TAŞKENT’TE, CEP TELEFONUNDA DİNİ VAAZLAR BULUNDURAN KAZAK'LI GENCE 5 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ!

(Tercüme)

HABER:

“Azadlık Haber sitesi”            tarafından yayınlanan habere göre, Şimkent ile Taşkent arasında ticaretle uğraşan 26 yaşındaki Ekmel Rasulov kaçakçılık şüphesiyle gözaltına alındı.

Mahkeme kararına göre: Ekmel Rasulov’un el konulan cep telefonunun “lenova” hafızasında ideolojik fanatik dini konuşmalar bulundu. Bu konuşmalar kendisine WhatsApp aracılığıyla gelmişti. Cep telefonu hafızasında bulunan konuşmacılar şunlardır; Kari Abdul Vali Mirzayev, Kari Timur Monoraliyev, Nadir Ebu Halid ve Ebu Yahya Kerimski.

Mahkemeden çıkan yargı kararı:

Medya’nın belirttiği gibi, hava ve kara yoluyla Özbekistan’dan gelen insanların çoğu sınır kapısı ve havaalanında gözaltına alınıyor. Çünkü birçoğunun cep telefonunu ve bilgisayarında dini vaazlar bulunmaktadır. Sınır kapılarında ve havaalanında tutuklananlardan bazılarının isimleri şunlardır; Vahdican Niyazov, İrmik Kuchmakambiyotov, Bahtiyar Hevadi Birdiv, Zuheyreddin Abdurahimcanov ve diğerleri. Bunlar 3 ila 5 yıl arasında hüküm giydiler.

YORUM:

Batı Dünyası, balina cesedi deniz kıyısına vurduğunda Dünya’yı ayağa kaldırır fakat söz konusu Müslümanlar olduğunda insan haklarının korunması için ahkam kesen Batı dudak bükerek kör ve sağır olur. Batı asla Müslümanlar için endişe etmez. 

İntihar eylemi gerçekleştiren ve onlarca kişinin ölümüne yol açan bir PKK’lının cenazesine katılmak için gelen bir gazetecinin tutuklanması olayında Batı hemen gazeteciye destek oldu ve insanları kışkırtmak için cenaze töreninde elinden geleni yaptı. Fakat Aşırı dinci suçlamasıyla tutuklanan binlerce Müslüman mahkumlar için Batı’nın protesto yaptığına şahit olmadık.

Tacikistan’da gözaltına alınan BBC muhabirinin serbest bırakılması için dünya çapında kampanya başlatıldığı sır değildi ve bunun neticesinde BBC muhabiri serbest bırakıldı. Eğer dini meseleden dolayı böyle bir olay Müslümanın başına gelseydi hepsi sağır ve dilsiz olurdu.

Yıllardan beri Orta Asya’nın çeşitli bölgelerinden Özbekistan’a gelen Müslümanlar tutuklandığında onların çığlıklarına ne Uluslararası Toplum ne İnsan Hakları Örgütleri ne de yaşadığı devletin Başkanı dahil olmak üzere hiçbirisi cevap vermedi. Bunun tek sebebi onların Müslüman olması ve tek hatası ise üzerinde dini yayınları bulundurmuş olmaları. Eğer bu Müslüman adamın yerine Batı devletinden gelen bir misyoner olsa ve yanında Hristiyanlığa ait malzemeler bulunsa ve bunları yayma suçundan tutuklansaydı, Batı sessiz kalır mıydı? Tabi ki hayır?

Bunlara örnek ise, Tacikistan’da iki yabancı pilot tutuklandığında ve hâkimin onları; Afganistan’dan uyuşturucu getirme suçundan 8 yıl hapis cezasıyla cezalandırdığında Rusya hükümeti Tacikistan’ı sert bir dille protesto etti. Çünkü pilotlardan bir tanesi Rus vatandaşıydı. Hatta o kadar ileri gitti ki, yüzlerce Tacik’i ya tutukladı ya da sınır dışı etti. Bunun üzerine Tacikistan Hükümeti bu iki adamı çaresizce serbest bıraktı ve Tacik Yargıç da Rusya’dan af diledi!

Bu olaydan birkaç gün sonra, Tacik'li bir vatandaş Rusya’da bir ormanda kafası kesilmiş olarak bulundu. Ama Tacikistan milletvekilleri Şükürcan ve Zuhurov Temsilciler Meclisinde bu olayı ancak sessizce protesto edebildiler. (Bu arada uzun zamandan beri Arakan'da Müslümanlar canlı olarak yakılıyor.)

Suriye’de olanlara gelince; Rusya diğer ülkelerin yardımıyla her gün yaşlıları, kadınları ve küçük çocukları uçaklarıyla bombalayıp binlercesini katlediyor ve Suriye'li bacılarımıza tecavüz ediliyor.

Bu suçlar insan haklarını savunduğunu iddia eden Uluslararası Toplumun gözü önünde oluyor. Lakin Uluslararası Toplum bunu görmezlikten geliyor.

Hangi durumda olursa olsun, ister bu olay Özbekistan’da veya İslam beldelerinin herhangi birinde olsun veya Batı devletinde olsun fark etmez; eğer konu Müslümanlarla alakalı olursa Batı kör ve sağır olur. Çünkü Müslüman dünyası yalnızdır, günden güne Müslümanları dünyada önemsiz, zelil ve aşağılık bir ümmet kılmaya çalışıyorlar. Kafirler istedikleri gibi Müslümanlara hakimdirler, Hâlbuki Allah’u Teala Kuran-i Kerim’de şöyle buyuruyor﴿وَلَن يَجْعَلَ اللَّـهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا﴾ -"Allah, kafirlere müminler üzerine kesinlikle yol (fırsat) vermeyecektir" Allah’u Teala’nın sözleri doğrudur fakat Müslümanların durumu tam aksi yöndedir. O zaman orada bir sorun vardır, o da Müslümanların kendilerini koruyacak bir imamlarının olmamasıdır ki o imam parçalanmış saflarını birleştirsin. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi Vessellem şöyle buyurdu; «الإمام جنة يقاتل من ورائه ويتقى به»“Şüphesiz ki imam kalkandır. Onunla korunur ve arkasında savaşılır.” Eğer Müslümanların bir imamı (Halife) olsaydı, kafirlerden kimse Müslümanlara karşı bir şey yapmaya cesaret edemezdi.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Murad Ebu Musab