- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
GÖÇMENLERİ DÖVMEK VE KOVALAMAK TERÖRİZM SAYILMIYOR MU?
HABER:
Onbeş aşırı saldırgan şehir merkezinde üç göçmene saldırarak tekme tokat dövdüler ve kovaladılar, polis ise tahrik ve istismar suçundan sadece 19 yaşındaki saldırganı tutukladı. (Die Welt)
YORUM:
Doğu Almanya’nın Zmerda kentinde ırkçı Alman gençler acımasızca, alkışlar eşliğinde, güpegündüz kurt köpeğinin avına saldırdığı gibi üç göçmene saldırdı. Bunlara yoldan geçenler de katıldı, hatta toplamda 15 kişi oldular ve saldırganlara yardım ettiler. Diğer yoldan geçenler ise üç savunmasız ve panik halinde olan göçmenlere yardım eli uzatmayıp sadece bakmakla yetinmişlerdir. Saldırgan çete şehir merkezindeki tren istasyonuna kadar gençleri kovaladılar. Saldırganlar polis gelince kaçtı. Ancak bir tane saldırgan yakalanabildi. Şu an polis soruşturması devam etmektedir!
Neden medya Müslümanları suçladıkları zaman hemen terörizmle vasıfladıkları gibi bu saldırganları aşırıcı, radikal, fundamentalist teröristler olarak nitelemiyor? Fakat onların vasıflarına göre aşırılık yanlısı bir Müslüman saldırgan (terör) eylemi işlediğinde, bizler medyanın olayı anlatırken İslam’ı ve Müslümanları karalamak için çirkin resimlerle açıkladığını bilmekteyiz.
Niye bir Müslüman saldırganın eylemi İslam’a mal ediliyor da bir Almanın saldırgan eylemi Almanlara veya bir Hristiyan’ın eylemi Hristiyanlığa mal edilmiyor?
Neden bir kişi tarafından işlenen kötü suçtan dolayı politikacılar, medya ve halk tarafından İslam kınanıyor, neden ırkçı bir grup tarafından işlenen suçta grubu tutuklamak yerine bir kişiyi tutuklamakla yetiniliyor? Bu kasıtlı olarak saldırganları övme ve hafife alma değil midir?
Almanya’da göçmenlere ve kamplarına yapılan saldırı sayısı yılın yarısında 824’e kadar ulaştı. Alman Federal Dairesinin resmi istatistiklerine göre 2015 yılında 1000’den fazla suç işlendi. Bu rakamlar 2014 yılının rakamlarına göre beş kat arttığını ve düşmanca saldırıların ve aşırılık şuçlarının daha acımasız ve tehlikeli boyutlara ulaştığını göstermektedir.
Ama politikacılar bu olayları kesinlikle kınamadılar. Politikacılarda ve medyadaki yaygın düşünce ise bu olayların sistematik olmayan bireysel vaka olmasıdır. Halbuki Avrupa’da sağcı aşırılığın sistematik şekilde çeşitli grup ve partilerle yabancı düşmanlığını, özellikle Müslümanlara karşı düşmanlığını; gösterilerinde, yürüyüşlerinde ve toplantılarında hatta Almanya Alternatif Parti’sinin (aşırı sağcı olarak bilinir) kazandığı bazı eyalerin eyalet meclisi oturumlarında açıkça ortaya koymaktadır. Bunları görmek istemeyen politikacılar ve medyanın durumu gerçekleri inkârı kabilindendir.
Hükümetler ve Halk Partileri bu suçların ve saldırıların tüm sorumluluğunu taşımaktadır. Çünkü onlar bu konularda sıkı önlemler almıyorlar. Ancak konu Müslümanlar olunca, yıldırım hızıyla ve demir yumrukla önlemlerini alıyorlar.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Yusuf Selame-Almanya
Resim Galerisi
https://hizbut-tahrir.info/tr/index.php/haberyorum/8116.html#sigProId9b2fb827f0