- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Bu İş Bu Şekilde Olmaz!
Haber:
140 enfeksiyonun kaydedilmesinin ardından Nasiriye, AIDS'in kaynağını güzellik ve kuaför merkezlerinde arıyor. (El-Sümeriye Kanalı)
Yorum:
Bu, Pazartesi günü Parlamento Sağlık ve Çevre Komisyonu tarafından teyit edildi ve dünyanın diğer ülkelerindeki ortalamanın %1 oranına kıyasla Irak’taki oranın %0.6’ya ulaşmasından dolayı Iraklılara bulaşma oranının düşük olmasından duydukları memnuniyetlerini dile getirdiler; bu orandan dolayı Irak, küresel ölçekte düşük endemik ülkelerden bir olarak kabul edildi.
Onlara deriz ki; koruma araçlarının sağlanmasıyla birlikte onlar için kişisel özgürlüğün garanti altına alındığı cinsel ilişkilerdeki anormal açıklık nedeniyle bu oran Batı için normaldir; Parlamento Sağlık ve Çevre Komisyonumuzun bizim Müslüman olduğumuzu ve bu konunun hiç olmaması gerektiğini unuttuğunu gördüğümüz bir zamanda hatta onların bu konuda, fikri ve pratik çelişkiler içeren tavsiyelerle hastalığın tedavisi ve yayılmasının önlenmesi konusunda Batı’ya yöneldiklerini görmektesiniz ki bu tavsiyelerden bazıları şunlardır:
1- Bazıları tarafından yapılan hatalı ve meşru olmayan uygulamalardan uzak durulması.
2- Tedavi görmek için hastanelerin ziyaret edilmesi ve hastalığın bulaşıcı olmayan bir hale dönüştürülmeye çalışılması.
3- Toplumsal damgalanmadan (yani toplum tarafından aşağılanmaktan) korkulmaması.
Çelişki, bunun meşru olmadığının ve toplum tarafından kabul edilmediğinin itiraf edilmesi ile meşru olmayandan uzaklaştırılmaması ve bulaşıcı olmayan bir hale dönüştürülme imkanı olmasından dolayı onlara tedavi ve korkmamaları konusunda güvence verilmesi arasında yatmaktadır; aslında bu, bizzat devam etmeye yönelik bir teşviktir!
Aslında Komisyon, tüm bunların nedeninin, tüm bunlara yol açan kişisel özgürlüğü ön plana çıkaran yozlaşmış Batı yaşam tarzı olduğunu anlamasının yanı sıra toplumsal, ekonomik ve hatta akidevi düzeyde bununla bağlantılı birçok sorunların olduğunu ve bunların da ülkeyi ciddi bir kaosa sürüklediğini de anlamalıdır.
Bu ve benzeri hayat sorunlarının nedeni, klinik hale gelmeden önce fikridir; bunun tedavisi ise, şeriatın emrine bağlı kalmak, ülkeyi yöneten ve bu işi hayatın her alanında kişisel özgürlüğü çağrıda bulunarak yürüten rejimi devirmek, Allah’ın şeriatını tatbik etmek ve hadlerini uygulamak yoluyla olur; bu da ancak günah işleyenlere hadleri ve cezaları uygulayacak, ahlaksızlığı engelleyecek, fazileti yayacak, insanın uzvi ihtiyaçlarını karşılayacak, içgüdülerini tanzim edecek ve insanı, asıl olarak insanı ifsat etmek ve onu Yaratıcıya, O’nun emir ve yasaklarına isyan ettirmek için var olan laik akideden ve onun demokratik sisteminden kurtaracak olan Hilafetin kurulmasıyla mümkündür.
Ey Irak’taki Müslümanlar: Yöneticilerimizin, siyasetçilerimizin ve yozlaşmış laik düzene rıza gösterenlerin, işgalci kâfire yardım eden ve onu destekleyen kişilerden başka bir şey olmadıklarını bilmelisiniz; ayrıca onlar, uzvi ihtiyaçları ve iç güdüleri doyurma yönteminden zina, hastalıklar, hırsızlık, faiz, uyuşturucu, cinayet ve dar çağrılar gibi bozuklukların ortaya çıktığı laik sistemi ve onun kişisel özgürlüğe dayalı anayasasını uygulamak için kullanılan araçlardan ibarettirler…
Şunu çok iyi bilin ki bundan kurtulmanın tek yolu, kötülüğü emreden nefsin arzuladığı bir avuç dirhem ve makam karşılığında sömürgeci kâfiri memnun etmek değil, İslam Nizamını benimsemek, Allah Subhanehu ve Teala’ya geri dönmek ve O’nun rızasını talep etmektir.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُم بَعْدَ الَّذِي جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللَّهِ مِن وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ“Dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah’tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.” [Bakara 120]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Hamdânî