Veziristan'daki Savaş Fitnesi, Amerika Tarafından Türetilmiştir Amerikan Varlığını ve Ajanlarını Söküp Atınız ve Hilafet Devleti'ni Kurunuz Gerçek Kurtuluş Yolu Budur Ey Pakistan'daki Müslümanlar!
- Kategori Pakistan
- |
Bizler, elli küsur yıldır muhtelif İslami beldelerde ve on küsur yıldır Pakistan'da çalışan Hizb-ut Tahrir şebabı olarak bu beyan yoluyla azimlerinizi biliyor ve artık kaçınılmaz olan büyük bir değişimin kapısı önünde olduğunuzu teyit ediyoruz. Zira bunu, Pakistan'daki Amerikan varlığına son verilmesinin talep edildiği yüz binlerce neşriyatı sizlere dağıttığımız, aranızdan on binlercesine hitap ettiğimiz, binlerce afiş ve pankartlar açtığımız geçen seneler boyunca ve Amerika'nın istihbarat ve askeri varlığına son verilmesini, sözde Amerikan sefareti ve konsolosluğu olan Amerikan askeri üslerinin kapatılmasını talep eden ve Devlet Başkanı Zerdari'ye gönderilmek üzere hazırlanan "Kırmızı Mesaj" adındaki dilekçeyi bütün kararlılığınızla imzalamanız yoluyla bu 2009 yılında hissettik. Keza Hizb-ut Tahrir'in faaliyetlerine ve sizlerden milyonlarcasına ulaşan ve bu sırada bu daveti sizlere taşıyan yüzlerce şebabının tutuklandığı Hilafet Devleti'nin kurulması için şerefli davetine yönelik medya sansürlemesi karşısındaki tepkilerinizden de sizde bir değişim olduğunu hissettik.
Sizlerin çok hayırlı olduğunuz ve Amerikan varlığının tehlikesine karşı uyanık olduğunuz hususunda şüphemiz yoktur. Nitekim bu, hem İslamabad'daki dünyaca ünlü İslami Üniversitesi'nde meydana gelip onlarca kızımızın şehit olmasına yol açan ödlek patlamaya hem de bunun peşi sıra ailelerin alışveriş yaptığı kalabalık bir pazar yerinde Paşaver'de meydana gelip yüzlerce çocuğumuzun, kızımızın ve kardeşimizin şehit olmasına yol açan patlamaya yönelik tepkinizde açıkça görülmüştür. Zira bu kanlar, Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'u karşılamak için akıtılmıştı. Müslümanlara yönelik bu vahşi operasyonları gerçekleştirenin Orta Amerika'dan Vietnam, Irak ve Afganistan'a kadar dünyanın muhtelif bölgelerindeki fitnenin ve kaosun sebebi olan Amerikan istihbarat birimleri içerisindeki kafirler olduğu sizlerce açık bir husustur... Şimdilerde ise bu şerir eylemlerini elleri kuruyasıca mevcut ajan yöneticilerin yardımıyla Pakistan'da yapmaktadır.
Kayda değerdir ki Hillary Clinton'ın sizlerin akıllarını ve kalplerini kazanmak için yaptığı Pakistan ziyareti tamamen başarısız olmuştur. Zira o, 28.10.2009'da Pakistan'a ulaşmasının üzerine düzenlediği basın toplantısında hedeflerini açıklayarak şöyle demiştir: "Buraya bazılarının bozduklarını düzeltmek için geldim ve bunu güçlü bir şekilde hissediyorum." Ancak o, Amerika'nın bozduklarını düzeltmek yerine yaptığı konuşma sırasında buna vurgu yapmıştır. Zira o, bilinçli bir şekilde konuşmakta olup cahil değildir. Çünkü Amerikan güvenlik elemanlarının İslamabad'da gelişmiş silahlarla dolaşmasının nedeni sorulunca bundan haberi yokmuş gibi bir görüntü sergiledi. Ardından bu durumunu fark edince siyasi dokunulmazlık için gerekli olan tedbirleri buna gerekçe olarak gösterdi. Kendisine Amerikan varlığının kanların akıtıldığı kaotik bir hal oluşturduğu ve çözümün Amerika'nın bölgeden tamamen çekilmesinde yattığı söylenince sizleri aldatmak için kullandıkları ajan yöneticileri ve birçok araçları olmasına rağmen uyanıklığınız karşısında küplere binerek uyanıklığınız nedeniyle sizleri azarlamak için ağır ifadeler kullanmaya başvurdu ve sizlerin "bağımsız" olduğunuzu söylediğinde şaşkın görünüyordu!
Amerika, kendi ordusu ve istihbarat birimleri ile yetinmeyerek dünyanın yedinci büyük ordusu olup yüz binlerce askerinin "ya zafer ya şahadet" mefhumu ile eğitildiği ordumuzu bulaştırmaya girişerek Veziristan'da dönen fitne savaşına onu da karıştırmıştır. Oysa ajan Hükümet, Amerika'nın maksatlarını gerçekleştirmek için operasyonlarına "kurtuluş ismini" vermiştir.
Amerika, haçlı sömürgeciliğini korumak için ordumuza tahakküm etmek amacıyla milyonlarca dolar tahsis etmiştir. Dolayısıyla Afganistan'a yönelik başarısız işgalini koruma yolunda kendi askerleri kurban olması yerine şu anda bizzat kendi ölülerini sayanlar bizzat Müslüman askerlerdir! Bunun yanı sıra Medine-tul Münevvera'da İslami Devlet'in kurulmasına nusret veren Ensarın torunları askerlerimiz aldatılmıştır. Zira hain yöneticileri alaşağı edip tahtlarının enkazı üzerine Hilafet Devleti'ni kurmak yerine şu anda onlar kırılgan Amerikan işgalinin himayesi için çalışmaktadırlar. Dolayısıyla geçmişte haçlılarla savaşarak onların kaburgalarını kıran ve onları korkutan bu askerler, şu anda İslam'a ve Müslümanlara yardım etmekten geri durmaktadırlar. Hatta Pakistan ordusu ile savaşan müşrik Hindu savaşçıların varlık sebebi bile daha önce Hindistan önündeki kapalı olan kapıları açan Afganistan, Belucistan ve kabileler bölgesindeki Amerikan varlığıdır. Dikkate değerdir ki hain yöneticiler, silahlı kuvvetleri saptırmak ve dikkatlerini bu "fitne" savaşının gerçek sebebi olan Amerikalılardan uzaklaştırmak için Hindistan'a ışık yaktılar. O kadar ki bizler, artık mezarını kendi elleriyle kazan bir kimse gibi olduk. Öyle değil mi ey Müslümanlar?!
Ey Pakistan'daki Müslümanlar!
Kesinlikle bilginiz olsun ki giderek büyüyen Amerikan varlığına son vermenin teki çözümü Hilafet Devleti'ni kurmaktır. Zira İslami ümmeti birleştirmeye ve Müslümanları düşman kafirin şerlerinden korumak amacıyla ümmetin imkanlarını kullanmaya muktedir olan sadece Hilafet'tir. Zira Tatarlıları, haçlıları, Romalıları ve Farsları hezimete uğratan Hilafet'tir. Hatta Hilafet zayıf döneminde bile H. 21 Safer 1210 el-muvafık M. 05 Haziran 1795 yılında imzalanan anlaşma gereği Amerika'yı vergi ödemeye mecbur bırakmıştır. Zira söz konusu anlaşma, Amerika'yı 642.000 dolar altın ve 12.000 lira Osmanlı altını ödemeye mecbur bırakmıştır ki bu anlaşma, Amerika tarihinde kendi dili dışında imzaladığı ilk anlaşmadır.
O halde sizlere sorarız: Fakir ve zayıf bir ülke olan Somali, ödlek silahlı Amerikan kuvvetlerini hezimete uğratabiliyor, teçhizatça ve donanımca dağılmış işgal altında olan Irak'taki Müslümanlar Amerika'nın ülkelerini eline geçirmesini engelleyebiliyorsa o halde nükleer silahı olan İslam dünyasındaki en güçlü orduya sahip olan Pakistan'ın özellikle de çöktüğü ve tüm dünyanın nefret ettiği bir zamanda Amerika'yı gitmeye mecbur etmesini engelleyen şey nedir? Şüphesiz Amerika, kapasitesinden ve gücünden daha büyük olan bir dünyaya yayılmış, silahlarla donanımlı olmalarına rağmen askerileri cesaretlerini yitirmiş, Avrupa ve Rusya onunla rekabet etmekte, görünen hiçbir çıkışı olmaksızın zayıflattıkça zayıflatan ekonomik bir krizle karşı karşıya kalmış, sendeleyen haçlı seferini kurtarmak için milyarlarca dolar harcamış ve daha fazla harcaması gereken bir durum içerisindedir! O halde Amerika'nın bu zayıf hali sizlere Rabb-il İzzenin şu kavlini hatırlatmıyor mu? إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ "Şüphesiz ki kâfirlik edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar, daha da harcayacaklardır. Sonra bu onlar için hasret (yürek acısı) olacak ve sonra (nihâyetinde) mağlup olacaklardır. Kâfirlikte ısrâr edenler ise Cehenneme toplanacaklardır." [el-Enfâl 36]
Ey Pakistan'daki Müslümanlar!
İnsanlığın lideri olmak için Müslümanların önünde elverişli küresel bir koşul ve uygun bir fırsat vardır. O halde Hilafet Devleti altında İslami yönetimi ikame eden ilk İslami ülke olma şerefine nail olup Pakistan'ın İslami ümmetin tamamının küresel süper bir devletin patasında birleşmesinin irtikaz noktası olmasını istemez misiniz? Sizler İslam'ı ve Müslümanları sevdiğiniz ve bu gaye uğrunda fedakarlığa hazır olduğunuz halde nasıl olur da bu şekilde olmazsınız. Zira bu topraklar, hicret etmek veya kafir düşmanla cihat etmek için İslam uğrunda kurban olan kimselerin kanlarıyla sulanmıştır. Sizler ki sevabını umarak sömürgeci kafir ve ajan yöneticileri yüzünden sizlere acı çektiren çeşitli sıkıntılara ve belalara sabredip Allah ve Resulü için dinde muhlis kimselerdiniz. Bilesiniz ki Hilafet Devleti, sadece İslam'ın ve Müslümanların zırhı değildir. Bilakis her Müslümanın kendisinden dolayı hesaba çekileceği bir farzdır. Zira Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], boyunlarınızda bir halifeye biat halkasının olmasını emretmiş ve boynunu bir imama biatten yoksun bırakının ölümünü cahiliye ölümü olarak tanımlamıştır. مَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً "Her kim boynunda biat olmadan ölürse cahiliye ölümü ile ölmüş olur."
O halde kolları sıvayarak Hilafet Devleti'ni kurmak için şerefli çalışmada gecenizi gündüzünüze katarak Hizb-ut Tahrir şebabının yanında yer alınız. İnsanları geçek değişim yönünde harekete geçirmek için Hizb-ut Tahrir ile birlikte tek saf olunuz. Hilafet'e davet etmediğiniz ne bir mescit ne bir üniversite ne bir çarşı bırakınız. İster tartışma, konuşma, ders, kısa mesaj, e-mail, radyo, telefon ister benzeri şekilde olsun Allah'ın sizlere bahşettiği gücü veya kuvveti esirgemeyiniz. Hilafet Daveti'nin yankısını bu ülkenin ve bu ümmetin dört bir tarafına yayınız. Silahlı kuvvetlerdeki evlatlarınızı, kardeşlerinizi, babalarınızı ve akrabalarınızı bölgedeki Amerikalıların mezarını kazımaya ve ümmete acı çektiren zillet ile hezimete son verecek Hilafet Devleti'ni kurması için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermeye çağırınız ki izzet, güç ve kuvvet başlığı altında yeni bir sayfa açılmış olsun. وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لا يَعْلَمُونَ "İzzet, Allah'a, resulüne ve müminlere aittir. Fakat münafıklar bunu bilmezler." [Münafikun 8]