Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Suudi Arabistan Yöneticileri, Filistin ve Halkına Karşı Amerikan Yönetimiyle Birlikte Komplo Kuran Ajanlardır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Suudi Arabistan Yöneticileri, Filistin ve Halkına Karşı Amerikan Yönetimiyle Birlikte Komplo Kuran Ajanlardır!

Haber:

Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, France 24’te yayınlanan bir röportajda, Filistin devletini tanıma taahhüdünün normalleşme için yeterli olmayacağını söyledi. Ve şöyle ekledi: “Bana göre sahada bir Filistin devleti var ve biz onu tanıdık. Ancak “İsrail” ile olan sınırı henüz belirlenmedi. Bölgemizde istikrara ve “İsrail’in” güvenliğine giden yolun Filistin Devleti’nin kurulmasından geçtiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Ve Batı'daki ülkelerin ve belki de ABD’nin de böyle bir devleti tanımaya hazır olduğu gerçeği, oldukça olumlu bir husustur.” Savaştan sonraki günle ilgili olarak Suudi Dışişleri Bakanı şunları söyledi: “Uluslararası toplumun desteğiyle tüm Filistin topraklarını kontrol edebilen bir Filistin otoritesi vardır.” Onun sözüne göre “Filistin otoritesi reforma ihtiyaç olduğunu kabul ediyor. Filistin otoritesi, Batı Şeria’da güvenliği sağlayabilecek güvenilir bir varlık olduğunu kanıtlamıştır.” (Ma’an Haber Ajansı)

Yorum:

Suudi Arabistan yöneticileri, Amerikan liderliğinin kararları ve iradesi karşısında her zamanki gibi aşağılık uşak rolünü oynuyorlar; zira Amerika, Filistin meselesiyle ilgili proje ve planlarını hayata geçirmek için normalleşme ve para ayartmalarıyla Suudi Arabistan’ı kullanmaya başladı. Dolayısıyla o, Amerika’nın Yahudi varlığını projelerini kabul etmeye ikna etmek için ayarttığı bir havuçtur.

Müslüman ülkelerdeki sembolik rolü nedeniyle Suudi Arabistan ile normalleşmek için Yahudi varlığının salyası akıyor; zira Suudi Arabistan ile normalleşmek, tüm Müslüman ülkeleriyle normalleşmenin başlangıcı sayılır. Ayrıca Suudi Arabistan, herhangi bir tasfiye projesini finanse etme açısından başarılı olmak için yeterli miktarda Müslümanların petrol ve doğalgaz servetine ve parasına sahiptir; bu da daha önce BAE’nin yaptığı gibi Yahudi varlığına para pompalamak amacıyla hayali yatırımlar yoluyla doğrudan ve dolaylı olarak destek sağlayabilir.

Amerika bu gerçeğin farkında olduğu için Suudi Arabistan’ı zaman zaman Yahudi liderlerin önünde salladığı bir havuç olarak kullanıyor veSuudi Arabistan yöneticileri de Amerika’nın bu isteğini geri çevirmiyor ve onu yalnız bırakmıyor, aksine Amerika ile birlikte aynı iğrenç senfoniyi çalıyorlar; dolayısıyla Filistin meselesi, Mescid-i Aksa meselesi veya Filistin halkının meselesi Suudi Arabistan yöneticilerinin kaygı duydukları en son şeydir; dahası onlar, Krallığın kuruluşundan bu yana Amerika’ya ve sömürgeciliğe hizmet eden alçak ajanlardır.Bu nedenle Dışişleri Bakanı’nın, hiç utanmadan “İsrail’in” güvenliğini garanti altına almanın yolunun Filistin devletinden geçtiğini söylediğini görüyoruz; aynı şekilde tüm küstahlığıyla kendisine güvenlik hizmetleri ve güvenliği kontrol etme gücü sağladığı Filistin otoritesini övmekten de haya etmediğini görüyoruz. Dolayısıyla Suudi Dışişleri Bakanı’nın ilgi odağı bizzat Amerikan yönetiminin ilgi odağıdır; ayrıca o, Amerika’nın dilini konuşuyor ancak İngilizce yerine Arapça konuşuyor.

Sahabenin torunlarının ve peygamberin vatanının olduğu Harameyn beldesindeki Müslümanların üzerindeki hak, Suudi Arabistan’ın yöneticilerini kaldırıp atmaları ve beldelerini nur meşalesinin olduğu ilk siretine geri döndürmeleridir ki böylece Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet ile yeniden dünyaya liderlik edebilsin. Filistin halkının üzerindeki hak ise, Amerika ile birlikte Filistin meselesini tasfiye etmeye çalışan Suudi Arabistan’ın ajan yöneticilerinden beri olmalarıdır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazdan

Müh. Bahir Salih - Mübarek Toprak (Filistin)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER