- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
BOSNA... HATIRLADINIZ MI?
YOKSA UNUTTUNUZ MU?!
(Tercüme)
HABER
Bosna savaşının üzerinden tam yirmi beş yıl geçti.
YORUM
Altmış yıldan fazladır Müslümanların başından trajediler ve katliamlar eksik olmuyor ve Müslümanların def etme kudreti olmadığından bu katliamlar büyüyerek devam ediyor. Tabîki bunun sebebi kendisiyle korunacak ve arkasında savaşılacak bir Halifelerinin olmayışından dolayıdır. Çünkü Halife İslam Şeriatını uygulamakla birlikte zayıfları korumak adına orduları daima hazır tutar ve Müslümanları tek çatı altında tek vücut kılar.
Müslümanların yaşadığı trajedilerden birisi de hiç kuşkusuz Bosna trajedisidir. Bu trajediyi yoksa unuttunuz mu?! Neredeyse dört yıl Bosnalı Müslümanlar Sırplar tarafından yürütülen savaşta 300 bin insanını şehid verdi. Bunların bazıları bombalanarak, bazıları kesilerek, bazıları da yanarak can verdi. Bunun yanında 60.000 kadın ve çocuk tecavüze uğradı. The Guardian’nın haberine göre dört yaşlarındaki çocuklar dahi bu sistematik tecavüzlere maruz kalmışlardı! Ayrıca en az 500 bin kişi evlerinden ve yurtlarından göç etmek zorunda bırakıldı. 800’den fazla cami yıkıldı hatta yıkılan camilerin bazıları on altıncı yüzyıla ait tarihi camilerdi. Tarihi Saraybosna kütüphanesi yakılarak kül edildi. Yapılan kuşatma altında binlerce kişi öylesine açlık çektiler ki, her birisi iskelet haline döndü. Yaşanan tüm bu olaylar gizliden değil elbette Birleşmiş Milletler ve diğer Uluslararası Kuruluşların hatta dünyanın gözü önünde oldu.
Bu trajedi size bir şeyi hatırlatmıyor mu? Bosna olayları Suriye’deki kardeşlerinin uğradığı trajedisinin bir benzeridir. Sadece birkaç gün önce Han Şeyhan’da yaşanan korkunç olay da benzeri trajedilerdendir. Neden bütün trajediler ve katliamlar Müslümanlara karşı oluyor biliyor musunuz?! Çünkü sömürgeci Batılı kâfirler size güç ve kudret veren Halifeliğin geri dönmesini engellemek için bütün bunları yapmaktadır.
Muhakkak ki Şer-i Hüküm “Ancak vacibin kendisiyle tamamlandığı şey de vaciptir” kaidesi gereği Halifeliğin nasbını Müslümanlara vacip kılmaktadır. O halde;
Ey Müslüman alimler, ordular ve genel olarak da Müslümanlar!
*Doğru netice verecek, amel için çalışma vakti gelmedi mi?
*Zalim yöneticilerinizden artık kurtulma vakti gelmedi mi?
*﴿هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ﴾“Onlar düşmandır, onlardan sakın!” Münafikun suresindeki bu ayeti kerimede belirtilen, istisnasız bugünkü yöneticilerinizi tanıma vakti gelmedi mi ?
*Çözümün ve tek çarenin ancak Hilafetle olacağını anlama vakti gelmedi mi?
*Sizin izzetinizi ve kalkınma metodunu taşıyan Hizb-ut Tahrir’e yardım etme vaktiniz artık gelmedi mi?
Ya Rabbi, Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in müjdelediği Nübüvvet Metodu üzere İkinci Râşidi Hilafet Devletini yakın bir zamanda bize nasip eyle. Bununla her gözyaşı akıtanları ve kalpleri çalınanları ve kanın her damlasını ve herkesi kurtarsın.﴿وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ﴾. “O gün müminler de ferahlayacaktır.” (Rûm Suresi 4)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Gassan El-Kisvani - Beytü'l Makdis