- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Değişimi Düşünmek
Haber:
Bir sözcü; Almanya'nın sağ görüşlü ve İslam karşıtı duruşu ile tanınmış 'Alternatif für Deutschland' parti üyesi olan Arthur Wagner'in İslam dinini seçtiği ve parti üyeliğinden ayrıldığını doğruladı.
Doğu Almanya'nın Brandenburg kentinin önde gelen birlik üyesi Arthur Wagner, partiden ayrılma nedeniyle ilgili yorumda bulunmayacağını söyledi. Fakat Berlin günlük gazetesine verdiği demeçte, İslam'a geçtiğini ve partisinin üyeliğinden 11 Ocak'ta ayrıldığını doğruladı. (The Guardian)
Yorum:
Bu haber, hem İslami çağrının gücünü, hem de İslam'ın insanlardaki radikal ve kapsamlı değişimler üzerindeki etkisini anlamak adına, Müslümanlar için önemli bir hatırlatmadır.
Batılı medya, Batılı politikacılar ve hükümetlerin senelerce İslam'ın ve Müslümanların imajının Batı zihninde, geri kalmış, terörizm ve barbarlık gibi kavramlarla doldurulmaya çalışmakta büyük rol oynamış olmalarına rağmen; Almanya'dan Arthur Wagner, Hollanda'dan Arnoud Van Doorn ve Fransa'dan Maxence Buttey, hepsi de eski sağ görüşlü politikacılar, sonunda İslam'ın gerçeğini gördüler. Yalanlar ağı ne kadar kalın olursa olsun, bu yalanlara aktif bir şekilde katılmış olanlar dahi, düşünce biçimlerini radikal bir şekilde doğru ile değiştirebiliyorlar. SubhanAllah!
Onları çevreleyen atmosferin İslam karşıtı bir atmosfer veya Küfürde boğulmuş bir atmosfer olmasına rağmen, tüm insanların değişme potansiyeline sahip olduğunu hatırlatmak isteriz.
Değişim ancak, insanlardaki mevcut kavramlara/mefhumlara göre hareket ettiklerinde ve düşündüklerinde mümkün olur. Bu nedenle, kavramlar yanlışsa, düşüncelerin ve eylemlerin de yanlış olacağını görmekteyiz. Ve eğer kavramlar/mefhumlar doğru ise, eylemler ve düşünceler de doğru olacaktır. Kavramların değişimi, özellikle bireyin değişime ihtiyaç duyduğunda gerçekleşecektir.
Bireyler, ne zaman yaşama bakış açılarını, insan fıtratına (doğasına) uymayan bir düşünce üzerine kurarlar, işte o zaman değişim ihtiyacı hissederler. Hayat görüşünün insan fıtratıyla olan bu uyuşmazlığı sonunda kişinin iç dünyasında acıya neden olur. Bireyi değişimi düşünmeye motive eden şey budur.
Birçok dünya liderinin kalbine korkuyu koyan değişim düşüncesi, İslam'ın sadece bireysel değiştirme yeteneği değil, aynı zamanda bütün bir toplumu değiştirme potansiyeline sahip olmasıdır.
İşte bu nedenle, medya ve politikacılar aracılığıyla İslam üzerindeki durmak bilmeyen saldırıları görüyoruz. Onların saldırılarının fikrî herhangi bir dayanağı yok. Onlar adına açıkça kaybedecekleri bir savaş olduğunu bildikleri için, iftira ve bu tarz propaganda yapmaktalar.
Müslümanların sürekli İslam'a devam etmelerinin nedeni de bu sıkıntı duygusunun, gayri Müslimlerin gönüllerine girmesi ve böylece hayatın anlamını düşünmelerini sağlamaktır. Onların bu vesile ile "değişimi" düşünmelerinde yardımcı olup, Yaratıcıya giden doğru yolu bulmalarını sağlamaktır. Onların mevcut bakış açılarının, yani Liberal değerlerin ve kişilerin arzuların her şeyden önce gelmesi fikrinin, toplum üzerindeki zararlı etkisini açıklayarak, yanlışlığını anlamalarını sağlayın.
Bizler Müslümanlar olarak bu davayı güvenle taşırken onur duyuyor ve İslam gibi bir mücevhere sahip olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. İslam'ın, dünyanın egemen ideolojilerine tek alternatif olduğunu ve sadece İslam'ın hem Müslümanları hem de gayri-Müslimleri karanlığın derinliklerinden İslam'ın ışığına çıkarma potansiyeline sahip olduğunu biliyoruz.
﴿يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ * هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ﴾“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir.” [Saf Suresi: 8-9]
Yasmin Malik
Hizb ut Tahrir Media Merkezi Medya Ofisi üyesi