Bir Sorunun Cevabı
- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Soru: Bizler, Kitleleşme kitabının 6. sayfasının son kısmında şöyle diyoruz: "İslamcı hareketler üzere kaim olanlar, açık-genel bir şekilde İslam'a davet ediyorlar..."
Soru şudur:
a- Açık-genel bir şekilde İslam'a davet etmek ne demektir? Örneklerle birlikte bu nasıl olmaktadır?
b- Hareketlerin İslam'a açık-genel şekilde davet etmelerinin caiz olmadığına dair deliller nedir?
Cevap:
Açık-genel şekilde davet, ona kendisinden olmayan şeylerin girmesine mani olacak şekilde berrak ve sınırlı olmamasıdır. Bilakis davete muhalif olmadığı veya maslahat olduğu yada benzeri gerekçeler altında diğer fikirlerin kendisine gireceği kapıları aralamış olmasıdır.
Dolayısıyla fikri berrak, mefhumları vazıh ve hedefleri sınırlı olmayan bir davet sahibi kimse, demokrasinin bir küfür nizamı olduğunu, sosyalizmin İslam'dan olmadığını ve meclis tarafından yapılan yasamanın bir cürüm olduğunu asla idrak edemez... Aynı şekilde başkalarında olan bilim ve sanayiden hangisinin alınmasının caiz olduğunu ve hayat hakkındaki hadarat ve mefhum gibi şeylerin alınmasının caiz olmadığını da asla idrak edemez... Bu kimse salatı kılabilir ve oruç tutabilir... Bu da İslam'a açık bir şekilde davet ediyor olmasından dolayıdır. Nitekim İslam devletinin son zamanlarında Müslüman alimlerin Batıdan bilim, sanayi ve icadın alınmasının caiz olması ile hayat hakkındaki hadaratın ve mefhumların alınmasının caiz olmaması arasını ayırt edememelerinin açık olduğu anda İslam ümmetine isabet eden şey de işte buydu.
Yolca onların misali, kültür ile bilim ve hadarat ile medeniyet hususunda İslam ile Batı arasını uzlaştırma fikrini taşıyan gurup gibidir. Bu kişiler ise kalkınma veya ıslah veya muasır alimler olarak isimlendirilmiştir. Açık İslam anlayışı, işte bu alimler yüzünden ortaya çıkmıştır. Böylece İslam'ı anlama kapısı arkasına kadar aralanmış, İslam'dan olmayan şeyler İslam'a girmeye başlamış ve İslam'ı anlama hususundaki şeri kaideler bir denetleyici ve şeriatın dışına çıkmayı engelleyici olmak yerine bu kapıyı açan bir anahtar haline gelmiştir. Böylece onlar nezdinde İslam, mevcut toplum ve egemen fikirle uzlaşsın diye nasslarının taşıyamayacağı şekilde tefsir edilmeye başlanmıştır. Bundan dolayı da bu bakış açısıyla örtüşsün diye "zamanın ve mekanın değişmesiyle hükümlerin değişmesi inkar edilemez", "adetler muhkemdir" ve "Müslümanların güzel olarak gördüğü Allah katında da güzeldir" gibi şeri dayanağı olmayan külli kaideler ortaya çıkarılmıştır... Pek çok şeri nassı da savunma cihadı ve çok eşlilik ancak gerekçelerle olur sözü gibi bunların iptal edilmesini kast eden bir tefsirle tefsir ettiler...
Bu, açık şekilde davet hakkındadır.
"Genel" şekilde olmasına gelince; çözümlerinin detayları olmaksızın İslam'a genel olarak davet etmeleridir. Mesela "Çözüm İslam'dır", "Her iki dâr da kurtuluşu gerçekleştirecek olan İslam'dır" ve "En güzel nizam İslam'dır" ve benzerlerini söylemektedirler. Ardından kendilerine İslam'ın hayat nizamlarına ilişkin çözümleri ve İslam'ın nizamlarını tatbik edecek İslam Devleti hakkında sorulduğunda susup kalmaktadırlar. Keza kendilerine mevcut nizamların İslam nizamına nasıl dönüştürüleceği sorulduğunda da şaşırıp kalmaktalar, kekelemekteler ve etraflarına bakmaktadırlar. Bu senden uzak olmasa da temiz çıkmak için rüzgarla yarışmaya kalkışırlardı.
Açık-genel bir şekilde İslam'a davet edilmesinin caiz olmadığının deliline gelince; bu, Allah Subhânhu'nun kitabında ve Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünnetinde ayrıntılı bir durumdur. Nitekim Allah Subhânehu şöyle buyurmuştur:
إِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللَّهِ الإِسْلامُ "Allah katında din ancak İslam'dır." [Âl-i İmran 19]
وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الإِسْلامِ دِينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ "Her kim İslam'dan başka bir din ararsa bu ondan asla kabul edilmeyecektir." [Âl-i İmran 85]
Aynı şekilde hüküm, ekonomi, evlilik ilişkileri, kafirlerin dost edinilmemesi, zina edenin recmedilmesi, hırsızın elinin kesilmesi ayetlerini zikrettiği gibi İslam nizamlarının, bunlara başkasının karışmadığı birer seçkin nizam olduğunu da açıklamıştır...
حَتَّى يَمِيزَ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ "Sonunda habisi temizden ayıracaktır." [Âl-i İmran 179]
ثُمَّ جَعَلْنَاكَ عَلَى شَرِيعَةٍ مِنَ الأَمْرِ فَاتَّبِعْهَا وَلا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَ الَّذِينَ لا يَعْلَمُونَ "Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. O halde sen ona uy; bilmeyenlerin hevalarına uyma." [Casiye 18]
لِكُلٍّ جَعَلْنَا مِنْكُمْ شِرْعَةً وَمِنْهَاجًا "Sizden her biriniz için bir şeriat, bir de metot kıldık." [Maide 48]
Allah Subhânehu'nın kitabı ve Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünnetinde bunların dışında pek çok şey vardır.