- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Endonezya’nın BRICS’e Katılması: Sömürgeci Çıkarlara Hizmet Etmek İçindir!
Haber:
Endonezya 6 Ocak 2025 tarihinde BRICS’e resmen tam üye olarak küresel ekonomi diplomasisinde önemli bir adım attı.Endonezya Dışişleri Bakanı Sugiono, Devlet Başkanı Prabowo Subianto’nun aktif diplomasisi sayesinde mümkün olan bu katılımın Endonezya’nın on yıllar boyunca sürdürdüğü çabaları yansıttığını kaydetti.Bu karar, Endonezya’nın gelişmekte olan ülkeler ile Hint-Pasifik bölgesi arasında çıkar köprüleri kurmayı amaçlayan aktif ve bağımsız dış politikası ile uyumludur.
Endonezya’nın BRICS üyeliği, G20, Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) ve Kapsamlı ve İleri Trans-Pasifik Ortaklığı (CPTPP) gibi diğer uluslararası forumlardaki rolünü tamamlamaktadır.Brezilya tarafından yapılan açıklamada Endonezya’nın küresel sahnede artan etkisi vurgulandı. (Tempo)
Yorum:
Endonezya’nın pragmatik dış politikası, uzun zamandır dünya siyasetindeki konumunu güçlendirmekten aciz kaldı.Birbirini izleyen hükümetler, öncelikle ister ABD gibi Batılı bloklardan ister Çin ve Rusya gibi rakip güçlerden olsun siyasi destek sağlamayı amaçlayan diplomatik manevralar izlediler.Bu yaklaşım Endonezya’yı, uluslararası politikaları şekillendirmede etkisiz kılmış ve zengin doğal kaynaklarından faydalanmak isteyen büyük güçlerin sömürüsüne açık hale getirmiştir.
Tarihsel olarak ABD, bakır, altın, petrol ve doğal gaz da dahil olmak üzere Endonezya’nın stratejik maden zenginliklerinden büyük ölçüde faydalanmıştır.Benzer şekilde Çin de madencilik ve altyapı yatırımlarını Endonezya’nın doğal kaynaklarını tüketmek için kullanmıştır.Bu dinamikler rahatsız edici bir modeli yansıtmaktadır; zira büyük güçler Endonezya’nın kaynaklarından faydalanırken, bizzat ümmet ise sadece siyasi unvanlar ve diplomatik imajlar şeklinde yüzeysel kazanımlar elde etmektedir.Endonezyalı liderler genellikle imaj oluşturmaya ve uluslararası tanınırlığa öncelik verirken kendi halklarının refahını ihmal etmektedir.
Bu gerçeklik Endonezyalıları yoksullaştırmış ve ihtiyaçlarını karşılamakta başarısız olan hükümet politikalarının yükü altında bırakmıştır. Zira eğitim ve sağlık hizmetleri gibi temel hizmetler üzerindeki artan vergi ve harçlar ekonomik eşitsizliği daha da kötüleştirmektedir. Aynı zamanda Endonezya’nın siyasi pragmatizmi, ülkenin büyük güçlerin çıkarlarına boyun eğmesini sağlayarak Batılı ve Doğulu güçlerin yeni sömürgecilik uygulamalarına imkan vermektedir.
Endonezya’nın BRICS’e kısa süre önce katılmasının bu gidişatı değiştirmesi pek olası görünmüyor.Batı ve Çin’den daha fazla yatırımlar çekmek için diplomatik bir araç olmasına rağmen ancak Endonezya’nın, halkına somut faydalar sağlaması pek olası değildir.Aksine bu, Endonezya’nın kısa vadeli kazançlar uğruna büyük güçler arasında gidip gelme uygulamasında yeni bir dönemi temsil ediyor.
Bu yaklaşım, genellikle küresel güçlerin yardımlarına ve korumasına bel bağlayan diğer çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin politikalarına benzemektedir.Bu durum Müslüman ülkeleri, Filistin, Doğu Türkistan, Hindistan ve Myanmar’daki Rohingya toplulukları gibi yerlerde kardeşlerine karşı işlenen korkunçluklarla başa çıkamaz bir hale getirmiştir; nitekim bu eylemler, genellikle büyük devletlerden oluşan ittifaklar tarafından uygulanmakta veya desteklenmektedir.
İslami siyaset yerine pragmatik siyaset hâkim olduğu sürece Endonezya ve diğer Müslüman ülkeler, sadece daha güçlü ülkeler için rekabet ve sömürü araçları olarak kalmaya devam edecek; bu da egemenliklerini ve halklarının refahını baltalayan bağımlılık ve kırılganlık döngüsünü güçlendirecektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Asvar