Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gazze’ye Nasıl Yardım Edebiliriz?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Gazze’ye Nasıl Yardım Edebiliriz?

Haber:

Yahudi varlığı tarafından Gazze’nin yok edilmesi, halkının katledilip yerinden edilmesi.

Yorum:

Bu ayın yedisinden bu yana dünyanın anası Mısır ile sınırları olmasına rağmen Gazze yerle bir ediliyor, halkı katlediliyor, yerinden ediliyor ve şiddetli bir şekilde kuşatma altına alınıyor!  Denize kıyıları olmasına rağmen onlardan yiyecek, ilaç, su, yakıt ve hatta elektrik bile engelleniyor... Bombalamalardan ibadethaneler bile kurtulamamıştır; zira yaklaşık yirmi tane cami ve kilisenin yıkılmasının yanı sıra hastaneler, ambulanslar, hatta fırınlar bile yerle bir edilmiş, beş binden fazla kişi şehit olmuş, on beş bin kişi yaralanmış ve çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere bin beş yüze yakın kişi de enkaz altında kaybolmuştur.Dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca Müslüman Gazze’ye destek olmak için gösteri yaptılar, on milyonlarca kişi namazlarında kunut yaptılar, kurtuluş ve zafer için onlara dua ettiler ve onlar için milyonlarca bağış toplandı ancak şiddetli kuşatma nedeniyle bu bağışlardan hiçbir şey ulaştırılamadı. Müslümanların başındaki bazı yöneticiler Yahudilerin işlediği suçu kınadılar, savaşın sona erdirilmesi çağrısında bulundular, Mısır’da “Barış Konferansı” adını verdikleri uluslararası bir konferans düzenlediler ve bu konferansta, Yahudi varlığı içindeki aşırı sağın ve derin devletin reddettiği Amerika’nın iki devletli çözüm projesinin uygulanması çağrısında bulundular; nitekim Yahudiler bir gün sonra konferansa, Mısır’daki bir askeri tesisi bombalayarak karşılık verdi, bunun bir hata olduğunu iddia etti ki bu, Mısır’a verilen mesajdan başka bir şey değildir. Bu açıklamanın yazıldığı an itibariyle hiç kimse Yahudi varlığını caydıramadığından dolayı ölü ve yaralı sayısı yükselmeye devam ediyor ve yıkımlar da artıyor.      

Ey Müslümanlar: Gazze’nin yıkılması, halkının öldürülmesi ve yerlerinden edilmesi bir deprem ya da bir kasırga değildir. Aksine kindar gâsıp varlığın bir suçudur.Dolayısıyla Gazze’ye ve halkına yardım etmek ve Filistin sorununu çözmek, dua etmekle, ağlamakla, namaz kılmakla ve bağış toplamakla olmaz; zira bunların, boğulmakta veya yanmakta olan birini kurtulmasına ya da hasta olan birini iyileşmesine bir faydası olur mu?! Aynı şekilde Gazze halkına yardım etmeye ve Filistin sorununun çözülmesine de bir faydası olmaz. Oysa yardım, silahlı ve eğitimli orduların harekete geçmesinde, Yahudilerin koruyucusu olan Müslümanların başındaki yöneticilere isyan edilmesinde ve cihadın ilan edilmesinde yatmaktadır; zira diğer Müslüman orduları uzak olsa da Ürdün ordusu veya Mısır ordusu gibi Müslüman bir ordu Gazze’ye yardım edebilir ve Yahudi varlığını ortadan kaldırabilir. Ayrıca Müslüman halklar kışlaların önüne geçmeli ve orduya çağrıda bulunmalıdır; alimler ve düşünürler de, mustazaf güç ehline nusret vermenin vacip olduğu ve tiranların tahtlarını korumak için kışlalarda çakılıp kalmanın haram olduğunu konusundaki şerî hükmü açıklamalıdırlar!  

Ey Müslüman ordular: Artık üzerinizdeki zillet tozunu silkelemenizin ve Allah’ın dinine yardım etmenizin zamanı gelmedi mi?! Tiranların dünyası için ahiretinizi satarak zelil bir hayata ve Allah’ın size öfkelenmesine razı mı olacaksınız?! Allah Subhanehu’nun, إِنَّ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا كَانُوا خَاطِئِينَ Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanlış yolda idiler.” [Kasas 8] kavlinin sizlere intibak ettiğini bilmiyor musunuz?! Hani Firavun ve askerleri nerede, Nemrut ve devleti nerede?! Şüphesiz Allah’a döneceksiniz ve birlikte götürdükleriniz dışındaki hiçbir şey Allah katında size bir fayda sağlamayacaktır. Sizden onur sahibi olanları bekleyen şey şudur; Allah Subhanehu’nun Dinini ve Dostlarını egemen kılıp iktidara getirme ve Yahudileri yok etme vaadinin gerçekleştirmek için tarihe en geniş kapılarından girin; işte o zaman sizinle karşı karşıya gelemeyen Yahudi askerlerinin ne kadar zayıf ve kırılgan olduğunu göreceksiniz. Haydi o zaman Allah yolunda savaşa çıkın ve Allah’ın düşmanlarıyla savaşın.

Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي، فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ، إِلَّا الْغَرْقَدَ، فَإِنَّهُ مِنْ شَجَرِ الْيَهُودِ Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür, der. Yalnızca Garkad bir şey söylemez. Zira o, Yahudilerin ağaçlarındandır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Şeyh Muhammed İbrahim - Lübnan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER