- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Semerkant’taki Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi: Nihai Sonuç!
1- İslam’ın kalkınmasına karşı örgütlenmek:
Şanghay İşbirliği Örgütü, 1996 yılında “Şanghay Beşlisi” adı altında kuruldu. 15 Haziran 2001 tarihinde Şanghay İşbirliği Örgütü’ne dönüşmüş ve bir örgüt olarak faaliyetlerine başlamıştır. Bu tarihte Özbekistan, Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile birlikte altıncı ülke olarak kabul edildi. Yine bu yıl bir belge de kabul edildi: Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurulmasının ana nedeni ve en önemli hedefi olan “terörizm, ayrılıkçılık ve aşırıcılıkla (yani İslam’a ve Müslümanlara karşı) mücadele etmek için bir Şanghay Anlaşması’dır” Kayda değerdir ki 28-29 Mayıs 2003 tarihlerinde Moskova’da düzenlenen zirvede üye ülke liderleri terörizm ve aşırıcılık konularını ele almışlar ve Hizb-ut Tahrir’in faaliyetlerine özel önem vermişlerdir. Ayrıca merkezi Taşkent’te bulunan ve görevi terörizm, aşırıcılık ve ayrılıkçılıkla mücadelede tarafların yetkili makamları arasındaki koordinasyonu ve karşılıklı iş birliğini güçlendirmek olan bölgesel bir terörle mücadele yapısı da oluşturulmuştur. Bu yapının 2019 yılı raporuna göre, hazırlık aşamasında 280’den fazla “terörist ve aşırı dinci” suçu tespit edilmiş, 190’dan fazla “militan” ortadan kaldırılmış, 470’den fazla “terörist ve dini aşırılık yanlısı grup” mensubu tutuklanmış ve 23.000’den fazla internet kaynağının faaliyeti yasaklanmıştır. Buna ek olarak Şanghay İşbirliği Örgütü askeri bir blok olarak yorumlanmasa da 2003 yılından bu yana üye ülkelerin orduları arasında “barış misyonu” adı verilen terörle mücadele tatbikatları yürütülüyor. Bundan dolayı Şanghay İşbirliği Örgütü’nün temel amacının, başta Orta Asya olmak üzere örgüte üye ülkelerin topraklarında "terörizm" ve "aşırılıkçılık" kisvesi altında İslami uyanışla savaştığı ve bunu da bu uyanışa karşı güçlerini birleştirmek ve birbirlerine yardım etmek yoluyla yaptıkları ortaya çıkıyor. Çünkü Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya ve Çin, bu bölgedeki Müslümanların İslam’a yönelik güçlü hırslarından ve hatta bir İslam Devleti kurma girişimlerinden korkmuşlardır.
Şüphesiz sömürgeci kafirler İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşta birleşeceklerdir ancak Şanghay İşbirliği Örgütü aracılığıyla başka çıkarlar elde etme hedefi de vardır. Örneğin Çin, Şanghay İşbirliği Örgütü’nü sadece İslami uyanışla mücadele etmek için bir araç olarak görmüyor, aynı zamanda ekonomik çıkarlarını elde etmek için de kullanıyor. Bu nedenle üye ülkelerin ekonomisi üzerindeki etkisini artırmış ve serbest ticaret bölgesi oluşturma konusundaki ilgilerini uyandırmıştır. Çünkü ŞİÖ ülkeleri arasındaki ticari engeller kaldırılırsa, Çin malları için çok uygun şartlar oluşturulacak ve büyük satış pazarları açılacaktır. Aslında bu olmadan bile, ŞİÖ ülkeleri ile Çin arasındaki ticaret hacmi 20 yılda 20 kat artarak 2020’de 245 milyar Amerikan dolarına ulaşmıştır. Buna ek olarak 2021 temmuzunun sonunda Çin, ŞİÖ ülkelerine 70 milyar dolar yatırım yapmış ve Şanghay İşbirliği Örgütü Bankalar Birliği Konseyi aracılığıyla 150 milyar dolarlık bir kredi sağlamıştır. Ayrıca Özbekistan, Çin Exim Bank’ından 2 milyar dolar ve Çin Devlet Kalkınma Bankası ve diğerlerinden de 2.2 milyar dolar kredi almıştır. Dahası 15-16 Eylül tarihlerinde Semerkant’ta düzenlenen bir sonraki zirvede Çin, en büyük projelerinden birini başlatmıştır. Nitekim Bir Kuşak Bir Yol projesinin bir parçası olarak Çin, Kırgızistan ve Özbekistan arasında demiryolu yapımına ilişkin bir belgenin imzalanmasına kadar ulaşmıştır.
-Çin’in aksine- Rusya, Şanghay İşbirliği Örgütü’nü ekonomik yönde güçlendirmekten uzaklaştırmaya çalışıyor; çünkü onun ekonomik olarak Çin ile rekabet edecek gücü yoktur. Bu nedenle Çin olmaksızın Avrasya Ekonomik Birliği'ni (EurAses) kurmuş ve üye ülkeleri kendi belirlediği oyunun kurallarına göre oynamaya zorlamıştır. Böylece diğerleri ekonomilerini yükseltmeye çalışırlarken Rusya ise sadece kendisi için uygun koşullar oluşturan bir ortam icat etmeye çalışmaktadır. Bundan dolayı Şanghay İşbirliği Örgütü’ndeki bu iki büyük ülkenin, İslami uyanışla mücadele dışında çıkarlarının birbirleriyle çatıştığı gayet açıktır. Bu yüzden onlar dost değillerdir ve tokalaşmaları ve birbirlerine gülümsemeleri ise sahtedir.
2- Şanghay İşbirliği Örgütü aracılığıyla Batı’ya muhalefet etmek.
Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurulmasının bir diğer amacı da, Batı’nın Orta Asya’ya nüfuz etmemesini ve bir dayanak elde etmemesini sağlamaktır; çünkü Orta Asya Çin, özellikle de Rusya için stratejik olarak önemli bir yerdir. Dolayısıyla Rusya, bu bölgenin Amerika’ya teslim edilmesini asla kabul etmeyeceği gibi Ukrayna’nın kaybını da asla kabul etmeyecektir. Bu nedenle şayet durum gerektirirse, Ukrayna’ya saldırdığı gibi aynı şekilde zorla da olsa Orta Asya’yı pençelerinde tutmaya çalışacaktır. Çin için Orta Asya, büyük projelerinin uygulanması için önemli bir geçiş koridoru olarak görülmektedir. Şayet bu bölge Amerika’nın pençelerine düşerse, şu anda iki ülke arasında dönen ekonomik savaşta kendisini zor durumda bulabilir.
Böylece Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, birinci ülke haline gelen Amerika ile çatışmada bu iki ülkenin (yani Rusya ve Çin) çıkarları çakışmıştır. Bu yüzden her ikisi de Amerika’nın bölgede güçlü bir yer edinmesini önlemek için öncelikle Orta Asya ülkelerini Şanghay İşbirliği Örgütü’ne çekmişlerdir. Dolayısıyla bu örgütün Amerika ve NATO’ya karşı olmadığını söylemelerine ve hala da söylemeye devam etmelerine rağmen vakıada bunun tam aksini göstermektedir. Örneğin 2005 yılında, Amerika birliğinin Hanabad Hava Üssü’nden kovulmasında Şanghay İşbirliği Örgütü önemli bir rol oynamıştır. Şimdi de örgüt genişledi, Çin Amerika için ciddi bir rakip haline geldi ve Semerkant’ta düzenlenen zirve büyük Amerikan yayınlarında geniş bir yer buldu. Zira zirvede, esas olarak dünyanın tek kutuplu bir dünya düzeninden çok kutuplu bir dünya düzenine geçip geçmediği meselesini gündeme getirdiler ve Şanghay İşbirliği Örgütü Amerikan hegemonyasını tehdit eden güçlü bir blok olarak takdim edildi.
Beklendiği üzere Rusya, Semerkant zirvesini Batı’ya karşı propaganda programlarının bir alanına dönüştürmeye çalıştı. Zira 24 Ağustos’ta Taşkent’teki Şanghay İşbirliği Örgütü savunma bakanları toplantısına katılan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Amerika’yı Ukrayna’daki savaştan ve Güneydoğu Asya’daki mevcut güvenlik mimarisini yok etmekten sorumlu tuttu. Ayrıca Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinin ilk gününde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geldi. Bu ise, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı bir işgal başlatmasından bu yana iki lider arasındaki ilk görüşmeydi. Bu toplantıda Putin, Çin’in Ukrayna çatışması hakkındaki “soruları ve endişeleri” olduğunu açıkça kabul etti ve şunları söyledi: “Çinli dostlarımızın Ukrayna krizi konusundaki muhafazakar duruşunu takdir ediyor ve bu konudaki soru ve endişelerinizi anlıyoruz. Bu konuyu daha önce konuşmuş olsak da tabii ki bugünkü toplantıda bu konudaki tutumumuzu ayrıntılı olarak açıklayacağım.” Ayrıca Putin, zirvede Xi Jinping’in Sibirya'nın Gücü-2 doğalgaz boru hattı anlaşmasına imza atmasını sağlamada başarısız oldu. Ama Putin geçen hafta bu anlaşmanın tüm detaylarının üzerinde anlaşmaya varıldığını söyledi. Bu, Rusya’nın Çin’e yönelik enerji politikasının ana yönlerinden biridir. Nitekim Çin Devlet Başkanı halka açık bir konuşmada, “çalkantılı bir dünyayı istikrara kavuşturmak için büyük bir gücün sorumluluğundan” bahsetti ve bu da üstü kapalı bir eleştiri olarak anlaşıldı. Bundan da Çin’in itidal ve ihtiyatlı hareket ettiği ortaya çıkmaktadır; çünkü Çin’in dış politikası çıkarlara dayalıdır. Dolayısıyla Çin, Amerika ile en büyük ticaret hacmine sahiptir ve Rusya için bundan asla vazgeçmeyecektir. Ayrıca çok da temkinlidir. Çünkü Amerika Tayvan meselesinde kendisi için büyük bir sorun oluşturacak ve bunun ardından kendi kaderi de Rusya'nın kaderi gibi olacaktır. Yine Rusya, zirvede sıcak açıklamalar yapmaktan kaçındı; çünkü Ukrayna sorununun çözümünün Amerika’nın elinde olduğunu biliyor. Ayrıca Ukrayna dışındaki diğer konularla ilgili olarak Rusya hala Amerika ile işbirliği yapmak zorundadır. Genel olarak Rusya, zirveden hedeflerine ulaşamamaktan şikayet etti. Dolayısıyla ister gözlemci ister ortak ülke olsunlar Şanghay İşbirliği Örgütü’nün üye ülkeleri, yalnızca İslami uyanışa karşı mücadelede birleşirlerken diğer çıkarları ise çoğu zaman birbiriyle çatışmaktadır.
Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi olan ve onun zirvelerine katılan İslam beldelerindeki mevcut ülkelere gelince; burunlarının ucunu bir göremeyen aptallıkları ve cehaletleri nedeniyle bu tür örgütlere katılıyorlar! Zira azıcık bile olsa akl-i selim davranmış olsalardı, Rusya ve Çin gibi şerir terörist ülkelerle tüm bağlarını keserlerdi. İşte o zaman İslam ve Müslümanların, kendilerine güvenilen, Kavî ve Aziz olan Allah’a tevekkül eden, dahili fırsatları hikmetli bir şekilde kullanan ve sömürgeci ülkelere direnen gerçek bir güç olduğu anlaşılacaktır. İşte o zaman hiçbir şey onları razı etmek için olmayacak, bilakis Allah’ı razı etmek onları razı etmenin önüne geçecektir. Ancak onlar, Allah’ın şu hatırlatmasından yüz çevirdiler: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.” [Maide 51]
Uygur kardeşlerimizin iç organlarını satmaktan çıkar sağlayan, Müslüman kadınları necis Müşriklerle evlendirmeye zorlayan, aynı zamanda onları evlerine hapseden, onları aç bırakan ve öldüren Çin gibi iğrenç bir ülke ile “iş birliği” ve “dostluk” ilişkileri kurmak gayri İslami ve insanlık dışıdır!! Ayrıca masum Müslümanları asılsız suçlamalarla uzun yıllar boyunca hapse atan ve Suriyeli Müslümanların üzerine tonlarca bomba yağdıran Rusya gibi bir terör devleti ile “eşit ortaklık” kurmak bir suç ve büyük bir ihanettir. Dolayısıyla Şanghay İşbirliği Örgütü gibi kâfirlerin nüfuzu altında olan örgütlere üye olmak haramdır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَن يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا “Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermez.” [Nisa 141]
Ayrıca kafirlerin lehine olan zirveler ve diğer önlemler için milyarlarca para harcanmaktadır. Örneğin Özbekistan hükümeti uzun bir süredir Semerkant’ta yapılacak zirve için hazırlık yapmış ve resmi verilere göre 55 milyon dolar para harcamıştır! Ümmetin parasını harama harcayarak çarçur etmek asla kabul edilemez, bilakis bu paraların sadece şeriatın izin verdiği şeylere harcanması gerekir.
Sonuç olarak ülkemiz ve Orta Asya’daki Müslümanlar, bu hain Ruvaybida yöneticilerin cürümlerine göz yummaktan ve onlardan iyi bir şey çıkacağını ummaktan vazgeçmelidirler; çünkü onların, daha uzun süre tahtlarında kalmaktan ve Rusya’yı, Çin’i ve Batı’daki diğer sömürgeci güçleri memnun etmekten başka bir kaygıları yoktur. Dolayısıyla İzzet ve onur sadece İslam’da ve İslam Nizamı’nın hayatın her alanında uygulanmasındadır. Zira İslam Nizamı’nın uygulandığı dönemde, küfür ülkelerinin kralları ve hükümdarları Halife’ye “sizin sadık hizmetkârınız” diye hitap ediyorlardı. Hatta o günlerde kâfirler, Müslümanların icat ettiği yeni teknolojileri gördüklerinde büyük bir şaşkınlık içinde ağızları açık kalıyordu. Dahası dünyanın en prestijli eğitim kurumlarının bulunduğu İslam Devleti’nde okumayı hayal ediyorlardı. Hatta Hilafet ile bir çatışmaya girmeden önce 70 kez düşünüyorlardı. Evet, tarihiniz gerçekten çok harikaydı. O halde bu tarihi geri getirmek için Hizb-ut Tahrir’in taşıdığı Hilafet projesini kabul edin ve onu uygulamak için çok çalışın ki Allah'ı razı edenlerden olasınız.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil