Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Lübnan’da Büyük İhanet!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Lübnan’da Büyük İhanet!

Haber:

Lübnan ile Yahudi varlığı arasında sınırların çizilmesi ve Cumhurbaşkanının, Lübnan’ın karşılıksız Yahudiler lehine 1.450 km kaybı anlamına gelen 29. hattan feragat ettiğini açıklaması.

Yorum:

Şam beldesinin, özellikle de (Filistin, Lübnan ve Suriye sahil kıyılarını içeren) Şam kıyısının zenginlikleri hakkında bazı bilgilerin ortaya çıkmasının ve Lübnan’ın karada ve denizde devasa petrol ve doğalgaz zenginliğine sahip olduğunun tespit edilmesinin, Yahudi varlığının bu zenginlikleri Lübnan’ın güney sınırlarına karşı çıkarmaya ve güney Lübnan’ın zenginliklerini elde etme arayışına başlamasının, Amerika’nın bu işgalci Yahudi varlığının zımnen tanınması anlamına gelen Yahudi varlığı ile sınırların çizilmesinin başlaması için Lübnan’a baskı yapmasının ve Amerika’nın gözetiminde müzakerelerin başlamasının ardından, Lübnan müzakere heyeti müzakerelerde Lübnan sınırlarının 29. hattan başladığını açıklarken Yahudi varlığı heyeti de, Lübnan sınırlarının çalmaya çalıştıkları Lübnan sınırlarından 2.290 kilometreden daha az olan Hof hattıyla sona erdiğini açıkladı. Nitekim Lübnan’ın bu konuda ısrar etmesine rağmen Amerika’nın müzakere elçisi Amos Eckstein’ın Lübnan’a yaptığı son ziyaretin ardından, Lübnan Cumhurbaşkanı aniden 29. hattın Lübnan sınırı olmadığını ve Lübnan sınırlarının 23. hat olduğunu, yani karşılıksız Yahudi varlığı lehine olan ve yüz milyarlarca dolarlık servet elde edeceği 1450 kilometreden feragat ettiğini açıkladı. Tüm bunlar ise, İran’ın Lübnan’daki partisi de dahil olmak üzere siyasi sınıfın Amerika’nın emirlerine boyun eğme konusundaki sessizliğinin gölgesinde oldu.

Yahudilere direndiğini iddia eden ve Temmuz savaşından sonra onların muhafızlarına dönüşen herkesin katılımıyla yaşanan tüm sözleşme ve itirafların büyük bir ihanet olarak kabul edildiğinde şüphe yoktur. Zira kutsal toprakları işgal eden ve gasp eden düşman Yahudi varlığı lehine ülkenin ve insanların haklarından ve servetlerinden taviz verilmesi, en büyük cürümlerden biridir. Nitekim tavizin ve büyük ihanetin tehlikesi noktasında kamuoyunun dikkatini dağıtmak için, İran partisinin insansız hava aracının Yahudi varlığının hava sahasına girmesi, Yahudi varlığının bunu fark edemediğinin iddia edilmesi, Aoun’un Lübnan Bankası Başkanı’na yönelik kovuşturmasının devam etmesi ve medyanın da bunun hakkında konuşması gibi kamuoyunun dikkatini dağıtan olaylar gerçekleşti.

Siyasi sınıf, ülkeye ve insanlara karşı hainlik yapmakta olup onların arasından direniş iddiasında bulunanlar da bu konuda sessiz kalmışlar, hatta insanların bu konudan uzaklaştırılmasına katkıda bulunmuşlardır. Dahası sınırların çizilmesi konusunda devletin alacağı herhangi bir kararın yanında olacakları konusunda Amerika’ya ve Yahudilere güvence vermişlerdir.

İslam, servetlerin korunmasını ve bunlardan en güzel şekilde istifade edilmesini emretmiş, işgalciye yardım edilmesini ve topraklar ve servetler noktasında ona taviz verilmesini haram kılmış ve hainlerin cezalandırılmasını ve varlıkları yok olana kadar düşmanlara karşı mücadele edilmesini emretmiştir. Ayrıca Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Yahudi varlığının yok olacağıyla ilgili bize müjde vermiştir. Zira şöyle buyurmuştur: لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تُقَاتِلُوا الْيَهُودَYahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır.

Biz bunu yakın olarak görüyoruz. Bu ise ancak Beytu’l Makdis’i fethedecek, onu kurtaracak ve koruyacak ve mevcut Yahudileri yok edinceye kadar durmayacak olan yakında kurulacak Hilafet yoluyla olacaktır. Zira Allah’ın izniyle yakın bir zamanda yeniden kurulmasının ardından onu yeniden kurtaracak olan Hilafet Devleti’dir. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şeyh Dr. Muhammed İbrahim - Lübnan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER