Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Beşerî Tanım Olan Orta Çözüm (Ilımlılık) Tanımı  Ümmeti Yanıltma Ve İslam’ı Sulandırmaktır

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

(Tercüme)

Beşerî Tanım Olan Orta Çözüm (Ilımlılık) Tanımı

Ümmeti Yanıltma Ve İslam’ı Sulandırmaktır

HABER:

Sudan İslami Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Zübeyir Ahmed el-Hasan, hareketin gelecek vizyonu üzerine yapılacak istişare toplantısında, Sünni, (ılımlı) orta çözüm, hoşgörülü İslam'ı kurmaya çalıştıklarını tekid etti. Böylece tövbe kapısı ile Yüce Allah'a dönmek, hataları düzeltmek ve Allah'a yakın olmakla Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın yerin ve semanın nimetlerini kendilerine açacağını belirtti. Ayrıca Sudan’ın mevcut ekonomik koşullarını yansıttı. (SUNA 08-02-2018 AD).

YORUM:

"Orta çözüm" ılımlılık terimi modern çağın haricinde Müslümanlar tarafından hiç kullanılmadı. Günümüzde İslam’ın (orta çözüm) mutedil ve ılımlılık dini olduğunu söylüyorlar. Ancak bu terime derin bakıldığında telaffuzu ve anlamı yabancı bir terim olduğu ortaya çıkıyor!

İslam hiçbir zaman aşırılıkla radikalizmle, ifrat ve tefritle ve batılla asla bir uzlaşmada olmadı. Bilakis İslam haktır, Ona ne önünden ne de ardından batıl gelemez. O, hüküm ve hikmet sahibi, övülmeye lâyık olan Allah tarafından indirilmiştir. Fakat cahil insanlar, şairin işaret ettiği gibi iki şey arasında orta olmayı reddetti. Şair şöyle demişti;

Biz aramızda orta olmayan bir halkız

Bizim göğsümüz dünya ve mezar olmadan da var.

Ümmeti, hayırlı ümmet olarak tanımlamaya gelince; bu, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın İslam ümmetini orta (vasat) bir ümmet olarak vasıflamasıdır. Vasat (orta) lügatte iki şeyin arasında bir emir veya taraflar arasında uzlaşma değildir. Şöyle denirdi "كان محمد وسطاً في قومه" “Muhammed halkının arasında merkez idi” yani nesep ve ahlak bakımından en iyisi ve faziletlisiydi.

Ayete gelince: "﴿وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطاً لِّتَكُونُواْ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيداً﴾“Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi orta bir ümmet yaptık.”(Bakara 143) İslam ümmeti adil ümmettir.Adalet, İslam'ın şahid şartlarından biridir. İslam ümmeti diğer ümmetlere İslam’ı tebliğ ettiklerine dair şahid olacaktır. Her ne kadar ayet haber sıgasında gelmiş olsa da Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın İslam ümmetinden diğer ümmetlere İslam’ı tebliğ etmelerini talep etmektedir.Bu şahitliğin ve ümmetin şahitliğinin içeriğinin diğer ümmetlerden hayırlı, şerefli ve üstün olmasının şartıdır.Burada, iddia sahipleri tarafından iddia edilen ve teşvik ediciler tarafından teşvik edilen bir ılımlılık ve orta çözüm ortaya konulmaz!

Hakikat ise orta çözüm (ılımlılık) terimi zamanımızda çok yaygındır.Aslında, Hak olan kelimeyle batıl kastedilmektedir. Bu Kapitalist batı tarafından uydurulmuştur. Kapitalistlerdini hayattan çıkardıklarında, akidelerini orta çözüm üzerine bina ettiler.Kilise ve kiliseye bağlı krallar ve diğer taraftan Batılı düşünürler ve filozoflar arasındaki kanlı çatışmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan bir çözümdür.Birinci grup Hıristiyan dininin hayatın tüm işlerini çözecek geçerli bir din olduğuna inanmaktaydı. İkinci grup, bu dinin bunda aciz olduğuna ve zulüm ve geri kalmanın sebebi din olduğuna inanmaktaydı. Böylece, dini reddettiler ve dini akıl ile değiştirdiler. Onların görüşlerine göre, hayatın tüm işlerini çözecek uygun bir sistemi akıl kurabilir.

İki taraf arasındaki kanlı çatışmadan sonra, yalnızca dini itiraf ettiler ve dinin insanın Rabbisiyle olan alakası düzenlemesi üzerinde orta çözümde anlaştılar. Dininhiçbir zaman hayata girmesini müsaade etmediler ve dini devletten ayırma fikrini akidelerinin esası kıldılar. Maddi olarak kalkınmada ve sonra sömürge metoduyla diğer insanlara taşıdıkları kapitalist nizamın fışkırdığı temel kıldılar.

Alimler ve düşünürler orta çözümün (ılımlılığın) avretini, hatasını, pisliğini ve İslam’la uzaktan yakından alakası olmadığını ortaya koymak suretiyle eleştirmek yerine, bilakis orta çözümü benimsediler ve onun İslam’dan olduğunu iddia ettiler. Hatta onların iddialarına göre İslam orta çözüme dayanmaktadır. Orta çözüm “madde ve ruh, gerçeklik ve idealizm ifrat ve tefrit arasındadır” dediler. Hatta bazıları: “İslam ümmetinin orta hali, İslam sisteminin menhecine dayanmaktadır. İslam’da yahudilerin abartısı ya da Hıristiyanların hoşgörüsüzlüğü yoktur” dediler. Böylece nassların metinlerini tevil edip, eğip büktüler ki benimsedikleri yola uysunlar diye!

Onlar ordularıyla İslam ümmetine boyun büktüremedikleri için orta çözüm ya da orta hal fikrini itidal, hoşgörü ismiyle İslam’ın içeriğini boşaltmak için İslam’a yamamak istiyorlar. Böylece, İslam’a saldırmak için ılımlılık ve itidal gibi tehlikeli fikirler ortaya attılar. Onların, maddi güçle yapamayacakları şeyi bizim tenimizden olanlar İslam’ı yıkmak için Onlara yardım etmek suretiyle gerçekleştirdiler.

Yukarıdaki bahsedildiği gibi, orta çözüm veya orta hal diye bir kavram İslam’da yoktur. Ya İslam’dır ya da küfürdür. Çünkü nurla zulüm bir arada barınmaz. Bu nedenle, tüm azimle ve kararlılıkla, tüm gücümüzle, aşırılık, ılımlılık ve orta çözüm fikrine ve dinimize zarar verebilecek tüm Batılı düşünceleri reddetmeliyiz. Allah’ın şeriatını tatbik edecek ve insanlara ve kendimize marufu emredecek ve münkerden nehyedecek ve böylece insanlar arasından çıkarılan en hayırlı ümmet olmamız için Nübüvvet Metodu üzere İkinci Râşidi Hilafet Devletini kurmak için ciddi çalışmamız gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ğada AbdulCebbar

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER