Cuma, 29 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/01
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Filistin Kadın Kolları Kapanış Hitabı

بسم الله الرحمن الرحيم

Rebiul Evvel 1437 H - Aralık 2015 M

"Raşidi Hilafet Mescid-i Aksa'nın ve İzzetli Kadınlarının Kurtarıcısı ve Koruyucusudur" Kampanyası

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Filistin Kadın Kolları Hitabı

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları'nın başlatmış olduğu küresel kampanyanın sonucudur: "Raşidi Hilafet Mescid-i Aksa'nın ve İzzetli Kadınlarının Kurtarıcısı ve Koruyucusudur." Bu kampanya, İslam dünyası dahil tüm dünyanın sessizliği karşısında Mescid-i Aksa'yı desteklemek, Mübarek Mescid-i Aksa'nın kirletilmesinden, ona tahakküm etme ve parçalama çabalarından Filistinli halkın, kadın ve çocukların, yaşlı ve gencin mustarip oldukları zulümden, katliamdan, aşağılamadan tacize kadar, başına gelenleri duyurmak için yürütülmüştür. Uluslararası topluluğun, antlaşmalarının ve uluslararası kuruluşların Filistinli Müslümanların üzerindeki zulmü kaldırıp onları korumadaki başarısızlıkları apaçık ortadadır. Hatta tam aksi ortaya çıkmıştır. Zira onlar bu zulmü onaylamış ve mağdurlar yerine mücrimleri desteklemiştir. Ayrıca günümüz âlimlerinin kendilerini bâtılla donatmak uğruna hakikatleri çarpıtmalarına karşılık; âlimlerin Allah ve Rasulünden kendilerine verilmiş olan gerçek görevleri de apaçık ortaya çıkmıştır. Yine bu beldeyi kurtaracak ve halkını necis ve murdar Yahudilerden koruyacak olan Hilafetin ikame edilmesi için çalışanlara destek vermede orduların önemi de vurgulanmış ve teyit edilmiştir.

En son olayların başından bu yana şehitlerin sayısı 114'e ulaştı. Bunlardan 25'i erkek çocuklar, bir kız ve 5 kadındı. Ayrıca Ekim ayının başından bu yana çok sayıda kadın ve çocuk dâhil yüzlerce kişi esir alındı. Tüm bunlar onları kurtarmak veya onlara zafer vermek için kimsenin yardıma gelmediğinden!!

Ey Müslümanlar: Müslümanların sorunu her yerde tek ve birebir aynıdır: Filistin'de ve Suriye'de... Tunus'ta ve Lübnan'da... Mısır'da, Libya'da ve Sudan'da... Orta Afrika'da, Mali'de ve Somali'de... Irak'ta, Keşmir'de ve Myanmar'da... Zira tüm kâfirler, İslam'a düşmandır ve İslam'ı terörle suçlayıp ellerinden gelenle İslam'a karşı mücadele ediyorlar.

Bizler Filistin'de Yahudilerin esaretinden kurtulmak için uğraşıyoruz. Şam'dakiler gerçek değişim için mücadele ediyor ve hepimiz zaferi bekliyoruz. Bu zafer için çalışmak farz değil mi?! Artık herkese haykırma zamanı gelmedi mi: "Yeter artık"!?

Yeter artık! Zerre kadar faydası olmadığı halde, uluslararası kurumlara başvurup onlardan merhamet ve yardım dilenmeye!

Yeter artık! Hakikatten ve Hak Yoldan olabildiğince uzak kalmış yöneticilere ve onların başarılarına övgü şarkıları söylemeye!

Yeter artık!  Zalim yöneticilere karşı hakkı söylemek üzerinize farz olanlardan olduğunuz halde, başkalarını yoldan caydıran ey Ümmetin şaşkın Âlimleri!

Yeter artık! İhanet eden ajanların emirlerine itaat eden sessizliğin ve zayıflığın orduları olmuş Müslüman ordular!

Filistin'de olup bitenlere ve Filistin halkına olanlara bir bakın! Şam'daki Müslümanlara, Myanmar'daki Rohingyalılara neler oluyor bir bakın! Orta Afrika'da, Çin'de, Hindistan'da ve Bangladeş'teki mazlumlara bir bakın!!

Dünyanın her yanında bacılarınız başörtüleri ve İslami kıyafetlerinden ötürü aşağılamaya ve zillete maruz kalırken utanmıyor musunuz? Küçük düşmüyor musunuz?!

Vallahi Müslümanların başına gelen felaketlerin tek nedenini Hz. Ömer El-Faruk şu sözleriyle özetliyor: "Allah bizi İslâm’la izzetlendirdi. Ne zaman izzeti İslam'dan başka bir şeyde ararsak, Allah bizi zelil kılar.” İşte olan budur ve hala devam etmektedir. Zira İslam devletinin, Hilafet devletinin, yıkılmasından beri Müslümanlar kayıp üzerine kayıp veriyor... Toprakları çalındı, kaynakları tarumar edildi ve kanları ucuz görülüp döküldü. Önceden sahip olduğumuza geri dönmediğimiz müddetçe, Allah'ın kitabı ve Rasulün Sünnetiyle yönetilen tek bir devlette, tek beden tek yürek olmadığımız müddetçe; asla ne şerefi, ne kalkınmayı, ne izzeti ve ne de haysiyeti tekrar elde edemeyeceğiz... Bunun metodu ise Şer'i metottur... Bu da günümüzde güç sahiplerinin Nusreti ve ordular içindeki evlatlarımızın korumasıdır.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları olarak, tam burada Mescid-i Aksa'nın yüreğinde, Allah'ın çevresini mübarek kıldığı beldede, tüm İslam dünyasından ve bilhassa Mübarek Topraklardan kadınlarımızın destek vermiş olduğu bu küresel kampanyayı sonlandırıyoruz. Ordulara olan çağrımızı yineliyoruz ve onların desteğini bekliyoruz: 'Ey Allah'ın askerleri! İslam Ümmetine destek vermek, bu Mübarek Belde’yi kurtarmak ve İslam sancağını yükseltmek için acele edin... Zalimlerin tahtlarını sarsın... İslam'ın yüce kalesini dikin ve kesin kurtuluşun hakkı için bize doğru harekete geçin!' Aziz olan Allah'ın izniyle bu çağrımız işitmek isteyen kulaklara ve farkında olup heyecanla çarpan yüreklere ulaşsın.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları Üyesi

Moslimah Al-Shami

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER