- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ordulara Hitap Etmenin Faydası!
Haber:
Tekrarlanan trajediler, kanların dökülmesi, çocukların öldürülmesi veya yetim kalması, evleri yıkıldıktan sonra ailelerin yerinden edilmesi ve daha fazlası dahil olmak üzere Gazze’deki son olayların ardından ordulardan yardım talep etmek.
Yorum:
Bazıları, Filistin, Keşmir, Hindistan, Myanmar veya diğer beldelerdeki Müslümanlara yardım etmesi için ordulara hitap edilmesinden rahatsız oluyor ve ordularda bir hayır olmadığını ve onlara hitap etmenin bir fayda sağlamayacağını söylüyorlar! Onlara diyoruz ki: Musa Aleyhisselam Firavun’un sarayında büyümedi mi?! Firavun’un kafir sihirbazları, şerefli ve değerli şehitler olmadılar mı?! Rasul Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem Rabbine şöyle dua ederek kafirlerin içinden yardım aramadı mı: اللَّهُمَّ أَعِزَّ الْإِسْلَامَ بِأَحَدِ الْعُمَرَيْنِ “Allah’ım, iki Ömer’den biriyle İslam’ı kuvvetlendir”?! Ordulardan bir hayır ummuyorsunuz da yöneticilerden, uluslararası toplumdan ve Birleşmiş Milletler’den bir hayır umuyorsunuz öyle mi?! وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّناً وَهُوَ عِندَ اللَّهِ عَظِيمٌ “Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük (bir suç) tur.” [Nur 15]
Orduların Müslümanların davalarına yardım etmek için harekete geçme arzusu her geçen artıyor Allah’a hamd olsun. Örneğin bununla sınırlı olmamak kaydıyla değerli Üstad Edhem Şerkâvî diyor ki: “İslami “ülkelerin” 150 milyar doları aşan askeri bütçesi, milyonlarca askeri, on binlerce tank, top ve uçakları olmasına rağmen Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mesrâ’sı taşlarla savunuluyor.” Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ne kadar da doğru söylemiş:بَلْ أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ وَلَكِنَّكُمْ غُثَاءٌ كَغُثَاءِ السَّيْلِ “Bilakis sizler o gün çok olacaksınız, fakat sizler sel üzerinde akıp giden çer çöp gibi olacaksınız.”
Hizb-ut Tahrir olarak bizler, Müslümanlara yardım etmesi için ordulara hitap etmekten ve dini ikame etmek için onlarla birlikte çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki dinlerinin düşmanlarına karşı ümmetin göğsüne şifa olacak olanlar sadece onlardır ve yine biliyoruz ki onların aralarında Halidler, Selahaddinler ve Fatihler vardır. Nitekim Pakistan, Irak, Mısır, Suriye, Ürdün ve diğerlerinin hapishaneleri ve Suriye devrimi sırasında birçok Suriye ordusu subayının ayrılması bunu dile getirmektedir.
Ey Müslümanların orduları içerisindeki kardeşlerimiz, işte ümmetiniz kurbanlar ve şehitler veriyor ve sizlere haykırıyor ve sizlerden yardım istiyor. Öyleyse sözlerini duyalım. Haydi Filistin’i Yahudilerin pisliğinden ve diğer İslam beldelerini de kurtarmak için harekete geçin, yolunuzdaki küfür yönetimini ortadan kaldırın ve İslam’ın yönetimi olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’ni kurun. Zira Müslümanlar, İslam Devleti olmadıkça kurtulamayacaktır. إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Cabir Ebu Hatır