- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İki Devletli Çözümü Desteklemek İslam’a ve Filistin’e İhanettir!
Haber:
Malezya Başbakanı’nın CNN’e verdiği son röportaj, Malezya'daki Müslümanların öfkelenmesine neden oldu. Röportaj sırasında Başbakan, emri vaki bir karar da olsa Yahudi varlığının Filistin toprakları üzerinde bir “hakkı” olduğunu kabul etti ve Yahudi varlığının kendini savunma hakkı olduğunu iddia etti. Bu açıklama bir sürpriz olmadı; zira Malezya, Yahudi varlığı ile Filistin devletinin bir arada yaşamasını tanıyan bir çerçeve olan iki devletli çözümü uzun zamandır desteklemektedir.
Yorum:
Müslümanlar Filistin'i, 637 yılında Halife Ömer İbn Hattab Radıyallahu Anh döneminde cihat yoluyla fethettiler. Nitekim Halid İbn Velid uyguladığı kuşatma, Elia (Filistin) halkını teslim olmaya ve Halife Ömer İbn Hattab ile bir antlaşma imzalamaya zorladı; işte o zamandan beri Filistin, İslam şeriatı ile yönetilen İslami bir toprak olmuştur.
İslam fıkhında Filistin, Beytü’l-Mâl’e ait olan haraci toprak olarak sınıflandırılır ve onun halkı onu ekme ve kullanma hakkına sahiptir; ancak onda tüm Müslümanların hakkı olduğundan dolayı yıllık harac ödemekle yükümlüdürler ve bu harac, savaş anlaşmaları veya sulh yoluyla fethedilen topraklar için ödenir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: مَّا أَفَاء اللهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ كَيْ لَا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الْأَغْنِيَاء مِنكُمْ “Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz.” [Haşr 7]
Halife Ömer İbn Hattab Radıyallahu Anh bu ayeti, Irak, Şam, Mısır ve Filistin'deki haraci toprakları Müslüman ordusuna dağıtmama, aksine tüm Müslümanların yararına devlet mülkü olarak koruma kararını haklı çıkarmak için kullanmıştır.İslam şeriatı, haraci arazilerin kıyamet gününe kadar İslam ümmetinin mülkü olarak kalacağını vurgulamaktadır.Aynı zamanda bu karar, İslam'ın mirasının bir parçası olarak mukaddes konumunu tanıyarak Filistin’in bir karış toprağını bile Siyonistlere satmayı reddeden Halife İkinci Abdülhamid tarafından da desteklenmiştir.
Filistin toprakları üzerinde gayrimüslimlerin mülkiyetinin tanınması, İslam şeriatının doğrudan ihlal edilmesi demektir. Ayrıca gaspçı Yahudi varlığını meşrulaştıran iki devletli çözümü desteklemek de İslam ümmetinin haklarına ihanet etmek demektir. Böyle bir eylemde bulunmak, sadece siyasi bir hata değil, aynı zamanda İslam'ın temel hükümlerini ihlal etmek demektir.
Müslümanların Filistin’in işgalini meşrulaştıran her türlü çerçeveyi reddetmeleri gerekir; zira Filistin toprakları İslam ümmetinin boynundaki bir emanettir. Bu yüzden onu korumak bizim vacibimiz olup iki devletli çözümü kabul etmek ise bu mukaddes vacibi görmezden gelmek ve Allah’ın bize bahşetmiş olduğu emanete ihanet etmek demektir. Bu yüzden Filistin İslami mirasın bir parçası olarak kalmaya devam edecek olup Müslümanların vaciplerinden biri de kıyamete kadar onun özgürleştirilmesi için mücadele etmeleridir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed - Malezya