Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
“Devlet Çözümü” ve “İki Devletli Çözüm” mü, Yoksa Devletlerin Çözümü mü? (İkinci ve Son Bölüm)

بسم الله الرحمن الرحيم

El-Raye Gazetesi

“Devlet Çözümü” ve “İki Devletli Çözüm” mü, Yoksa Devletlerin Çözümü mü?

(İkinci ve Son Bölüm)

Üstad Abdullah Ali’nin Kaleminden

Üçüncü tarafa gelince; bu, Amerika ve onunla birlikte Batılı ülkeler ve onların arkasındaki uluslararası sistem tarafından temsil edilmekte olup tabii ki İran ve onun sözde ekseninde olanlar da dahil olmak üzere Amerika’nın elindeki ajan yöneticilerden oluşan araçları da vardır. Bu tarafta iki devletli çözüm denilen şey vardır; bu çözüm ise, silahtan arındırılmış ve Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nden geriye kalanlar yani Filistin’in yüzölçümünün yaklaşık yüzde yirmisi üzerinde egemenliği olan bir ulusal Filistin devletçiği karşılığında Filistin’in büyük bir bölümünde askeri ve nükleer bir güce, mutlak yetkilere ve tam bir egemenliğe sahip olan bir Yahudi “İsrail” devletinin kurulmasını gerektiren bir çözümdür. Kayda değerdir ki Filistin hareketlerinin çoğunun, başlarındaki sözde “Filistin otoritesinin” öncülüğünde bu çözümü (!) kabul ettiklerini belirtmekte fayda vardır.

Geriye Aksa Tufanı ve buna bağlı olarak gerçeklerin ortaya çıkmasından sonra ilk kez bu boyutta ve güçte oluşan dördüncü bir taraf kaldı ki bu taraf da Batı kamuoyu ve onunla birlikte uluslararası kamuoyudur. Bu taraf aslında özellikle Amerika ve Batı ülkeleri başta olmak üzere birçok dengeyi değiştirebilir niteliktedir; çünkü bu ülkeler inanç olarak kapitalist olup hükümetleri de iktidara ulaşma konusunda temelde kamuoyunu kazanma fikrine dayanmaktadır. Dolayısıyla (Batı ve uluslararası kamuoyunun) hükümetleri, kamuoyunun Filistin halkına karşı önyargılı bir şekilde değiştiğini gördüklerinde, bu konuyu hemen Yahudi varlığına baskı yapmak, tavizler vermesini sağlamak ve Batı’nın beldelerimizdeki çıkarlarını kaybetmeyecek bir çözüm peşinde koşmak için kullanmaktadırlar.

Şüphesiz bu etkili tarafların Filistin meselesinin nihai çözümüne dair vizyonunu ortaya koyduktan sonra sonucunda hakka ve adalete götüren rasyonel bir tasavvur inşa etmeliyiz; çünkü meselenin özü bugün başladığı yere geri dönmüştür, yani söz konusu tarafların her birinin inancına dayalı dini niteliğine geri dönmüştür. Dolayısıyla her bir tarafın kendi akidesiyle ilgili doğasının, karakterinin ve imanının, inandığı sonucu gerçekleştirmede bir payı olması kaçınılmazdır.

Bu nedenle Aksa Tufanı operasyonunun ardından mübarek topraklarla ilgili çözümün gerçekliğinin daha önceki gibi olmadığını idrak ediyoruz; zira Yahudi varlığının içinde eşi benzeri görülmemiş bir sarsıntı yaşanmıştır; birincisi; ordusuna ve güvenlik sistemine dair efsane yerle bir olmuş ve bunların kırılganlıkları ortaya çıkmıştır. İkincisi; vatandaşlarında ve oraya gitmek isteyenlerde oluşan korku ve güven kaybı.

Tüm bunlar ve bununla birlikte otoriteye tahakküm eden aşırıcı Yahudilerin özellikleri ve doğası Yahudi varlığını, eski sömürgeciliğin mirasçısı ve Yahudi varlığını kuran, onlarca yıldır onu destekleyen ve koruyan ve çıkarları güvende olduğu sürece bunu yapmaya devam eden Batı dünyasının lideri olan Amerika için başa çıkılması çok zor olan zihinlerden biri haline getiriyor. Ancak Amerika, Netanyahu’nun bu pervasızlığının, onu kendi arzularına bırakması halinde gerek bu varlığı gerekse onunla birlikte Müslüman ülkelerdeki tüm varlıkları ve devlete benzer varlıkları yok edebileceğini, dolayısıyla Müslüman ülkelerdeki çıkarlarını ve varlıklarını geri dönülmez bir şekilde kaybedebileceğini düşünüyor. Dolayısıyla ümmetin ajan yöneticilerine karşı çıkmasının ve ümmetin bir gün yeniden kalkınmasının kaçınılmaz olduğunu idrak etmesinin ardından Amerika’nın karşılaştığı en kötü ve en tehlikeli durum işte bu olacaktır.

Aslında bu sahne şu ana kadar yaşanmakta olup bununla birlikte İslam ümmetinin, Yahudilere, sömürgeci kâfir Batı’ya ve onların Müslüman Arap yöneticilerden oluşan araçlarına yönelik öfke nefreti giderek artmaktadır; zira Müslüman Arap yöneticiler, Yahudi varlığını durdurmaya değil aksine bu mutant varlığı bir bütün olarak ortadan kaldırmaya gücü yettiği halde Yahudilerin sivillere karşı işlemiş olduğu suçların doğrudan destekçisi olmak ile reddetme ve kınama arasındaki aldatıcı bir şarlatanlıkta kalmışlardır. Ancak bu akıbete ve yok olmaya ortak olmuşken nasıl bu şerefe sahip olsunlar ki?!

Evet, mücrim Suriye rejimi ve müttefikleri gibi Amerika’nın araçları tarafından Suriye’deki Müslümanlara ve daha önce de Irak ve Afganistan’daki Müslümanlara karşı işlenen ve işlenmeye devam edenlerden daha az kanlı ve vahşi olmayan silsile halinde gerçekleşen mübarek topraklardaki bu kanlı sahnenin gölgesinde tüm bu sahneler hakkındaki son söz, sömürgeci kafirin ümmetin devletini devlet benzeri şeylere parçalamasının ve ümmetten otoritesini çalmasının ardından İslam ümmetinin dağılmış olması, bunun ardından da Allah’ın zillet ve aşağılanma damgası vurduğu ve onları maymun ve domuzlara çevirdiği kişilerin eliyle Filistin’in işgal edilmiş ve Müslümanların da sefalet, aşağılanma, zillet, öldürülme ve yerinden edilme içinde yaşıyor olmasıdır.

Bununla birlikte İslam ümmetinin önünde sadece tek bir çözüm kalıyor ki o da, Yahudi varlığı da dahil olmak üzere tüm Sykes-Picot devletçiklerini çözmek (dağıtmak) ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözüyle tamamlanan hadisindeki müjdesini tasdik ederek bu zorba yönetimin ardından Nübüvvet Minhacı üzere İkinci İslam Devleti’ne geri dönmektir: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِSonra (Yeniden) Nübüvvet Minhacı Üzere (Raşidi) Hilafet Olacaktır.” Zira Allah’ın şeriatını yeniden var etmeye ve İslam’ın yönetimini de yeniden vakıaya ve hayata geri getirmeye yönelik şerî farz işte budur; çünkü vacibin ancak kendisi ile tamamlandığı şey de vaciptir.

وَاللهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

Muhakkak ki Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]

Kaynak: El-Raye Gazetesi - 474. Sayı - 20/12/2023

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER