Cumartesi, 30 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/02
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İpin Ucu İtin Elinde Olursa

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İpin Ucu İtin Elinde Olursa

وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ ۖ لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَا ۚ أُولَٰئِكَ كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ “Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” [Araf 179]

Haber:

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Gazze'deki insani durumun aciliyetini vurgulayarak Avrupa Birliği'nden (AB) derhal ateşkes çağrısında bulunmasını ve iki devletli çözüme karşı olduğunu açıklayan “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yaptırım uygulamasını istedi.

Maliki, AB dışişleri bakanlarının Orta Doğu'da "iki devletli çözümü" ele alacakları toplantının girişinde basına yaptığı açıklamada, saldırıların sürdüğü Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria'daki durumun her geçen gün kötüleştiğini belirterek, AB dışişleri bakanlarını "acil ateşkes" çağrısında bulunmaya davet etti. (trthaber, 22/01/2024)

Yorum:

Nasrettin Hoca, vaaz vermesini isteyen cemaate, “Etmeyin gitmeyin, hata yaparım.” diye itiraz etmiş. Israr edilince, “O zaman bir ip verin. Bir ucu bende, bir ucu filancada olsun. Yanlış bir şey söylersem çekip uyarsın.” demiş. Hoca konuşurken birisi ipe takılmış. İp hareket ettikçe ne diyeceğini şaşıran Hoca, nihâyet patlamış: “Aziz cemaat! Çok şey anlatacağım da ipin ucu, itin elinde!” İşte aynen bu durumu yaşıyoruz şu anda; zira ipin ucu başta Amerika olmak üzere birçok Avrupa ülkelerinin elinde olmasına rağmen Filistin’in sözde Dışişleri Bakanı’nın Avrupa Birliği’nden yardım istemesi tam bir garabet ve akıl tutulmasıdır. Bundan daha da kötüsü ise bırakın Müslüman ülkeleri Avrupa’nın birçok ülkesinde bile gerek Amerika’nın gerekse Avrupa ülkelerinin Yahudi varlığına verdikleri destekten dolayı birçok protesto gösterileri yapılmasına rağmen hâlâ Maliki’nin, çözüm olarak Avrupa Birliği’nden yardım dilenmesidir. Sayın bakan, Yahudi varlığının Filistin halkına uyguladığı vahşet, kendinde var olan güven ve gücünden kaynaklanmıyor; aksine tüm küfür ülkelerinin ona verdiği destek sayesinde kendisinde bu cesareti buluyor. Tabi bir de senin ve diğer İslam beldelerinin başındaki İslami ruhunu kaybettiği gibi insani ruhunu da kaybetmiş dilenci ruhlu aşağılık liderler yüzünden Yahudi varlığı kendisinde bu cesareti buluyor ve bu vahşet ve katliamlarını sürdürüyor. Şayet sende İslam’dan en ufak bir kırıntı kalmış olsaydı, Filistin’deki mücahitlerin Yahudi varlığına karşı gösterdikleri kahramanlıkları görür, İslam ve Müslüman düşmanları kafirlerden yardım dilenmek yerine hem Gazze ve tüm Filistin halkının hem de tüm İslam beldelerindeki Müslümanların kurtuluşu için gerçek İslami çözümler ortaya koyardın. Bu yüzden şunu çok iyi bil ki; Yahudilerin saldırganlığını durdurmak ve onları mübarek topraklardan kovmak, sadece Yahudilerin kalelerini yerle bir edecek Müslüman bir orduyla mümkündür. Yine şunu da çok iyi bil ki; kâfirlerden yardım isteyen kişi ya haindir ya ajandır ya da yüzeysel düşünen saf biridir. Bu yüzden ipi elinde tutan itlerle (kafir Amerika ve Batı ülkeleriyle) bağını hemen kopar, onlara yalvarmaktan vazgeç, gerçek kimliğine geri dön ve yardımı önce Allah’tan sonra da Allah’ın hükümlerini uygulayacak Hilafet Devleti’nin kurulması için Müslüman orduların içindeki samimi ordu subaylarından iste ki bu devleti kurmak için harekete geçsinler.

Yani ey Bakan! Filistin’in acılarının dinmesi için bu anlamsız girişimlerde ve sözlerde bulunmak yerine önce kendi akidene dönüp kendi haysiyet ve onurunu kurtar ki işte o zaman hem kendine büyük bir iyilik yapmış hem de umulur ki doğru çözümler ortaya koymak için bir adım atmış olursun. Oysa İslami pencereden bakmış olsaydın sadece Allah’ın şu kavli bile senin bu aşağılık davranışta bulunmana engel olurdu: يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِنْ دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالاًؕ وَدُّوا مَا عَنِتُّمْۚ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَٓاءُ مِنْ اَفْوَاهِهِمْۚ وَمَا تُخْفٖي صُدُورُهُمْ اَكْـبَرُؕEy iman edenler! Sizden olmayanları sırdaş edinmeyin, onlar size kötülük yapmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların ağızlarından nefret taşmaktadır; kalplerinin gizlediği ise daha büyüktür.” [Al-i İmran 118] Şayet bu şekilde davranmaya devam edersen bu hezeyan dolu fikirlerinin içinde boğulup gider ve daha önceki hain ve ajan yöneticiler gibi Batılı kafirler tarafından bir paçavra gibi çöplüğe atılanlardan olursun. Şimdi sana belki ibret alırsın diye Allah’ın şu kavlini hatırlatıyorum: وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ ۖ لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَا ۚ أُولَٰئِكَ كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَAndolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” [Araf 179]

Son olarak itin elindeki ipi kopar, kâfirlere değil Allah’a güven, O’na boyun eğ ve Gazze ve Filistin halkının kurtuluşu için gerçek çözüm olan Hilafet Devleti’nin kurulması için çağrıda bulun ki bunlar, işlemiş olduğun günahlarına kefaret olsun. Ve Rabbimizin şu ayetini hiç aklından çıkarma: يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ اتَّقِ اللهَ وَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَالْمُنَافِقِينَ إِنَّ اللهَ كَانَ عَلِيماً حَكِيماً * وَاتَّبِعْ مَا يُوحَى إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ إِنَّ اللهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيراً * وَتَوَكَّلْ عَلَى اللهِ وَكَفَى بِاللهِ وَكِيلاًEy Peygamber! Allah'tan kork, kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır. Rabbinden sana vahyedilene uy! Muhakkak ki Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır. Allah’a güven; güvenip dayanmak için Allah yeter.” [Ahzab 1-2-3]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER