- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Kırgızistan Mahkemesi, Nazire Asaneliva’nın Hapis Cezasının İnfazını 14 Yıl Sonraya Erteledi
(Tercüme)
HABER:
Issık Göl Eyalet mahkemesi 09-10-2017 tarihinde, daha önce yasaklanmış kitapların bulunduğuna ilişkin olarak Tuba Bölge mahkemesi tarafından üç yıl ile cezalandırılan 11 çocuk annesi olan kardeşimiz Nazire Asaneliva’nın dosyasını inceledi. Yasaklanmış bir kitap da dahil olmak üzere, 12 dini kitap evinde bulunmuştu. Bu nedenle, mahkeme Tuba Bölge Mahkemesinin önceki kararını olduğu gibi muhafaza etti ancak mahkeme, sütten kesilmemiş bebeğini dikkate alarak çocuğun 14 yaşına ulaşmasına kadar infazı ertelediğini bildirdi ve Nazire kardeşimizi serbest bıraktı.
Mahkemedeki hâkim; “Kırgızistan Ceza Kanununun 299. Maddesinin 1.bölümü uyarınca 26 Eylül 2017'de Nazire Asaneliva hakkında Tuba Bölge Mahkemesinin kararını değiştirildi ve 17 Eylül 2016 da doğan bebeğin 14 yaşına ulaşıncaya kadar hapis cezası infaz edilmesi ertelendiğini ve Nazire’nin serbest bırakıldığını” söyledi.
YORUM:
Kız kardeşimizin en küçüğü bir yaşında olmak üzere 11 çocuğa sahip olmasına rağmen ve hükümet tarafından layık görülen "kahraman-anne" sertifikası ile birlikte, doktorlar tarafından verilen hamile olduğu bilgisine rağmen O, hapiste 14 gün acı ve sıkıntı gördü! Çocukları annelerinden yoksun kalarak psikolojik sıkıntı yaşadılar! Bu olayı dünyada duyan her Müslüman, ezilen bu kız kardeşine karşı şefkat ve sevgi duygularıyla, kıskançlıkları ise korunması gereken namus konusunda öfkeler kabarmış ve bu öfkelerini zalimlere karşı göstermişlerdir. Bu olaya karşı internet üzerinden Hizb-ut Tahrir / Kırgızistan tarafından küresel bir protesto kampanyası düzenlendi. Halkın meselelerine ilgi duyan ve siyasi mücadelede zorbalara karşı direnen yaklaşık on bin muhlis Müslüman bu protestoya katıldı. Rabbimiz Allah’tır demenin dışında suçu bulunmayan savunmasız kadınlara karşı ve cezaevlerinde keyfi işkence gören insanlara karşı Kırgız hükümetinin attığı adım inananları tahrik etti. Bu adım, sadece Müslümanların öfkesini değil, aynı zamanda gayrimüslimleri de kışkırttı. Zira karşılaştıkları haksızlıklar, kadın sorunu ve adaletsizlik başta insan değerini hiçe saymak anlamı taşımaktadır.
Ancak Kırgız hükümetinin uyguladığı savunmasız kadınlara karşı bu haksız tutumları medyada veya uluslararası insan hakları örgütlerinin haberlerinde bulamıyoruz. Kendilerini hayırlı insanlar olarak gören saray alimleri bile savunmasız kişilerin durumunu önemsemiyorlar. Ve hepsinin lisani hali yalnızca şunu söylüyor: “Bu haksız suçluları perdenin arkasından koruyan ve onlara eşlik eden ulusal ve uluslararası güçlerdir!” Çünkü saray alimleri, uluslararası insan hakları örgütleri ve Kırgız hükümeti hepsi uluslararası dış politikaya bağlıdır. Otoritenin kâfir ideolojisinden destek alarak işlenen adaletsizlik ve haksızlıkların karşında bunlar asla duramazlar!
Bugün devlet hapishanelerinde onlarca Müslüman kadın, dini suçlamalardan dolayı çeşitli sıkıntılar yaşıyor! Hatta 5-6 çocuğu olan veya bazı sütten kesilmemiş çocukları bulunan kadınlar bu acıyı çekmektedir. Aşağıda bunlardan bazılarını zikrediyoruz:
1957 doğumlu Burali Rizk Gulava, üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.
1986 doğumlu Nadire Abdul Veliva, 1.5 yaşında sütten kesilmemiş bir çocuk annesidir. 1,5 yıl cezaya çarptırıldı.
1980'de doğumlu Kulzade Jibikulava, beş çocuk annesi ve bir yıl cezaya çarptırıldı.
Beş çocuk annesi olan Sirga Orosava, bir yıla mahkûm edildi.
Aslebu Osman Aliyeva, 1989 doğumlu, daha küçük yaşlarda olan beş çocuğun annesi, iki yıl cezaya çarptırıldı.
Altı çocuk annesi Burlay İstibayeva bir yıl ceza aldı.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Abdul Rezzak (Ebu-Abdullah)