- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Amerika, Sudan’daki Kamuoyunu Aldattı!
ABD Temsilciler Meclisi, 14/07/2022 Perşembe günü yaptığı oturumda, Sudan’daki askeri darbeyi kınayan ve Sudan halkını destekleyen bir karar tasarısı onayladı. Washington’daki medya kaynaklarına göre bağlayıcı olmayan karar, 416 milletvekilinin desteği ve 7 üyenin muhalefetiyle kabul edildi. Meclis, önümüzdeki günlerde göreve başlaması planlanan ABD’nin Sudan Büyükelçisi John Godfrey'in atanmasını onayladığı gün, kınama taslağını da onayladı.
Bu tür sözler kesinlikle yalandır. Zira Amerika bu sözler aracılığıyla canlar alan el-Burhan’a ve askeri darbeye düşman olan Sudan halkının desteğini kazanmak istediği gibi aynı şekilde Sudan’daki muhalefetin beğenisini kazanmak ve gizlediği şeylerin aksini göstermek istiyor. Zira ordu, Amerika’nın Sudan’daki eli olup Burhan’ın darbesini düzenleyen de bizzat odur. Bu yüzden bu kınama, akılla dalga geçmekten ibarettir. Haberde geçtiği üzere tasarı bağlayıcı değildir. Dahası Egemenlik Konseyi Başkanlığının sivillere devretme dönemi yaklaştığından dolayı ona bu darbeyi dikte eden de Amerika’dır ve el-Burhan’ın Amerika’dan bağımsız bir şekilde böyle bir karar alması kesinlikle imkansızdır. Hatta sivillerin egemen olmaması, işlerin dizginlerini kontrol etmemesi ve orduyu yapılandırmaması için Burhan’ın bu darbesi, Amerika’nın Afrika Boynuzu Özel Elçisi Jeffrey Feltman ile yaptığı görüşmesinden saatler sonra olmuştur.
Noon Post internet sitesi, “Washington el-Burhan’ın darbesini destekledi mi?” başlıklı bir rapor yayınladı ve raporda şöyle geçti: “el-Burhan darbesini, ABD’nin Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Jeffrey Feltman ile birkaç saatlik görüşmesinin ardından başlattı. Bazıları, Sudanlı generalin bölgesel veya uluslararası düzeyde kendisine yeşil ışık yakılmadan yapamayacağı bu hareketle ilgili bir koordinasyonun varlığını savunmuştur.” “Feltman, General Abdulfettah el-Burhan’ın iktidarın tam kontrolünü ele geçirmesinin yolunu açmak için bir şekilde katkıda bulunmuştur.” El-Ehram Stratejik Araştırmalar Merkezi Afrika programı direktörü ve Afrika dizisinin yazı işleri müdürü Amani El-Tawel de, el-Burhan darbesinde Amerikan suç ortaklığı hakkında gündeme getirilenleri bu şekilde yorumladı. Ayrıca Sudan meseleleri uzmanı bir makalesinde, Washington’un bu darbeyi gerçekleştirmeleri için generallere yeşil ışık yakma olasılığına meylederek bu koordinasyonun birtakım bağlamlara göre ordu ile Amerika arasındaki ilişkilerin seviyesini güçlendireceğine dikkat çekti. Bunlardan ilki, Amerikan yönetiminin Abdullah Hamduk yönetimi içinde sol nüfuzunun ve alanının genişlemesinden duyduğu rahatsızlıktır.
Amerika, Sudan’daki çirkin yüzünü güzelleştirmeye çalışmaktadır. Bu yüzden Sudan halkının yanında yer almakta ve onların çıkarlarını gözetmektedir. Dolayısıyla bu kınama, Sudan halkının duygularını okşamaktan öte bir şey değildir. Şayet Amerika bu cezayı kınıyorsa, kendi bakış açısına göre bu suçu işleyenlere vereceği ceza ne olacak acaba? Amerika’nın Sudan halkını aldatmak istemesi ilk defa olmamıştır. Zira daha önce Merkezi Yedek Kuvvetlerin yaptıklarını kınamış, Reuters 21/03/2022 tarihinde bir rapor yayınlanmış ve raporda şunlar geçmiştir: “ABD, ciddi insan hakları ihlalleri nedeniyle Sudan Merkezi Yedek Güçlerine yaptırımlar uygulamış ve onu, Ekim ayında gerçekleşen askeri darbeyi barışçıl bir şekilde protesto eden göstericilere karşı aşırı güç kullanmakla suçlamıştır.” ABD Hazine Bakanlığı yaptığı açıklamada, polisin bir parçası olan Merkezi Yedek Güçlerinin, Hartum’daki barışçıl protestolarla başa çıkmak için “şiddet içeren bir yanıta” başvuran Sudan güvenlik güçlerinin ön saflarında yer aldığını söylemiştir. Ocak ayındaki malum güne atıfta bulunan bakanlık, güçlerin protestoculara gerçek mermi attığını, çevik kuvvet ve polisle birlikte olay yerinden kaçmaya çalışan protestocuları kovaladığını, bazılarını tutuklayıp dövdüğünü, iki kişiyi vurarak öldürdüğünü ve diğerlerini de yaraladığını söyledi.
Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Hazine Müsteşarı Brian Nelson, bir açıklamasında şöyle dedi: “Ordunun 25 Ekim'de iktidarı ele geçirmesinden bu yana, Sudan Merkezi Yedek Polisi aktivistleri ve sivil protestocuları susturmak için aşırı güç ve şiddet kullanmıştır.” Ve şöyle ekledi: “Sudan vatandaşlarını öldürmesi, taciz etmesi ve korkutmasından dolayı Sudan güvenlik birimlerini kınıyoruz.” Soru şu; Amerika’nın bu kınamasından sonra ölümler durdu mu? Hayır. Aksine 30 Haziran gösterisinde 11 kişi öldürüldü. Peki Amerika hangi önlemleri aldı ve uyguladığı yaptırımlar hani nerede?!
Amerika, iddia ettiği gibi Sudan ve onun tercihlerine yönelik endişesini gösteriyor. Hakikatte ise o, Irak ve Afganistan'da olduğu gibi Sudan’daki iktidar dizginlerini elinde tutmak ve bu ülkenin devasa servetlerini ajanları aracılığıyla yağmalamak için Sudan’da kendi çıkarından başka hiçbir şeyi önemsemiyor ve ne pahasına olursa olsun, hatta halkının vücut parçaları pahasına bile olsa kendi işlerine öncelik veriyor. Zira yöneticileri değişse bile Amerika’nın tek bir politikası vardır. Her ne kadar Trump bunu Suudi Arabistan’a karşı söylemiş olsa da aslında tüm ülkeleri kapsıyor. Zira Trump, Suud Hanedanı’nın ülkesi için sağmal bir inek olduğunu ve bu ineğin memesi kuruyup artık dolar ve altın vermemeye başladığında Amerika’nın onun katledilmesini emredeceğini söylemiş ve bunun, Suud Hanedanı başta olmak üzere Amerika’nın dostları ve düşmanları tarafından bilinen bir gerçek olduğuna işaret etmişti.
Amerika ve onun hakikati işte budur. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِّن دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالاً وَدُّوا مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ “Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.” [Al-i İmran 118] Ve Subhanehu şöyle buyurmuştur: إِنَّ الْكَافِرِينَ كَانُواْ لَكُمْ عَدُوّاً مُّبِيناً “Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır.” [Nisa 101] Ve Allahu Teala şöyle buyurmuştur: كَيْفَ وَإِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لاَ يَرْقُبُواْ فِيكُمْ إِلاًّ وَلاَ ذِمَّةً يُرْضُونَكُم بِأَفْوَاهِهِمْ وَتَأْبَى قُلُوبُهُمْ وَأَكْثَرُهُمْ فَاسِقُونَ “Nasıl olabilir ki! Onlar size galip gelselerdi, sizin hakkınızda ne ahit, ne de antlaşma gözetirlerdi. Onlar ağızlarıyla sizi razı ediyorlar, halbuki kalpleri (buna) karşı çıkıyor. Çünkü onların çoğu yoldan çıkmışlardır.” [Tevbe 8]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhâlik Abdûn Ali