- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ
“Kalplerinde hastalık bulunanların onların arasına koşuştuklarını görürsün.”
[Maide-52]
Haber:
Suudi Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, Yahudi varlığıyla barışın “stratejik bir seçim olduğunu, ancak bundan önce yerine getirilmesi gereken belirli şartlar olduğunu” söyledi. El-Cubeyr, CNN’e verdiği bir röportajda Suudi Arabistan’ın Arap Barış Girişimi’ni desteklediğini de sözlerine ekleyerek şöyle dedi: “Aslında biz bunu ortaya koyduk ve barışın, “İsrail” içinde olumlu olarak bu sürenin başında değil sonunda geleceğini açıkça belirttik.”
Yorum:
Bu güruh, izzetli Filistin halkından olan kardeşlerimiz arasında sabah akşam savaş makinelerini kullandıkları halde hangi barıştan bahsediyorlar Allah aşkına? Oysa Filistin’in bir karışı üzerinde bile işgalci Yahudinin varlığını kabul etmek Allah Subhanehu ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e büyük bir ihanettir. Nitekim Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da 03/03/2022 günü Amerikan Atlantic Dergisi’ne şunları söyledi: “Suudi Arabistan, “İsrail”i düşman olarak değil, potansiyel bir müttefik olarak görüyor. Ancak buna ulaşmadan önce bazı sorunların çözülmesi gerekiyor. Bunun “İsrailliler” ve Filistinliler arasındaki sorunu çözeceğini umuyoruz.” Haberin doğruluğunu ve Suudi rejiminin resmi pozisyonunu teyit etmek için Suudi Basın Ajansı tarafından yayınlanmıştır. Allah’a yemin olsun bu, ümmeti temsil etmeyen, bilakis onu temsil ettirilen bu yöneticiler için hem dünyada hem de ahirette rezil rüsvaylıktır.
Yahudilerden nefret etmek, Müslümanlar için bir akidedir. Bu yüzden iki kıblenin ilki ve üçüncü Harem-i Şerif Beytu’l Makdis’i gasp eden bu ayak takımlarıyla ne kadar normal ve doğal muamelede bulunmaya çalışırsanız çalışın o nefreti söküp atamayacaksınız. Bu kesinlikle imkansız bir şeydir. Çünkü ümmet, size takip etmiyor. Bilakis sizden ve yaptıklarınızdan nefret ediyor. Sizler ümmetin bağrına çöreklendiniz. Elbette bu zifiri karanlık bir gün aydınlanacak ve Yahudilere Şeytan’ın vesveseleri bile unutturacak ve onları mübarek topraklardan geri dönmemek üzere kovacak olan Hilafetin güneşi doğacaktır.
Oysa Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, tek bir kadına saldırmalarından dolayı Beni Kaynuka Yahudilerini Medine’den sürgün etmişti. Peki ya on binlerce kadını, çocuğu ve yaşlıyı öldüren, onları yurtlarından eden ve onlara kötülükler yapan Yahudilere ne demeli? İşte hala siz onlara yakınlaşıyor ve onlara yaltaklanıyorsunuz. Bu nasıl bir rezillik ve bu nasıl bir utanç Allah aşkına?!!
Bu mutant varlıkla olan şerî muameleyi sizden almayız. Bilakis onu, Rabbimiz Tebareke ve Teala’nın Kitabı’ndan alırız. Kerim İslam ümmeti ondan kıl kadar dahi sapmayacaktır. Zira bu mübarek toprakları onların pisliklerinden ve iğrençliklerinden temizleyinceye kadar bu gaspçı saldırganlarla bizim aramızda kılıçtan başka bir şey olamaz. إِنَّمَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَن تَوَلَّوْهُمْ وَمَن يَتَوَلَّهُمْ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” [Mümtehine 9] Allahu Teala’nın izniyle çok yakında kurulacak olan Hilafet Devleti’nin ilk yapacağı iş, bu Yahudilerle savaşmak, onları mübarek topraklardan kovmak ve onların köklerini kazımak olacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhâlik Abdûn Ali