- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Erdoğan: “İsrail” Cumhurbaşkanının Türkiye Ziyaretini Gerçekten Biz de Önemsiyoruz!
Haber:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İsrail” Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Türkiye’ye yapacağı ziyareti, Ankara’nın gerçekten önemsediğini vurguladı. Erdoğan şöyle bir açıklamada bulundu: “Sayın Herzog'un ziyaretini, gerçekten biz de önemsiyoruz. Bu ziyaretle birlikte Türkiye “İsrail” ilişkilerinde atılacak olan adım, bundan sonraki diğer boyutlara da yansıyacaktır.”
Daha önce üst düzey bir Türk heyeti “İsrail’i” ziyaret etti ve “İsrail”’in resmi açıklamasına göre oradaki yetkililerle “İsrail” Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Türkiye ziyaretine yönelik hazırlıkları görüştüler. (RT Arabic)
Yorum:
Avrupa, kabul etmesi çok zor olan, aslında reddedilen ve kabul edilmeyen yabancı bir cismi İslam ümmetinin kalbine ekmeyi nasıl başardı. Ancak bu cisim ekildi ve başarılı olundu. Kişinin bahsetmekten bile utandığı acı gerçek ise, bu ekimde başarılı olanların bu ümmetin mensuplarından olması ve bu cismi sulayan suyun da ihanet suyu olmasıdır!
İslam hakkında cafcaflı konuşmalar yapan ve sesini yükselten, İslami hareketleri desteklediğini iddia eden, zaman zaman Yahudi varlığını boykot eden, onları katillikle, kan dökmekle, çocukları öldürmekle ve evleri yıkmakla suçlayan Erdoğan, diğer bir zamanda da sanki bu ziyaretin üzerine büyük umutlar inşa ediyormuş gibi Yahudi liderleri ayakta alkışlayarak karşılamaktadır.
2009’da Gazze Şeridi’nde savaş olmuş ve Yahudiler öldürmüşler, yıkmışlar, yakmış ve harap etmişlerdi. Nitekim Şimon Peres Davos konferansındaydı ve Erdoğan, Peres ile yaptığı sözlü tartışmanın ardından konferanstan çekilmişti. -Bunu hatırlamıyor musun ey Erdoğan?- O zaman Türk halkı Erdoğan’ı fatihler gibi karşılamış ve Erdoğan Yahudi varlığının başkanına şöyle demişti: “İş öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Sahillerde çocukları nasıl öldürdüğünüzü çok iyi biliyorum.”
Ey Erdoğan, Yahudi varlığı ne yaparsa yapsın o, vakıf arazileri üzerindeki bir varlıktır. Dolayısıyla bu toprakların ihanet etmeyen ve taviz vermeyen sahipleri vardır ve burası gerçek sahiplerine aittir. Gerçek sahipleri ise Allah’ın Rasulü’nün sahabeleri, onların yolunda yürüyenler ve Nebilerinin sünnetine uyanlardır.
Şayet Erdoğan halkına güldüğünü sanıyorsa aslında o kendi nefsine gülsün. Zira hesap günü uzak değildir. Ölüm sana bir göz kırpması kadar yakındır ve orada sorgu ve azap vardır. Peki o zaman ümmetine ihanetin hakkında Rabbine ne diyeceksin ve Yahudiler sana bir fayda sağlayacak mı?!
Erdoğan başta olmak üzere İslam ümmetinin başlarındaki yöneticiler hakkındaki açık gerçek, dinlerini ve emanetlerini peş paraya satmalarıdır. Yahudilerle normalleşmek ise onlar için stratejik bir hedef olup bu onların kendi kaderlerini tayin etme haklarıdır. Zira efendilerinin onlara şart koştuğu şey şudur; ya normalleşme, ya devrilme, ya sınır dışı edilme, ya da ölüm.
Filistin İslami bir toprak olup Yahudi varlığı ise bu toprakların gaspçısıdır. Dolayısıyla Yahudilerle normalleşenler hainler olduğu gibi Yahudileri topraklarına kabul eden biri de bu ümmetin içinde yeri olmayan bir haindir. Ey Erdoğan, sen yerin olmayan bir tahta çöreklendin. Zira İstanbul, Osmanlı Hilafet’inin başkenti olup burasını Romalılardan kurtaran Muhammed Fatih onu Osmanlı Hilafetinin başkenti yapmıştır. Dolayısıyla Fatihlerin orduları, İstanbul’dan İslam’ı yaymak için Avrupa’ya ve diğer ülkelere gitmişlerdi. Ama senin zamanında İstanbul, Yahudilerin ve Allah’ın düşmanlarının yuvasına haline geldi! Fatihlerin orduları, hem Beytu’l Makdis ve tüm İslam beldelerini kurtarmak hem de buraları Erdoğan, İkinci Abdullah ve Beşşar gibi hainlerden ve Allah’a, Rasulü’ne ve İslam ümmetine ihanet eden diğerlerinden kurtarmak için İstanbul’dan kendilerine liderlik edecek birini beklemektedir. Nitekim Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَخُونُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا أَمَانَاتِكُمْ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ “Ey iman edenler! Allah'a ve Peygamber'e hainlik etmeyin; (sonra) bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmiş olursunuz.” [Enfal 27]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Selim – Mübarek Toprak (Filistin)