Salı, 21 Recep 1446 | 2025/01/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Sorun Kürt Sorunu Değil! Asıl Sorun Sömürgeci Kapitalist Devletlerin Ümmetin Beldelerini İşgal Etmesi, Zenginliklerini Sömürmesi ve Hâkimiyet Sorunudur!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Sorun Kürt Sorunu Değil! Asıl Sorun Sömürgeci Kapitalist Devletlerin Ümmetin Beldelerini İşgal Etmesi, Zenginliklerini Sömürmesi ve Hâkimiyet Sorunudur!

Haber:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Trabzon 8. Olağan Kongresi'nde terör örgütü için yolun sonuna gelindiğini belirterek, "Çatışmanın, şiddetin, istikrarsızlığın tarihe karıştığını, terörsüz Türkiye hedefine gönül birliği içinde mutlaka ulaşacağını” ifade etti.

Yorum:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terörsüz Türkiye söyleminin hiçbir karşılığı yoktur. Onlarca yıldır terörü bitirme sözü birçok iktidar tarafından dile getirilmiştir. İktidarlar kimi zaman demokratik yollarla kimi zaman da askeri yöntemler kullanmasına rağmen ciddi bir başarı elde edilememiştir.

Peki, bugün Türkiye’de 67 iktidar geçmesine, parlamenter sistem ve başkanlık sistem denenmesine rağmen, iktidarlar terörizmi bitirme noktasında birçok devlet imkânlarını kullanmasına rağmen bu sorun daha halen niçin çözülememiştir? Bunun başlıca birkaç ana faktörü vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

1- Tüm sorun ve krizleri üreten laik demokratik kapitalist sistemin halen uygulanıyor olması.

2- Terörizmi finanse eden başta sömürgeci kâfir Amerika olmak üzere tüm Batılı devletlerle dostluk, ikili siyasi ve stratejik anlaşmaların devam ediyor olması.

3- Terör yuvası olan sömürgeci kâfir devletlerin elçiliklerinin ve yabancı istihbarat servislerinin ülkede cirit atıyor olması.

4- Ülkede yabancı devletlerin askeri üslerinin açık olması.

5- İslam beldelerinin başındaki yöneticilerin sömürgeciler için kullanışlı bir piyon olması ve İradelerini Batılı devletlere ipotek etmesi.

İşte tüm bu sebeplerden dolayı Türkiye’de veya diğer İslami beldelerde terörizmi bitirmek ve ülkeleri istikrarlı bir hale getirmek imkânsızdır.

Öyle ise terörizmi bitirmek için ne tür adımların atılması gerekir?

1- Başta tüm krizlerin kaynağı olan ve ülkenin istikrarsızlığına sebep veren sömürgeci kâfirlerin sistemi olan laik kapitalist rejimi tarihin çöplüğüne göndermek gerekir. Çünkü bu ifsat edici nizam sömürgeci kâfirlere ülkeleri sömürmesi, işgal etmesi, ülkelerde siyasi ve iktisadi krizleri çıkarma fırsatları vermektedir. Aynı zamanda bu sistem milliyetçilik, devletçilik, kavmiyetçilik, ulus devlet gibi zehirli fikirleri ön plana çıkartarak ümmetin yeniden bir araya gelmesini engellemektedir. Dolayısıyla bir an önce Batı menşeili bu tehlikeli ve zehirli fikirlerden kurtularak ümmetçilik anlayışının ümmete yeniden kazandırılması gerekmektedir.

2- Yine terörü besleyen ve teröre kaynaklık eden askeri üslerin, elçiliklerin ve yabancı istihbarat birimlerinin şubelerinin kapılarına derhal kilit vurulması gerekir.

3- Sömürgeci devletlerle yapılan anlaşmaların yırtılıp atılması gerekir. Nitekim terör örgütü PYD/YPG’yi yıllarca destekleyen, ona tonlarca ağırlığında askeri mühimmat desteği sağlayan Amerika ile dostluk ilişkileri halen devam etmektedir. 

4- Tabi ki en önemlisi ve köklü çözüm ise bu ve buna benzer sorunları doğru ve sağlıklı bir şekilde tedavi edecek ve çözecek olan Hilafet Devletinin bir an önce kurulması yönünde ümmet içerisinde güçlü bir kamuoyunun oluşturulması gerekir.

İslam ümmetinin son yüzyılında ümmetin lügatinde krizler ve terörizm lafızları hiç eksik olmadı. Yüzyıl önce yani Hilafetimiz varken arabıyla acemiyle, türkü ve kürdüyle, Boşnak ve Çerkeziyle hep kardeşlik içerisinde emin, adil ve mutlu bir hayat sürdü. Ümmetin içerisine nifak sokmaya kimse güç dahi yetiremedi. Fakat ne zamanki Hilafetimiz yıkıldı, kardeşler arasına suni sınırlar çizildi işte o zaman sömürgeci devletler bölgedeki aparatları eliyle gayri İslami fikirleri bu topraklar içerisine sokmayı başardılar. İşte o zaman ümmeti parçalamaya ve bölmeyi muktedir oldular.

İslami Hilafetimiz varken Kürtler ve diğer guruplar ümmetin asli bir parçasıydı. Özellikle bugün Kürt meselesi var diyenler, Kürtlerin halkı verilmiyor diyenler ya da terörizm var diyenler dönüp İslam’ın şanlı tarihine hep birlikte bir baksınlar! Özellikle Kürt Müslümanlar Osmanlı Hilafeti döneminde devlete karşı hiçbir zaman kıyam etmediler. Bu devlete itaatten el çekmediler, bırakın devletten ayrılmayı, ayrı bir devlet kurmaları akıllarından dahi geçmedi.

Aslında Kürt sorunu diye bilinen mesele Cumhuriyet tarihi ile beraber çıktı-çıkarıldı. Cumhuriyetin acı bir mirası olarak devam etti. Osmanlı Hilafet Devletinde böylesine isimlendirilen bir sorun yâda kavram dahi yoktu. Aslında bu sorunu kendi çıkar ve maslahatlarını gerçekleştirmek, hâkimiyetlerini perçinlemek için siyasi olarak kaşıyan her zaman sömürgeci kâfirler ve onların kullanışlı aparatları olmuştur. Çünkü bu kâfir devletler çıbanın başıdır.

Dolayısıyla sorun Kürt sorunu değil, asıl sorun sömürgeci kapitalist devletlerin ümmetin beldelerini işgal etmesi, ümmetin zenginliklerini sömürmesi ve hâkimiyet sorunudur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yılmaz ÇELİK

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER