- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Özbekistan Rejiminin Takip Ettiği İkiyüzlü Politikası!
Haber:
Özbekistan mahkemesi, Ukrayna’daki savaşta Rusya’nın yanında savaşan 39 yaşındaki bir adamı 4 yıl 2 ay hapse mahkûm etti.Sanık, çatışmalarda 10'dan fazla Ukrayna askerini öldürdüğünü söyledi.Özellikle suçun kabul edilmesi nedeniyle cezada indirim yapıldı. (Oz Gazetesi, 04/01/2025)
Yorum:
Ukrayna’ya karşı Rusya’nın yanında savaşa katılan Özbek gençleriyle ilgili haber ve bilgileri incelerseniz, Özbekistan rejiminin bu savaşta bizzat Rusya’ya yardım ettiği izlenimine kapılırsınız.Bu destek, kendi halkının evlatlarını ona katılmasını engellemek ve korumak için çok az şey yapması veya fiilen katılanlara hafif cezalar vermesi bu gerçeği ortaya koymaktadır. Her halükârda Rusya, Özbek göçmen işçileri askere almak için iğrenç yöntem ve araçlar kullandığını ve işçiler arasında serbestçe ve açıkça propaganda yaptığını gizlemiyor. Peki Özbekistan rejimi bundan habersiz olabilir mi? Tabii ki hayır.Rejimin herhangi bir önlem almaması ve bu savaşa katılanlara ya da katılmak isteyenlere karşı yumuşak davranması, Rus kardeşini hoşnut etmeye çalıştığını gösteriyor.Açıkça 10’dan fazla Ukraynalı askeri öldürdüğünü söyleyen gencin sadece ev hapsine mahkum edilmesi, bu bağlamda Rusya’nın Özbekistan’a baskı yaptığı anlamına gelmektedir. Nitekim Mirziyoyev, 21 Kasım 2024 tarihinde Rusya Federasyonu Genel Savcısı Igor Krasnov’u kabul etmişti.
Daha önce de Rusya Devlet Duması milletvekili Sergey Mironov, Özbekistan’ın Kazan Başkonsolosluğu'nun Özbek göçmen işçilere Rus ordusuna yazılmamaları çağrısında bulunmasını sert bir dille eleştirmişti.Göçmen işçilerin kendilerini ve ailelerini geçindirdiği ülkeyi korumanın mümkün olup olmadığını alaycı bir şekilde sorguladı ve Özbekistan için vize sistemi getirilmesi önerisini bir kez daha hatırlattı. Bu tür olay ve söylentilerin ardından Ukrayna savaşına katılanlara verilen cezaların daha hafif bir hale geldiği gözlemleniyor.Şimdiye kadar bu suç için verilen en yüksek ceza altı yıl hapis olmuştur.
Şimdi Ukrayna savaşı dışındaki diğer dış alanlardaki askeri alana katılım konusunda uygulanan yaptırımlara baktığımızda, şiddetli bir zulüm ve hoşgörüsüzlük görüyoruz.Örneğin Özbekistan rejimi, Suriye’ye cihada gitmek isteyenlere ya da o bölgelerden dönen gençlere çok sert davranmaktadır.
Daha da önemlisi, Suriye’ye gitme niyeti halinde bile 10 yıl veya daha fazla hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.Yakın tarihli bir rapora göre Andicanlı genç bir aşçı Suriye’deki cihatçı gruplara maddi destek sağladığı suçlamasıyla 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Peki bunu nasıl anlamalıyız?!Rejimin nazarında Ukrayna’daki savaşa katılmak ile Suriye'deki savaşa katılmak arasında ne fark var?! Neden onlar farklı muamele görüp cezalandırılıyorlar?!
İslam açısından, Rusya gibi kafir bir ülkenin bayrağı altında savaşa katılmak kesinlikle haramken Suriye’de veya başka bir yerde Müslümanları, mallarını ve namuslarını desteklemek farzdır ve övgüye şayan bir durumdur.Ancak Ukrayna savaşına bir şekilde katılmış olan Müslümanların çocuklarının ağır bir şekilde cezalandırılması gerektiğini söylemek istemiyoruz. Hayır, kesinlikle. Sonuç olarak bu durumda tüm sorumluluk Özbekistan rejimine aittir; çünkü onların çoğu, Özbekistan rejiminin korkaklığı ve acziyeti nedeniyle kendileriyle hiçbir ilgisi olmayan yabancı bir savaşta Ruslar lehine hizmet etmeye az ya da çok zorlanmıştır.Kısacası Özbekistan rejimi, Rus efendisini memnun etmek için Ukrayna savaşına katılan Müslümanların evlatlarının çoğunu feda ediyor.
Yukarıda yapılan yorumların amacı, Özbekistan rejiminin Rusya’ya yalakalık ve bağımlılık politikasına ne kadar daldığının boyutunu ve dünyadaki itibarını bile korumayı düşünmediğini göstermektir.Buna, kafir Rusya’nın bölgedeki İslam davetine karşı mücadelede ve Müslüman halkını dinlerinden uzaklaştırmayı amaçlayan komplo ve fitnelerde büyük bir etkiye sahip olduğu da eklenebilir.Bu eski komünist ülke, Orta Asya ülkelerindeki nüfuzu altında olan Müslümanlardan daha önce nefret ettiği kadar nefret ediyor, dahası şu anda onlardan daha da fazla nefret ediyor.Buradan hareketle diğer hususların yanı sıra Özbekistan rejiminden, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele bahanesiyle İslam'ın en ufak bir tezahürüne karşı bile önlem almasını talep ediyor.Bu baskılar Suriye’de Esad rejiminin düşmesinin ardından daha da yoğunlaştı. Rejimin şu anda aldığı önlemler saçmalık ve başarısızlık seviyesine ulaşmıştır.Özellikle internette yasaklı olan İslami içeriklerin listesi sürekli olarak doldurulup güncellenmektedir.Birinin telefonunda veya başka bir cihazında herhangi bir şey bulunsa -hatta bu, tek bir ses veya video klibi veya yazılı bir materyal bile olsa- acımasızca cezalandırılacaktır.
Son saçmalıklarından biri de örneğin mübarek Cuma günü, yazışmalarda İslami ilahiler ve kardeşlik vurgulu durumları duyurmak ve paylaşmak için cezai önlemlerin alınmasıdır.
Ayrıca geçtiğimiz yıl 50’den fazla eski siyasi mahkum tutuklanmış ve bir kısmı iftira ve yalan dolu suçlamalarla 7 ila 14 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmıştır.Diğer 31 gencin davası ise hala devam etmektedir.Zira onlar, tiran Kerimov tarafından kullanılan şiddetli hapishanelerde 20 yıl boyunca zulmün acısını çekmişlerdir.Özbekistan rejiminin, kendi kabul ettiği anayasa ve yasalara uygun olmadığı gibi hiçbir mantıkla da örtüşmeyen yozlaşmış politikası, hiçbir şekilde haklı gösterilemez. Bu durum ancak Müslüman halkına rahat vermemek ve onlara küfredip lanet etmek pahasına da olsa Rusya ve Çin gibi sömürgeci kafir ülkeleri memnun etmeye çalışmasıyla açıklanabilir.
Dolayısıyla Özbekistan rejimi, bu İslami olmayan çarpıtma ve Rusya için kölelik politikası yoluyla kendi burnunun ötesini bile göremeyen aşağılık bir sömürgeci olduğunu göstermektedir.Ancak Ruslar, diğer kafir milletler gibi Müslümanlardan kesinlikle hiçbir zaman memnun olmadılar ve olmayacaklar da.Şimdiye kadar Özbekistan rejimi Rusya'ya hizmet etmesine rağmen, Rus tarafından gelen şantaj ve tehditkâr açıklamaların hedefi haline gelmiştir.Yarın Rusya'nın eli Ukrayna’dan kurtulduktan sonra bu tür tehditlerin gerçek bir tehdide dönüşmeyeceğini hiç kimse garanti edemez.Özbekistan rejimi bu siyasi yönde devam ederse, kendisi için büyük bir vahamet olacak ve aynı zamanda Müslüman halkının kucaklamasından ve desteğinden de mahrum kalacaktır.Bu nedenle Özbekistan rejimi aklını başına almalı ve böylesine çarpık bir politikaya son vererek işleri İslam temelinde, yani Müslüman halkının akidesi temelinde yürütmeye yönelik adımlar atmalıdır.Ancak bu şekilde Rusya’nın ve diğer sömürgeci kafir ülkelerin egemenliğinden ve etkisinden kurtulabilir ve halkının rızasını ve dualarını elde edebilir.En önemlisi, Allah’ı razı eden ve O’nun yardımını gerektiren doğru yolu seçmiş olacaktır. Nitekim Allah Subhanehu şöyle buyurmuştur:إِن يَنصُرْكُمُ اللهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِّن بَعْدِهِ وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.” [Al-i İmran 160]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil - Özbekistan