Haber-Yorum

Almanya’nın Büyük Silahlanma Planları Hakkındaki Açıklaması!

Haber:

Almanya Şansölyesi Schulz, Almanya’nın ordusunu geliştirmek için yüz milyar avro sağlayacağını ve yıllık toplam üretiminin %2’sini askeri yönleri geliştirmeye ayıracağını açıklayarak, “bizi koruyabilecek güçlü ve gelişmiş bir ordu istiyoruz” dedi. (El-Cezire kanalı ve diğer haber ajansları, 27/02/2022)

Yorum:

İkinci Dünya Savaşının sona ermesinden bu yana Almanya, Ukrayna’daki savaşın üzerine hiç alışık olmadık ve benzeri görülmemiş bir şekilde ordusunun ve askeri sanayilerinin gelişimi hakkında şaşırtıcı açıklamalar yapan Almanya, bu iddialı askeri planlarının nükleer silah ve bunları taşımak için füze üretimini içerip içermediğini açıklamadı. Ancak Alman zihniyetini bilenler, nükleer cephaneliğe sahip büyük ülkeler arasında, meselenin sadece değersiz konvansiyonel silahların üretimiyle sınırlı kalmayacağını bilirler. Tüm bunlardan dolayı Almanya’nın bu açıklaması, geçtiğimiz on yıllarda Alman siyasetine damgasını vuran askeri tarafsızlık politikasının bir sonu olarak görülmekte olup günler, Almanya’nın silahlanma sürecinin nereye kadar gidebileceğini gösterecektir.

Dahası haber siteleri, Alman elektronik iletişim sitelerinden İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da türünün ilk örneği olan Alman ordusunun askeri konuşlanmasında Alman tanklarının Çek sınırını geçerken çekilen resimlerini aktardı. Aynı şekilde Almanya Şansölyesi, ülkesinin boyutları ve uluslararası politika üzerindeki etkisi henüz bilinmeyen yeni bir meydan okuma olarak kabul edilen Avrupa NATO ülkelerinin doğu sınırlarının güçlendirilmesine katılacağını da açıklamıştır.

Bu büyük stratejik gelişme, Batı Avrupa’nın tüm ülkelerinin yanı sıra Doğu ülkelerinin çoğunun, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması karşısında Ukrayna ordusunun direncini güçlendirmeye yönelik büyük destek verdiklerini ilan ettikleri bir zamanda gelmiştir. Almanya’nın bu çok hassas adımı, bunu Avrupa Birliği’ndeki müttefikleriyle mi yoksa NATO’nun lideri olan Amerika ile mi koordine etti ya da Berlin’de kendi kaderini tayin ve ilan eden bir adım mı bilinmiyor.

Almanya’nın bu stratejik hamlesi, Moskova’da yaygın bir öfkeye neden olmuş, daha ziyade Ruslara, müttefikler onu yenip tüm Almanya’yı işgal etmeden önce İkinci Dünya Savaşı’nda Ruslara birçok felaket getiren Nazi Alman ordusunun gücünü hatırlatmıştır. Tüm bunlardan dolayı Almanya’nın bu adımı, Alman siyasetinde büyük bir devrim olarak kabul edilmekte ve büyük korkular uyandırmaktadır.

Ukrayna’da savaşı başlatan Rusya’nın, güvenliğine yönelik yeni stratejik risklerle karşı karşıya kalacağıyla ilgili yönleri de belirtmek gerekir. Hatta Ukrayna’daki savaşı kazansa bile, Ukrayna savaşındaki bu başarısı uluslararası politikası için stratejik bir yenilgi anlamına gelecektir. Burada Rusya’nın Amerika’dan Avrupa’da güvenlik garantisi istemesi de dahil olmak üzere birçok soru ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla kendini Amerika’ya eşit tutması ve Avrupa ülkelerinin sunduğu garantileri kabul etmemesi, Rusya’nın Amerika’nın yanında uluslararası konumunu yükseltmek istediği anlamına gelmektedir. Bundan dolayı bunu başarmak, Avrupa ülkelerine iradesini dayatmanın yanı sıra Amerika’nın Rusya için yeni bir statü kabul etmesini dayatmak için Ukrayna’da savaşa girmiştir. Ancak Almanya’nın bu stratejik adımından sonra Rusya, bugün sahip olduğu her türlü uluslararası pozisyonunu yükseltmeye çalışan başka bir süper güçle -ki bu onlarca yıldır takip ettiği tarafsızlık politikasının tozunu üzerinden atmak isteyen Almanya’dır- çarpışacağını görebilecek mi? Bu, önümüzdeki aylarda yanıtlanabilecek önemli bir sorudur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Et-Temimi