Cumartesi, 30 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/02
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ey Pakistan Askerleri! Nerede Duracağınızı Tercih Edin!

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey Pakistan Askerleri! Nerede Duracağınızı Tercih Edin!

Ey Pakistan ordusunun askerleri: Şunu bilin ki, Filistin’deki Müslümanlara yönelik soykırım, sizin eylemsizliğiniz nedeniyle devam ediyor; şüphesiz Allah Celle Celâluhu, kulları ölüme, katliama, işkenceye, saldırıya, aşağılanmaya, açlığa ve yerinden edilmeye maruz kalırlarken en güçlü Müslüman orduların elleri bağlı bir şekilde durduğuna şahittir… Şimdi size soruyoruz: Daha kaç çocuğu, açlıktan, keskin nişancıdan ve yıkımdan dolayı ölüme terk edeceksiniz?! Daha kaç erkeğin işkence görmesine ve aşağılanmasına izin vereceksiniz?! Daha kaç kadını, işgalci Yahudi güçlerinin saldırısına terk edeceksiniz?! Bu arada Gazze’deki Müslümanlar, açlıktan kırılıyor, Refah’ta her gün onlarca masum çocuk hava saldırılarıyla katlediliyor, yüzlerce savunmasız insan işkenceye, tacize ve aşağılanmaya maruz kalıyor ve Yahudi varlığı, Refah’taki yerinden edilmiş bir milyondan fazla Müslümanı en korkunç katliamlarla ve acımasız bir kara saldırısıyla tehdit ediyorken sizler, Gazze’deki ve iki kıblenin ilkinin ve Aksa Eş-Şerif’in olduğu mübarek Filistin topraklarındaki Müslüman kardeşlerinizi yalnız bırakıp sağır kesiliyorsunuz!

Şunu iyi bilin ki, sizlerin yardımsız bırakmanızın akıbeti iyi olmayacaktır; zira Nebi Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَا مِنْ امْرِئٍ يَخْذُلُ امْرَأً مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ تُنْتَهَكُ فِيهِ حُرْمَتُهُ وَيُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ إِلَّا خَذَلَهُ اللهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ فِيهِ نُصْرَتَهُ، وَمَا مِنْ امْرِئٍ يَنْصُرُ مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ يُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ وَيُنْتَهَكُ فِيهِ مِنْ حُرْمَتِهِ إِلَّا نَصَرَهُ اللهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ نُصْرَتَهُ Her kim bir Müslümanı saygınlığının kaybolması, şerefinin elden gitmesi söz konusu olan bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümana şerefinin elden gitmesi ve saygınlığının yitirilmesi söz konusu olan bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yardım eder.” Bu sadece tek bir Müslümanı yardımsız bırakmaya yönelik bir uyarıdır; o halde nasıl olur da bir milyondan fazla Müslümanı yardımsız bırakabilirsiniz?! İhtiyaç duyduğunuz bir anda Allah’ın da sizi yardımsız bırakmasından korkmuyor musunuz?!

Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizleri, düşmanların aç kurtlar gibi üzerimize üşüşecekleri ve dünya hayatına yapışma konusunda uyarmıştır. Zira Ahmed’in Sevban’dan rivayet ettiği hadiste Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «يُوشِكُ الأُمَمُ أَنْ تَدَاعَى عَلَيْكُمْ كَمَا تَدَاعَى الأَكَلَةُ إِلَى قَصْعَتِهَا». فَقَالَ قَائِلٌ: وَمِنْ قِلَّةٍ نَحْنُ يَوْمَئِذٍ؟ قَالَ:‏ «بَلْ أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ، وَلَكِنَّكُمْ غُثَاءٌ كَغُثَاءِ السَّيْلِ، وَلَيَنْزِعَنَّ اللهُ مِنْ صُدُورِ عَدُوِّكُمُ الْمَهَابَةَ مِنْكُمْ، وَلَيَقْذِفَنَّ اللهُ فِي قُلُوبِكُمُ الْوَهَنَ». فَقَالَ قَائِلٌ: يَا رَسُولَ اللهِ وَمَا الْوَهَنُ؟ قَالَ: «حُبُّ الدُّنْيَا وَكَرَاهِيَةُ الْمَوْتِ»Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet edecekler.” Birisi: Bu o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak? dedi. Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çer çöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak, sizin gönlünüze de vehn atacak” buyurdu. Yine bir adam: Vehn nedir ey Allah’ın Rasulü? diye sorunca: (Vehn), dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü görmektir” buyurdu.

Nitekim kâfirler, Suriye’den Afganistan’a ve Yemen’den Irak’a kadar zaten Müslümanların birçok topraklarını yok ettiler; şimdi de onlar, kesinlikle Allah’ın onları sevdiği ve onların da Allah’ı sevdiği Filistin’in şerefli ve kararlı Müslümanlarını ortadan kaldırmak için birleştiler. Şüphesiz Allah, takva sahipleriyle, sabredenlerle ve itaat edenlerle beraberdir; ama dünya sevgisinden dolayı milyonlarca Müslüman asker hâlâ kışlalarında oturuyorlar! Şimdi size soruyoruz ey Pakistan askerleri: Şayet kâfirler Pakistan’a saldırsa, o zaman kime sığınıp iltica edeceksiniz?! Aman ha dikkat edin! Yoksa Allah sizi darmadağın eder ve ihtiyaç duyduğunuz bir zamanda size öfkelenir.

Dikkat edin ey İslam ümmetinin askerleri! Zira bizden önceki milletlerin çoğu, tiran liderlerinin eliyle yoldan çıkarıldılar. O halde Allah Celle Celâluhu’ya isyan eden birine itaat etmeyin! Zira İbn Mace’nin Sünen’inde ve Ahmed’in Müsned’inde sahih bir senetle Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu geçmektedir: مَنْ أَمَرَكُمْ مِنْهُمْ بِمَعْصِيَةِ اللهِ فَلَا تُطِيعُوهُ Onlardan (yani başınızdakilerden) kim size Allah'a isyanı emrederse ona itaat etmeyin.” Ayrıca -Müslümanların ilk Halife’si- Ebu Bekir es-Sıddîk Radıyallahu Anh, isyan eden yöneticilere itaat etme konusunda uyarmış ve şöyle demiştir: “Ben Allah ve Rasulü’ne itaat ettikçe siz de bana itaat ediniz. Allah ve Rasulü’ne isyan ettiğim zaman, bana itaat etmeniz gerekmez.” Ebu Bekir Radıyallahu Anh, Sahabelerin en hayırlısı olmasına rağmen bunu söylemiştir! Ama sizler, Batı’ya hizmet eden, Allah Celle Celâluhu’ya karşı gelen ve Sahabe-i Kiram’ın (Allah onların hepsinden razı olsun) mertebelerine ulaşmaları kesinlikle imkânsız olan tiran yöneticilere itaat etmeye devam ediyorsunuz.

Allahu Teala’nın şu kavlini hatırlayın: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌEy iman edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!» denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.” [Tevbe_38] Ve Allahu Teala’nın şu kavlini: وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ وَالْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِ Onları (size karşı savaşanları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, savaştan (adam öldürmekten) daha kötüdür.” [Bakara 191] Aynı şekilde Celle Celâluhu’nun şu uyarısını hatırlayın: إِلَّا تَنفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌEğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; siz (savaşa çıkmamakla) O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir.” [Tevbe 39]

Ey Pakistan askerleri! Allah Pakistan’a, Müslüman ülkelerin en güçlü ordusu sayılan ve tek nükleer güce sahip olan bir ordu bahşetmiştir; buna rağmen Filistin’deki cesur insanlar el yapımı basit füze ve silahlarla Yahudi varlığına karşı direnirken sizler, Rabbiniz Celle Celâluhu’ya hizmet etme konusunda gevşeklik gösteriyorsunuz! Nitekim Müslümanların başındaki yöneticiler kendi tutumlarını tercih ettiler ve Filistin’deki Müslümanlara yönelik soykırımın suç ortağı olan Batılı güçlerle aynı safta yer aldılar; bu yüzden onlar, Yahudi varlığına silah ve yardım gönderiyorlar ve onu engellemeyerek katliamlarını sürdürmesine izin veriyorlar; dolayısıyla bu yöneticilerin akıbetleri belli olup kıyamet gününde kesinlikle cehennem ateşinin eşiğinde olan zalim kâfirlerin yanında yer alacaklardır. Ancak siz ey Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in askerleri; hâlâ kıyamet günü duracağınız yeri seçme imkânınız var. Şayet sessiz kalıp liderlerinizin suçlarına ortak olmaya devam ederseniz, kıyamet günü kendinizi o liderlerin arkasına bulacaksınız ve önünüzde de ateş ve azap olacaktır!

Taberani Kebir’de, Muaz İbn Cebel Radıyallahu Anh’dan Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: «أَلَا إِنَّ رَحَى الْإِسْلَامِ دَائِرَةٌ، فَدُورُوا مَعَ الْكِتَابِ حَيْثُ دَارَ، أَلَا إِنَّ الْكِتَابَ وَالسُّلْطَانَ سَيَفْتَرِقَانِ، فَلَا تُفَارِقُوا الْكِتَابَ، أَلَا إِنَّهُ سَيَكُونُ عَلَيْكُمْ أُمَرَاءُ يَقْضُونَ لِأَنْفُسِهِمْ مَا لَا يَقْضُونَ لَكُمْ، إِنْ عَصَيْتُمُوهُمْ قَتَلُوكُمْ، وَإِنْ أَطَعْتُمُوهُمْ أَضَلُّوكُمْ» قَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ، كَيْفَ نَصْنَعُ؟ قَالَ: «كَمَا صَنَعَ أَصْحَابُ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ ، نُشِرُوا بِالْمَنَاشِيرَ، وَحُمِلُوا عَلَى الْخَشَبِ، مَوْتٌ فِي طَاعَةِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنْ حَيَاةٍ فِي مَعْصِيَةِ اللَّهِ» “Dikkat edin! İslam’ın taşı dönmektedir. Nereye dönerse dönsün Kitapla birlikte dönün. Dikkat edin! Kitap ve sulta birbirinden ayrılacaktır. Siz Kitap’tan ayrılmayın. Dikkat edin! Üzerinizde emirler olacaktır, sizin lehinize hükmetmediklerini kendileri için hükmedecekler. Eğer onlara karşı gelirseniz, sizi öldürürler. Eğer onlara itaat ederseniz, sizleri saptırırlar.” Dediler ki: “Ey Allah’ın Rasulü! Nasıl yapacağız?” Dedi ki: “İsa İbn-u Meryem’in ashabının yaptığı gibi yapın. Onlar testerelerle biçildiler, idam sehpasına çıkarıldılar. Allah’a itaatte ölüm, Allah’a masiyetteki hayattan daha hayırlıdır.

Şimdi Allah Celle Celâluhu’ya ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e itaati tercih edebilir ve hakkın yanında yer alabilirsiniz. Haydi o zaman liderlerinizi ve Allah Celle Celâluhu’nun Kitabı’na aykırı olan kanunlarını reddedin! Ebu Bekir Radıyallahu Anh’ın uyarısını dikkate alarak onlara itaat etmekten vazgeçin, onları tahtlarından uzaklaştırın ve Allah ve Rasulü’ne itaate geri dönerek Filistin’i kurtarmak için harekete geçin… Böylece Allah’ın izniyle kıyamet gününde Filistinli muttaki ve şerefli Müslümanlarla yan yana olacaksınız.

Ey Pakistan askerleri! Şüphesiz Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır; nitekim O, bir sebeple sizlere güç ve servet emanet etti ve sizleri Müslüman ordularının en güçlüsü yaptı; yani bu güç sizlere emanet edilmiş olup sizler, mazlumların çağrılarına icabet etmeye ehil olan kimselersiniz. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْEy iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24] O halde Allah’a yönelerek azim ve güvenle ilerleyin ve Filistin’deki mazlumları kurtarın; ancak bu şekilde dünyada ve ahirette kurtulanlardan olursunuz. Zira ölüm, hayat, rızık, bereket ve ahiretin nimetleri sadece Allah’ın elindedir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yunus Musab - Pakistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER