Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Danimarkalı Politikacılar, Müslümanları Sistematik Olarak Şüphe Altında Bırakıyor ve Onlardan Batılılaşmalarını Talep Ediyorlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Danimarkalı Politikacılar, Müslümanları Sistematik Olarak Şüphe Altında Bırakıyor ve Onlardan Batılılaşmalarını Talep Ediyorlar!

Haber:

5 Nisan’da Sosyal Demokrat Parti’nin göçmenlik işlerinden sorumlu sözcüsü Frederik Vad, en öne çıkanları istihdam, eğitim, dil ve temiz sabıka kaydı olmak üzere mevcut göç ve entegrasyon politikalarının ana noktalarının, göçmenler ve göçmen kökenli vatandaşlar için yeterli olmadığını, laik değerlere bağlı kalmadıkları sürece Danimarka toplumunu içeriden baltalamaya çalışacaklarını açıkladı. Onun Danimarka parlamentosundaki konuşması, Sosyal Demokrat Parti üyeleri ve belediye başkanlarının eleştirileriyle birlikte tartışmalara yol açarken, çok sayıda bakan da konuşmayı artı bir destekle desteklediler.

Yorum:

Danimarka hükümeti, kanuna bağlı olan Müslüman vatandaşları, sırf İslami değerleri benimsediklerinden dolayı zan altında bırakıyor. Danimarka hükümeti, kendi entegrasyon tanımlarına göre iyi vatandaşlığın temel standartları korunsa bile İslami değerlere sahip bir Müslümanın Danimarka toplumu için potansiyel bir tehdit oluşturduğunu iddia ediyor.

Ayrıca Danimarkalı politikacılar Müslümanlardan, "değerler asimilasyonu" olarak adlandırdıkları şeyi talep ediyorlar; bu da Müslümanların, şüpheli ve potansiyel suçlu olarak görülmesinin önüne geçmek için sahip oldukları değerler konusunda Batılı olmaları gerektiği anlamına geliyor.

Danimarka hükümetinin bu sistematik şüpheciliği ve artan korkuları, Danimarka kamuoyunun onlarca yıldır İslam’a ve Müslümanlara karşı korkutulmasının ardından geldi. Nitekim onlar, halk arasında İslam’a ve Müslümanlara karşı korku ve şüphe tohumları ekmeyi hedefliyorlar; zira herhangi bir Müslüman, potansiyel bir casus ve komplocu olarak görülüyor.

Hatta Müslümanlar, saygın işlerle ya da yüksek bir eğitimle topluma katkıda bulunsalar bile, laik ve liberal değerlere bağlı olmadıkları takdirde zan altında kalacaklardır. Zira şayet Müslümanlar, Filistin’in özgürleştirilmesini ve işgalci Yahudi varlığının ortadan kaldırılmasını destekler ve buna yönelik çağrıda bulunurlarsa, suçlu olarak görüleceklerdir! Nitekim bu konuşma, diğer birçok Batılılar gibi birçok Danimarkalının da, Filistin’de gerçekleşen soykırımın suç ortaklığından ve Yahudi varlığına yönelik devam eden destekten Batılı hükümetleri sorumlu tuttukları bir atmosferde geldi.

Topluma ve vatandaşlar arasındaki ilişkilere yönelik gerçek tehdit, İslam karşıtı ve nefret içerikli konuşmaları ve siyasetleriyle bizzat bu politikacılardır.

Bu şekilde sözde aydın değerleri bozuluyor ve bunların vehimlerden ibaret olduğu gün yüzü gibi ortaya çıkıyor. Bu arada bu politikacılar alaycı ve ikiyüzlü bir şekilde, Müslümanları zorla laik değerlerle beslemek istiyorlar; zira Batılılar, İslam’ı inceliyorlar ve İslam’ın ikna edici delilleriyle karşılaştıklarında fikri tartışmaların ve objektif düşünmenin sonucunda da onu benimsiyorlar. Argüman, düşünme ve delil getirme, Danimarka hükümetinin kesinlikle Müslümanlara sunamayacağı şeylerdir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yunus Biskurçik

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER