- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber ve Yorum
ABD ile Müttefiklik Şer’an Haram, Siyaseten Basiretsizlik, Vakıa Açısından İntihardır
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın Erdoğan ile Trump görüşmesinden sonra şu açıklamayı yaptı. “İkili ve heyetler arası görüşmeler kapsamında Türkiye-ABD ilişkilerinin stratejik önemi vurgulanmış, ekonomi, ticaret ve savunma alanlarında atılacak adımlar değerlendirilmiştir. PKK ve DAEŞ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele masaya yatırılırken, FETÖ terör örgütüne yönelik atılabilecek adımlar görüşülmüştür. Temaslar sırasında Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump görüşmesinden önce çok değişik ve radikal analizler yapıldı. Bu görüşmeye “son görüşme”, “nokta konabilir”, “ilişkiler biter”, “FETÖ ve PYD konusunda sonuç alabiliriz” ve benzeri analizler yapıldı. Ancak analizler boşa çıktı “Dağ fare doğurdu”. ABD-Türkiye ilişkilerinde durmak yok müttefik olarak yola devam kararı alındı… Bu görüşme ile ilgili altı çizilmesi gereken hususlar;
1. ABD, İslam’a ve Müslümanlara düşman kapitalist ideolojinin başını çektiği küfür devletidir. İslam’a olan düşmanlığı Irak, Afganistan örneklerinde açıkça ortadadır. ABD ile müttefik olmak, anlaşmalar yapmak şer’an haram, siyaseten basiretsizlik, vakıa açısından bağımlılıktır ve intihardır.
2. ABD siyaseti, dünden bugüne sadece başkanların değişmesi ile değişmeyecek derinliğe sahiptir. ABD için tek ölçü kendi menfaatleridir. Bu yüzden ABD menfaatleri gereği hem Türkiye ile hem de Türkiye’nin düşmanı (YPG, PYD, FETÖ vs.) ile birlikte hareket edeceğini bir kez daha açıkça ortaya koydu ve buna rağmen anlaşmaya varıldı!
3. Küfür bir kez daha tek bir millet olduğunu gösterdi. Müttefik ABD Başkanı Trump, PYD’ye ağır silah veren kararı onayladı. Diğer müttefik Rusya Devlet Başkanı Putin, Erdoğan ABD’ye uçarken şu açıklamayı yaptı "Suriyeli Kürtlerle işbirliğine devam edeceğiz". Aynı saatlerde katil Esad ise; "Şu aşamada Suriyeli Kürtlerin mücadelesi meşrudur" dedi.
4. Bundan sonra ne olacak sorusunun yanıtı ise; ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler bundan sonra daha fazla artarak devam edecek. Bu ise Türkiye’nin daha fazla taviz vereceği, ABD çıkarları adına hareket edileceği anlamına geliyor. Bu yüzden ilişkilere nokta konulmadı, bir milat olarak değerlendirildi. Muhtemelen bu konuda ilk fiili adım ise 25 Mayıs NATO toplantısında olacak. Irak ve Suriye’de daha fazla taviz istenilecek…
5. Türkiye’de oluşturulan “15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD var”, “ABD Türkiye’ye karşı mücadele ediyor” gibi algıların aslında gerçeği yansıtmadığını, aksine tarafların birbirinden oldukça memnun oldukları görüşmede ve sonrasında yapılan açıklamalarda netti.
6. ABD Suriye’de İslami mücadelenin bitirilmesi için elinden geleni bugüne kadar yaptı ama başarılı olamadı bundan sonrada yapacak. Bu yüzden müttefik Türkiye istese de istemese de ABD veya Rusya gibi küfür devletlerinin kendi çıkarları için savaşan PYD, YPG ve benzeri gruplardan vazgeçmesi yakın gelecekte mümkün değil...
7. Günler öncesinden giden heyete ve ikili görüşmeye rağmen PYD, YPG, FETÖ gibi konularda değişen hiçbir şey olmadı. ABD, ne YPG, PYD gibi Suriye’deki terör örgütlerine olan destekten vazgeçti ne de FETÖ konusunda fikrini değiştirdi. Çünkü bu konulardaki görüşü bilgi eksikliğinden değil anlayış bozukluğundan kaynaklıydı.
8. Irak, Afganistan, Libya ve diğer beldelerimizi işgal eden, milyonlarca Müslüman kardeşimizi katleden, çocukları öksüz ve yetim bırakan ABD ile müttefik olsanız da, üslerinizi açsanız da, limanları onlara tahsis etseniz de; Amerika’yı asla razı edemezsiniz! Onlar asla sizden razı olmazlar…
Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Musa BAYOĞLU