- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Düşmanların Hileleri İle Yöneticilerin İhaneti Arasında Suriye’deki Depremzedelerin Acıları
Haber:
Türkiye ve Suriye'yi vuran yıkıcı depremin etkilerine karşı koymayı amaçlayan bir adım olarak ABD Hazine Bakanlığı, felaketten etkilenen milyonlarca Suriyeliye yardım çabalarına yardımcı olmak için “Suriye için 23 numaralı genel bir lisans” çıkardığını duyurdu. (El-Hurra, 10/02/2023).
Yorum:
Ayrıca ABD Hazine Bakanlığı, Amerikan yaptırım programlarının “temel olarak insani yardım sağlanmasına ilişkin bazı istisnalar içerdiğine” dikkat çekti ve şöyle ekledi: “ABD yaptırım programları, afet durumlarındaki yardım çabaları da dahil olmak üzere meşru insani yardımı hedef almıyor.”
Suçlu Amerika, Suriye’deki halkımıza karşı yürüttüğü soykırım kampanyasını süsleyerek ve depremden sağ kurtulan ve şiddetli soğuk dalgasının zirvesinde yaşam koşullarının üstesinden gelmek zorunda kalan on binlerce yaralı ve milyonlarca yerinden edilmiş insanın yanı sıra şimdiye kadar kurban sayısı yaklaşık 26.000’e ulaşan Suriye ile Türkiye arasındaki sınır bölgesini vuran şiddetli depremin kurbanları için timsah gözyaşları dökerek kamuoyunu saptırma çabalarını sürdürüyor.
Türkiye, hayatta kalanların barınma, yeme, içme ve tedavi gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak için çok fazla imkanlara sahip olsa da Suriye’de kurtarılmış bölgelerdeki durum, buna yönelik en ufak imkanlardan bile yoksundur. Özellikle depremin kritik ilk saatlerinde mümkün olduğu kadar çok insanı kurtarmak için acil yardımlar karşısında Türkiye ile Suriye arasındaki (Babu's Selame, Babu’l Heva ve el-Rai) geçişlerinin kapatılması, Suriye’deki Müslümanlara yönelik bir imha kampanyasına katkı sağlamaktan başka bir anlamı olmayan bir kararın varlığına işaret etmektedir.
Yarım milyon çocuğun ölümüne neden olan Irak’a yönelik boğucu ablukanın haklı olup olmadığı sorulan ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın verdiği şu cevabını da unutmayalım: “Evet, bu politika (abluka) haklı olup devam etmelidir.”
En bariz olanlardan biri de, başta Dünya Kupası maskaralığına 220 milyar dolar harcamakla övünen Katar’ın olduğu Körfez yöneticileri olmak üzere Müslümanların başındaki yöneticilerin suçlarıdır (ki Suudi Arabistan kulübü Al-Nasr’ın Christian Ronaldo ile yıllık 200 milyon avroluk bir ücret karşılığında yaptığı sözleşmeyi ve bunun dışında Müslümanların birçok paralarının açık bir şekilde çarçur edildiğini de unutmamalıyız).
Allah ona Rahmet etsin Ömer İbn Hattab Radıyallahu Anh şöyle demiştir: “Fırat topraklarında bir hayvanın ayağı sürçse, Allah’ın bana, ey Ömer neden onun yolunu genişletmedin diye sormasından korkarım.”
Müslümanların başındaki yöneticilere diyoruz ki; şüphesiz bizler, halkımıza karşı işlediğiniz suçları asla unutmayacağız. Amerika’nın yöneticilerine de diyoruz ki; sizin suçlarınız bize gizli değildir ve günler de dönüp durmaktadır. O halde bekleyin; zira yarın bekleyeni için çok yakındır. Türkiye yöneticilerine ise diyoruz ki; Suriye’ye geçitlerin kapatılması, halkımızın acılarına doğrudan katkı sağlamakta ve kurtarma çalışmalarının gecikmesi sonucu kurtarılmış bölgelerde hayatını kaybedenlerin ve bu zor ve kritik koşullarda açıkta kalan depremzedelerin çektikleri acıların sorumluluğunu taşımaktadır.
Bütün Müslümanlara da Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlini hatırlatıyoruz: مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى “Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada ve birbirlerini korumada bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”
Ümmetiniz ve kardeşleriniz hakkında Allah’tan korkun. Zira sizler, kıyamet gününde onların çektikleri acılardan sorumlusunuz ve ne Sykes-Picot sınırları nedeniyle özrünüz ne de yöneticilerin zulmü karşısındaki zayıflığınız size bir fayda sağlamayacaktır. O halde Allah’ın sizlere vacip kıldığı şeyleri yapmaya çalışın ve Allah’ın sizin için sevdiği ve razı olduğu şeyleri gösterin ki dünya ve ahiretin izzetine nail olasınız.
Depremden sağ çıkan halkımıza da diyoruz ki: Sabredin ve karşılığını da sadece Allah’tan bekleyin. Zira Allah sizinle beraberdir ve O amellerinizi asla eksiltmeyecektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Osman Bahaş