Haber-Yorum

Türkiye Hem Sınırları Kapatıyor Hem de Suriyeli Mültecilere Ateş Açıyor!

Haber:

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), 03/02/2018 cumartesi günü yayınladığı bildiride, Türkiye’nin kendi topraklarına geçmeye çalışan Suriyeli mültecilere karşı “öldürücü güç” kullanmasını eleştirdi, Ankara’ya “zorla” geri dönüşleri durdurması ve onlara sınırları açması çağrısında bulundu. Örgüt, Türk sınır muhafızlarının kurşunlarının, son aylarda aralarında çocukların olduğu 10 kişinin ölümüne neden olduğunu söyledi. “İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün” açıklamasında, Suriye’ye kapalı Türk sınır muhafızlarının rastgele ateş açtıkları, Türkiye’ye girmeye çalışan Suriyeli sığınmacıları topluca geri döndürdükleri de geçti. Örgüt mülteciler hakkında, 2017 yılının Mayıs ve Aralık ayları arasında Türkiye’ye girmeyi başardıklarını, Türk sınır muhafızlarının kendilerine ateş açtıklarını, darp ve gözaltına alınmaya maruz kaldıklarını ve tıbbi yardımdan mahrum kaldıklarını bildirdiklerini aktardı. (Sky News Arabia)

Yorum:

Erdoğan’ın Suriye devriminde oynadığı rolün hakikati günden güne açığa çıkıyor. Her ne kadar o, devrim ve devrimcilere yardım ettiğini iddia edip sivillere acıdığını ortaya koymuş olsa da gerçekte onları yalnız bırakıyor, devrimlerine komplo kuruyor, onları zayıflatıyor ve mücrim Amerika’nın planlarını uygulamak için rejimi sağlamlaştırıyor. Zira devrime ve devrimcilere yardım ettiğini iddia eden birisi nasıl olur da maruz kaldıkları zulüm ve adaletsizlikten kaçanlara sınırları kapatıp onları zorla geri göndermeye çalışabilir?! Nasıl olur da onların aşağılanmasına ve saldırıya uğramasına, dahası onlara ateş açılmasına ve öldürülmelerine izin verebilir?!

Erdoğan’ın Suriye politikası, Amerika’nın planlarına hizmet etmeye devam etmek olup hiçbir zaman Şam halkının maslahatı için olmamıştır. Zira Fırat Kalkanı Operasyonu, Erdoğan’ın Halep’ten vazgeçmesi ve burasının rejimin kontrolüne geçmesini kolaylaştırması, savaşçı grupların rejimin buraya girmesini engellemek için bölgelerinde savaşmaları yerine bu grupları geri çekmesi, kentin yok edilmesi ve bu yüzden sivillerin karşılaştığı durumlar bize hiçte uzak değildir. Aynı şekilde bugün de rejimin İdlib’e girmesini kolaylaştırmak amacıyla “Zeytin Dalı” adı verilen operasyonla aynı senaryoyu yaşıyoruz.  

Şimdi bizler; sınırda duran ve Erdoğan’ın emirlerini yerine getirmek için kardeşlerine sırtını dönen Türk askerleri ile Erdoğan’ın Şam’daki askeri operasyonlarına katılan, kardeşlerinin kanlarını döken, evlerini ve mülklerini yok eden ve Amerika’nın planlarını uygulamak için onları yerlerinden eden askerlere bir mesaj yöneltiyor, onları mücrimlerden ve eylemlerinden uzak durmaya, cürümlerinde onların ortakları ve yardımcıları olmamaya davet ediyor ve onlara, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı, tabi olunanların tabi olanlardan uzak duracağı ve Allah’tan gelecek hiçbir şeyi savamayacakları bir günü hatırlatıyoruz. Ayrıca onları, Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere yardım etmeye ve onların saflarında yer almaya davet ediyoruz. Allah’ın izniyle dünyada izzetin ve ahirette kurtuluşun yolu işte budur.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}

Berat Munasıra

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı