- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
LAİKLİĞE DAVET ETMEK MÜNKERE DAVET ETMEKTİR
(Tercüme)
HABER
24 Mart 2017 tarihinde Endonezya Başkanı Joko Widodo, halktan dini siyasete alet etmemelerini istedi. Başkan: “Dini siyasete karıştırmamayı ve insanlar dinin ve siyasetin yeri neresi olduğunu bilene kadar dinin siyasetten ayrılması gerektiğini’’ söyledi. Endonezya Ulema Konseyi Başkanı ise: “Din ve siyaset birbirine bağlıdır ve ikisinin birbirinden ayrılması caiz değildir ve ikisi birbirini güçlendirmesi gerekir. Fakat bu aşırı din anlamında değildir. Çünkü aşırı dincilik zararlıdır. Aynı şekilde aşırı laikçilikte yıkıcıdır. Çünkü laikler de ümmetin hayatına dinin müdahale etmesini istemiyor” dedi. Laikliğin tezahürlerinden etkilenen bazı âlim ve yöneticiler, Müslümanların başına herhangi bir kafirin yönetici olmasına cevaz vermektedirler.
YORUM
1- Bu beyanla milliyetçiler devletin esasının laikliğe dayanmasını istemektedirler. 1953 yılında Başkan Sukarno: “Eğer bizler devletin temelini İslam esasına dayandıracak olursak, bölgelerimizin çoğunluğunu oluşturan gayrimüslim halk devletimizden ayrılırlar” demişti. Âlimler bu sözlere karşılık tepkilerini ortaya koymuştu. O zaman “İslami yönetimin ümmetin birliğini korumaya kadir olmadığı iddiasına” karşılık tepkilerini ortaya koyanlardan biriside Nahdatul Ulema Başkanı Vahid Haşim Beydir. Vahid Haşim; “İslam şeriatı bakışı açısından bu söz münkerdir ve şeriata muhaliftir. Her Müslümanın bunu red ve inkâr etmesi kendisine vaciptir” sözleriyle tepkisini otaya koymuştu. O zaman elli iki binden fazla âlim ve lider Sukarno’nun açıklamalarından rahatsız olduğunu belirtmişti. Fakat bu durum hükümeti rahatsız etmemişti. Hatta hükümet şu an Endonezya’da İslam’ın kâmil tatbiki için çalışanları tehlikeli olarak görmektedir.
2- Laikliğin Endonezya’yı ve diğer İslam beldelerini yıktığı belirgin bir şekilde hayatta kendini göstermektedir. Laiklik bakışına göre namaz kılmanın farziyeti hafifletildiği gibi haram olan faizcilikte caiz görülüyor. Haram olan içki mûbah sayılırken, farz olan Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın hadlerini uygulamak harama dönüşüyor. Yani, helaller haram sayılırken, haramlar da helal sayılmaktadır. Kamuya ait olan denizler, ormanlar, plajlar ve madenler Amerika ve Çin gibi yabancı ülkelerin mülküne dönüşüyor. Laikliğin neticesinde yabancı ülkeler Endonezya’yı siyasi ve ekonomik olarak sömürüyorlar.
3- Bu nedenle, başkanın dini siyasetten ayrılmasına yönelik çağrısı münkere davettir ve İslam’a terstir. Bilinmelidir ki; laiklik, Müslümanlar ve insanlık için bir felakettir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Muhammed Rahmet Kurniya - Endonezya