Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kapitalizmin Gölgesinde Mısır Krizlerle Çalkalanıyor, Rejim İse Aciz ve Çözüm Geliştirme Konusunda da İsteksizdir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kapitalizmin Gölgesinde Mısır Krizlerle Çalkalanıyor, Rejim İse Aciz ve Çözüm Geliştirme Konusunda da İsteksizdir!

Haber:

El-Yevm es-Sabi Gazetesi 06/05/2024 Pazartesi günü, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın, Hamas’ın Mısır-Katar’ın ateşkes teklifini kabul etmesine rağmen Yahudi varlığının manevralarının onun kötü niyetini gösterdiği bildirildiğini, Genel Sekreter’in, X internet sitesindeki hesabında yaptığı paylaşımda, BM Güvenlik Konseyi'ne, özellikle de ABD ve işgali destekleyen Batılı ülkelere, durumun daha da kötüleşmesini önlemek için sorumluluklarını üstlenmesi ve işgalci gücü dizginlemesi çağrısında bulunduğunu ve bunun bedelini ise Filistinli sivillerin ödediğini aktardı.

Yorum:

Evet, Batı’nın komplo ve planlarını uygulanmasının ve onun ülkemizdeki çıkarlarının korunmasının bedelini kurban olarak kanlarıyla ödeyen ümmettir. Bu ise Beyaz Saray’daki efendilerinin çizdiği çerçeveden çıkmayan ve ümmetin sorunlarını çözme, daha dakik bir ifadeyle bu sorunlara son verilmesi konusunda efendilerinin istekleri doğrultusunda hareket eden tüm politikacıların ve elit zümrenin söylemidir.

Amerika ve Avrupa’nın başını çektiği uluslararası toplum, Yahudi varlığının en büyük destekçisidir. Şayet onlar olmasaydı bu varlık var olamazdı ve suçlarında da ısrar edemezdi. Zira bu varlık, Batı’nın ülkemizdeki gelişmiş üssü olmasının yanı sıra ümmetin vahdetini engelleyen ve onun dikkatini Batı’daki gerçek düşmandan uzaklaştıran ümmetin kalbindeki hançerden başka bir şey değildir. Yahudiler bunu çok iyi biliyorlar ve mümkün olan en büyük kazanımları elde etmek için mübarek topraklardaki halkımızla olan çatışmalarında Batı’yı yiyip bitiriyorlar. Dolayısıyla Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi veya Uluslararası Adalet Divanı onların umurlarında değil. Zira onlar, bu kurumların kararlarının sadece bizim ülkemiz ve onun gibi fakir ve yağmalanmış ülkeler için uygulandığının biliyorlar. Batı’ya gelince; bu kurumları ve onların kararlarını sırtının arkasına atıyor ve bu kurumların kararlarını beklemeden, onları dikkate almadan ve onlara boyun eğmeden kendi çıkarları ve güvenliği doğrultusunda hareket ediyor. Dolayısıyla bu kararlar, Arap Birliği Sekreteri’nin isteyemeyeceği, talep edemeyeceği, hatta atıfta bile bulunamayacağı bir şeydir.

Aksine onun uluslararası topluma yönelik yaptığı konuşma, sanki Yahudileri destekleyenlerden onlara baskı yapmalarını istiyormuş gibidir ki böylece; savaşın uzamasından dolayı bölgedeki durum patlak vermesin ve kendileri için yöneticilerinin ikiyüzlülüğü ve yönettikleri rejimlerin ilkelerini ve fikirlerini hafife almaları açığa çıkan Batı’daki adil insanlar harekete geçsinler.

Bizim gaspçı varlığın ortağı olan uluslararası topluma ihtiyacımız yoktur; aksine bizim, Arap Birliği'nden ya da Batı bağlantılı politikacılardan çıkmayacağını bildiğimiz bir konuşmaya ihtiyacımız vardır. Zira Batı bağlantılı politikacılar, Batı’nın istediği şeylerin borazanlığını yapıyorlar. Dahası bizim, Filistin topraklarının tamamen özgürleştirilmesi gibi Allah’ın emrettiği şeyi yerine getirmesi için ordulara yönelik bir konuşmaya ihtiyacımız vardır. Çünkü ümmetin içinde, tüm mübarek toprakları birkaç saat içinde özgürleştirebilecek, dahası Amerika’ya, Avrupa’ya ve onların etrafındakilere karşı koyabilecek ordular vardır.

Biz güçlü bir ümmetiz ancak ümmet gücünün boyutunun farkında değildir. Zira Mısır ordusunun sadece bir kısmı bile Filistin’in tamamını özgürleştirmeye ve oradaki mustazaf halkımıza destek olmaya yeterlidir. Sadece ordunun iradesinin serbest bırakılması ve inisiyatifi de dünyalık bir gayesi olmayan, aksine sadece gayeleri Allah Celle ve Ala’nın rızasına nail olmak olan muhlis insanların alması gerekiyor. Işte o zaman Filistin’i özgürleştirmek için harekete geçmelerine engel olan her şeyi kökünden söküp atacakları gibi, rejimi ve tüm araçlarını da söküp atacaklar ve Mısır’ı, yönetimini ve idaresini, dinini ümmetin üzerine tatbik etmeye ve davaları desteklemek ve gasp edilmiş topraklarını kurtarmak için orduları seferber edecek devletini kurmaya muktedir olan ümmetin muhlis evlatlarına vereceklerdir.

Bu zamanın vacibi işte budur; kendilerini çağrılmaktan hoşlanacakları gibi askerlerin en hayırlısı olan Kenane askerlerine yönelttiğimiz şey de budur. Zira onlar, bu hayrın İslam ile, onu taşımakla ve ona yardım etmekle bağlantılı olduğunu ve onsuz ne ümmet ne de kendileri için bir hayır olmadığını bilmiyorlar. Allah’tan, içlerinde var olan hayra sımsıkı sarılmalarını ve ümmete yardım etmek için ona kalkan olmalarını niyaz ediyoruz; umulur ki onlar, Allah’ın elleriyle hayır yazdığı kimselerden olurlar. Böylece onlar sayesinde insanları gözetecek, onları koruyacak ve ümmetin merkezini ve topraklarını yeniden koruyacak İslam’ın devleti kurulmuş olur; bu devlet ise Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafettir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl - Mısır

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER