’u Teala Kur’an’ı Kerimde şöyle buyurmaktadır;﴿وَلَا تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلًا عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الْأَبْصَارُ﴾ - “Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim 42)
Biz Özbek halkına şöyle sesleniyoruz!
Adil İslam hükümleri uygulanmadığı müddetçe yöneticilerin baskısı ve zulümleri devam edecektir. Çünkü onlar sizi asla düşünmezler, onların düşündüğü şey ancak maslahatlarıdır.
Eğer sizler onların size karşı işlediği zulümleri ve yolsuzlukları muhasebe etmezseniz, onlar sizleri sapıklığa ve adaletsizliğe sürüklerler.
Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır;﴿أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ﴾-
“Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, Allah’tan daha güzel kim hüküm verebilir?” (Maide 50)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
İslam Ebu Halil