Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

-Basın Açıklaması- Allah, Siyâm Ayındaki Taatlerinizi Kabul Buyursun, Iydınızı Mübarek Etsin ve Hilâfetinizi Geri Getirsin

Hizb-ut Tahrir / Filistin Medya Bürosu, çalışmasına başlaması münasebetiyle genelde Müslümanların, özelde ise Filistin halkının Iyd-ul Fıtr'nı kutlamaktan kıvanç duyar. Bizler de el-Mevlâ Azze ve Celle'den, salahlarınızı, siyamlarınızı, kıyâm-ul leylerinizi katında kabul buyurmasını ve hepinizi bu hayırlı ayın kurtulaşa erenlerinden kılmasını temennî ederiz. Kezâ Allah Subhânehu'dan, önümüzdeki Ramazân ayını ve bayramını, el-Ukâb Râyesini dalgalanır şekilde dünyanın dört bir tarafında yükseltecek, Müslümanların ordularını Filistin'e doğru sürerek Yahudilerin pisliğinden kurtaracak, Fâruk'un, Salahaddîn'in ve AbdulHamîd'in sîretini tekerrür ettirecek İkinci Raşidî Hilâfet Devleti'nin gölgesinde yaşatmasını temennî ederiz. Muhakkak ki Allah Subhânehu, buna mâlik ve muktedirdir.

Ey Filistin Halkı! Ey halkımız! Ey kardeşlerimiz! Ey aşîretlerimiz! [اصْبِرُواْ وَصَابِرُواْ وَرَابِطُواْ] "Sabredin; düşman karşısında sebat gösterin ve (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulunun." [Âl-i İmrân 200] Kalplerinizi, akıllarınızı ve bakışlarınızı, Allah'a, İslâm'a ve İslâm Ümmetine raptediniz. Muhakkak ki Allah, bize yardım edecek, bize vaat ettiği temkîn vaadini gerçekleştirecek ve Filistin, el-Mustafâ [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in bize haber verdiği gibi Allah'ın sâlih kulları tarafından kurtulacaktır: لا تقوم الساعة حتى يقاتل المسلمون اليهود ... "Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyâmet kopmayacaktır." O halde Allah'tan bir nusret ve yakın bir fetih ile müjdeleyiniz.

Ümmetlerin en hayırlısı olan İslâm Ümmeti'ne diyoruz ki vandalistlerin ve Batının projeleri peşinde koşuşanların kendilerini tek hak sahibi ve tasarruf yetkisine sahip olduğunu düşündükleri Filistin, sizlerin arzıdır, Ümmetinizin arzıdır ve Rasulünüz [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in mesrâsıdır. Zîra o, İslâm Ümmeti'nin mülküdür ve onlar, onun bir karış toprağında bile hiçbir hakka veya tasarruf yetkisine sahip değillerdir. Çünkü onlar, kendilerini Ümmetlerinin bedeninden soyutladılar, Sömürgeci Kâfir ile hem-dem oldular, saldırdığı eli olmaya, Ümmeti ve kurtuluşu yönündeki hareketini gözetlediği gözü kulağı olmaya râzı oldular. Dolayısıyla onlar, Filistin'in hiçbir şeyine sahip değillerdir. O halde onu kurtarmaya koşunuz ki Filistin, Sömürgeci Kâfirin istediği gibi sadece Filistin halkının meselesi değil de tüm Müslümanların meselesi haline dönüşsün. Son olarak Faruk'un, Hâlid'in, Salahaddîn'in, Ubeyde'nin, Kutuz'un ve Fatih'in torunları olup kışlalarına kapanan Ümmetin ordularına diyoruz ki artık nihai zaman yaklaşmış ve sorumluluğunuz daha da artmıştır. Zîra hem katliam ve sürgün altında inim inim inleyen Filistin ve Müslümanların diğer beldelerine şahit olmaktasınız, hem de kazılar yoluyla Mescid-il Aksâ'nın temellerini yıkmaya ve yakınında bir sinagog açmaya çalışan Yahudilere şahit olmaktasınız. O halde imdat dileyenlerin imdatlarına ve mustazafların çığlıklarına icâbet etmelisiniz. وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ "Eğer onlar dîn hususunda sizden yardım isterlerse, onlara yardım etmek üzerine borçtur.[el-Enfâl 72] Artık kahramanlığınız ve dîninizin gayreti harekete geçmez mi? Damarlarınızdaki izzet, nusret ve zafer kanları kaynamaz mı? Böylece -geçmişte Hilâfet'in gölgesinde olduğunuz gibi-, Ümmeti bütün tehlikelerden ve kötülüklerden koruyan kalesi ve kalkanı olursunuz. يَا قَوْمَنَا أَجِيبُوا دَاعِيَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُجِرْكُم مِّنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ "Ey kavmimiz! Allah'a dâvet edene icâbet edin ve ona îmân edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi elîm bir azaptan kurtarsın." [el-Ahkâf 31]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir

Filistin
Medya Bürosu

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilâyeti, İslâm Ümmeti'nin Fıtır (Ramazan) Bayramını Tebrik Eder

  • Kategori Türkiye
  •   |  

İşte bir Ramazan daha geçip gitti. İslâmî Hilâfet Devleti'nin Hicrî 1342 yılında yıkılmasından bu yana 87 Ramazan geçmişte kaldı. O günden bugüne Müslümanlar bir felâketten diğer bir felâkete, bir musibetten diğer bir musibete savrulup durdular. Birlikleri parçalandı, kuvvetleri zayıfladı, devletleri gitti. Bir milyardan fazla bir nüfusları olduğu halde âdeta suyun önünde sürüklenen çer-çöp gibi oldular. Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın İslam ile şereflendirip İslam'a bağlandıkları, Şeriatını tatbik ettikleri ve Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in Hidâyetine sarıldıkları sürece her iki dünyanın saadetine kefil olduğu, insanlar için çıkarılmış en hayırlı Ümmet iken topukları üzere gerisin geriye döndüklerinde Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şu kavli onlar üzerinde tecelli etti:  يُوشِكُ أَنْ تَدَاعَى عَليكُم الأُمَمُ منْ كلِّ أُفق كما تَدَاعى الأَكَلَةُ على قَصْعَتِها قال قلنا يا رسول الله أمِنْ قِلّةٍ بنا يومَئِذٍ قال أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كثيرٌ ولكنْ تكونون غُثاءً كغثاء السَّيل يَنْتَزِعُ المهابَةَ مِن قلوبِ عَدوِّكُم ويجعلُ في قلوبِكم الوهْنَ قال قلنا وما الوهْنُ قال حُبُّ الحياةِ وكراهيةُ الموتِ "Yiyicilerin (oburların) tabakları üzerine üşüşmeleri gibi Ümmetlerin (diğer milletlerin) her taraftan sizin üzerinize üşüşmeleri yakındır." Dedik ki: "Yâ Rasul Allah! Bu, bizim o zaman (sayıca) çok az olmamızdan dolayı mıdır?" Dedi ki: "Siz o zaman çok olursunuz, velâkin selin köpüğü gibi köpükler (ağırlığında) olursunuz ki düşmanlarınızın kalplerinden sizin heybetiniz çıkar ve sizin kalplerinize de Vehn girer." Dedik ki: "Vehn de nedir?" Dedi ki: "Hayatı sevmek ve ölümü kerih görmektir." [Ahmed İbnu Hanbel rivâyet etti]

İşte böylece başta Amerika ve İngiltere olmak üzere azgın Haçlı askerlerinden oluşan kalabalıklarla İslâmî beldeler üzerine üşüşüp Irak ve Afganistan topraklarını işgâl ettiler, Müslümanların evlatlarını katlettiler, Müslümanların her mahremini ve her mukaddesini ayaklar altına aldılar, servetlerini yağmaladılar. Onları engelleyen veya durduran hiç kimse de olmadı. Aksine Müslümanların başındaki yöneticiler, bu Sömürgeci Kâfirlere uşaklık ettiler, onların politikalarına hizmet ettiler, onların çıkarlarının bekçiliğini yaptılar, kendi halklarını bırakıp onları dost edindiler. Şüphesiz bu yöneticilerin ve onlarla birlikte hareket eden medyadaki, iş dünyasındaki, sivil toplumdaki ve cemaatlerdeki ayaktakımlarının İslâm'a ve Müslümanlara zararı, Kâfirlerin zararından beterdir. Bu Ramazan ayında, bilhassa Kadir Gecesi'nde bu Laik (Dinsiz) devletin zebanilerinin Hizb'in şebâbına yaptıkları eziyetler, attıkları iftiralar ve bile bile tekrarladıkları yalanlar bunun en açık örneklerinden biridir.

Ey Müslümanlar!

Siz biliyorsunuz ki Râşidî Hilâfet'i kurmak, diğer farzların kendisiyle tamamlandığı en azîm farzdır. Onunla Cihâd Sancağı yükselir, canlar, mallar ve ırzlar korunur ve Müslümanlar önceki izzetlerine, itibarlarına ve heybetlerine kavuşur. Öyleyse nâfile ibâdetlerinizi çoğalttığınız, tevbe ve istiğfarlarınızı artırdığınız, Yaratıcınız karşısında secdelerinizi ve rükularınızı uzattığınız şu mübârek günlerde, bu azim farzı yerine getirmek için de hiçbir kınayıcının kınamasından korkmaksızın çalışmaya başlayınız artık!

Rabbinizin taatine ve rızâsına koşunuz, bizimle birlikte İslâmî dâveti taşıyınız Ey Müslümanlar! Öyle ki bundan sonra hiçbir Ramazan Hilâfetsiz olmasın. Bugün kan, gözyaşı, açlık, sefalet ve işgâl ile geçen Ramazanlar, geçmişte olduğu gibi yine Bedir Savaşı gibi zaferler, Roma'nın fethi gibi fetihler, sevinçler ve mutluluklar ile dolsun. Muhakkak ki bu, Allah'a hiç de zor değildir.

Bu vesileyle tüm Müslümanların mübarek Fıtır Bayramı'nı tebrik eder, bu mübarek bayramın tüm İslam Ümmeti'ne hayırlar getirmesini ve önümüzdeki Adha (Kurban) Bayramı'nı hep birlikte Râşidî Hilâfet Devleti çatısı altında kutlamayı nasip etmesini Alemlerin Rabbinden niyaz ederiz. -Âmin-

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ  "Ey imân edenler! Allah ve Rasûlü sizi, size hayat verene çağırdığında icâbet edin. Bilin ki Allah kişi ile kalbi arasına girer ve siz muhakkak O'nun huzurunda toplanacaksınız." [el-Enfâl 24]

 

 

Devamını oku...

- Basın Açıklaması - Hizb-ut Tahrir / Bangladeş, Rajşahı'nda Tutuklanan Üyelerinden ve Aktivistlerinden On Kişinin Serbest Bırakılmasından Ötürü Allah'a Hamd Eder

Hizb-ut Tahrir'in Bangladeş'teki Resmî Sözcüsü ve Genel Koordinatörü Muhyiddîn Ahmed, bugün yayınladığı bir basın açıklamasında, Hizb'in üyelerinden ve aktivistlerinden on kişinin Rajşahı Merkez Hapishanesi'nden serbest bırakılmasından sonra Allah'a hamd-ü senâlarını ifade etti. Aynı zamanda Rajşahı'ndaki tutuklananların serbest bırakılması için yürütülen siyâsî faaliyetler nedeniyle tutuklanan Çittagong'daki üyelerinden ve aktivistlerinden beş kişinin de serbest bırakılmasını talep etti.

Muhyiddîn Ahmed, Bangladeş halkına Hizb ile birlikte durmalarından ötürü teşekkür etti. Yine yurtiçinden ve yurtdışından gelerek Hizb'in düzenlediği protesto faaliyetlerine katılan herkese de teşekkür etti. Yine tutuklu kardeşlerin serbest bırakılmaları için gece-gündüz çalışan avukatların desteğini takdir etti. Yine okuyucuları ve izleyicileri için gerçeğin araştırılması ve açığa çıkarılması için çaba sarf eden medya mensuplarına da teşekkür etti.

Son olarak Muhyiddîn Ahmed, Müslüman Ümmet'in mübârek bayramını en içten dilekleriyle tebrik etti.

 

Muhyiddîn Ahmed
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü ve Genel Koordinatörü
Bangladeş

Devamını oku...

Hicri 1429 Şevval Ayı Hilâlinin Görüldüğünün İlanı

  • Kategori Duyuru
  •   |  

Allahu Ekber! Allahu Ekber! Allahu Ekber! La ilahe illallahu vallahu ekber! Allahu Ekber ve lillahil hamd.

29 Eylül 2008 Pazartesi gecesi itibarı ile Şevval hilâlinin bazı İslam beldelerinde normal görüşle (Şer'i olarak) görüldüğü ilan edilmiştir.

Buna binaen Rasul (S.A.V)’ín "(Ramazan) hilali görüldüğünde oruca başlayınız. (Şevval) hilali görüldüğünde orucu bozunuz." (Buhari, Savm, 1776) buyruğu üzere yarın (30 Eylül) Salı günü İyd al-Fitr'dir (Ramazan bayramıdır)

Bu vesileyle Hizb-ut Tahrir Emiri Ata Ebu Raşta ve Hizb-ut Tahrir.info çalışanları İslam ümmetinin Mübarek Ramazan ayını tebrik eder; bu bayramın Hilâfet ve halifesiz geçen son bayram olmasını Allah Subhanehu ve Teala’dan niyaz ederler.

 

Declaration of the sighting of the crescent moon of Shawwal 1429 Hijri

Allahu Akbar, Allahu Akbar, Allahu Akbar, La ilaha illallah, Allahu Akbar, wa lillahil hamd

Alhamdulillah and peace be upon the Messenger of Allah (sallAllahu ‘alayhi wasallam), and peace be upon his family, his companions, those who gave their loyalty to him, and those who followed him, tracing his steps and establishing the Islamic ‘Aqeeda as the foundation for their thought, and the Ahkam Al-Shar'iyyah as the measure for judgment in their actions and the source of their laws.

It was narrated by Al-Bukhari in his Sahih on the authority of Muhammed Bin Ziyad, who said, "I heard Abu Hurairah, may Allah be pleased with him, say: ‘The Messenger of Allah (sallAllahu ‘alayhi wasallam) said', or he said, ‘Abu Al-Qasim (sallAllahu alayhi wasallam) said: Fast when you see it, and break your fast when you see it, and if you cannot see it then complete 30 days of Sha'ban.'"

After seeking the Hilal of the month of Shawwal on this Monday night, a legal (Shar'ee) sighting of the moon has been confirmed in some Muslim lands. Therefore, tomorrow, Tuesday is the first day of Eid al-Fitr.

On this occasion, the Ameer of Hizb ut-Tahrir , the Alim ‘Ataa Bin Khaleel Abu Al-Rashta, may Allah (subhanahu wa ta'ala) protect him, asks Allah (subhanahu wa ta'ala) to bless this Ummah and those who uphold Allah's message. Allahu Akbar! May Allah protect this Ummah and accept our worships this Ramadan and honour this Ummah with the great Khilafah Rashida soon.

Allahu Akbar, Allahu Akbar, Allahu Akbar, La ilaha illallah, Allahu Akbar, wa lillahil hamd

The head of the media office of Hizb ut-Tahrir, as well as all those working within it, congratulate all the Muslims on the occasion of Eid al-Fitr and ask Allah (subhanahu wa ta'ala) to bless the Islamic Ummah with the righteous Khalif, behind whom we fight and protect ourselves.

May Allah (subhanahu wa ta'ala) accept our and your acts of worship.

Wassalamu Alaikum wa Rahmatullahi wa Barakatahu

The eve of Eid al-Fitr 1429 Hijri corresponding to 29th September 2008

Devamını oku...

- Basın Açıklaması - İkinci Trablus Patlaması, Halkını Bastırmak Amacıyla Trablus'u Terörizmle Suçlamayı Hedefleyen Plânın Bir Parçasıdır

Geçen 13 Ağustos günü, çoğu ordu mensubu olmak üzere onlarca kişinin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan el-Masârıf caddesindeki mücrim patlama meydana geldiğinde bu cürümün, insanların canlarını, kanlarını ve güvenliklerini karşılıklı mesajlaşmaların ve baskıların aracı haline getiren dış güçlerle bağlantılı yerel taraflar arasındaki siyasî çatışma bağlamında gerçekleştiğini açıklamıştık. Zîra gruplardan birisi, hasmı ile yüzleşip Trablus halkının duygularını, dindarlıklarını ve düşüncelerini istismar ederken diğer grup ise terörizm ile mücadele gerekçesi altında Trablus halkına, özellikle de mütedeyyin gençlerine güvenlik darbesi indirmek yoluyla hasmının yolunu kesmeyi ve en önemli kozlarından birinden mahrum etmeyi hedeflemektedir. Nitekim bu son hedef, bazı politikacıların ve medya tellallarının, hiç bir delile, hatta şüpheye dahi istinat etmeksizin bu patlamalarla İslâmî akımları sorumlu tutmalarıyla ortaya çıkmıştır. Bunun ardından tüm dünyanın ve bir grup devlet liderinin karşısında şu açık tehdit gelmiştir: "Lübnan'ın Kuzeyindeki selefî radikalizm ve güçler yok edilmeksizin Lübnan'a istikrar yoktur."

İşte bugün aynı manzara tekerrür etmektedir. Zîra doğrudan Trablus ile Kuzey halkından olan ordu mensuplarını hedef olan yeni vahşî bir patlama meydana gelmiş, ardından da rollerin tamamlanması bağlamında "radikallere" ve "teröristlere" suçlamalarda bulunmak yoluyla Trablus halkını ve dindarlarını hedefleyen patır patır suçlama açıklamaları yapılmıştır.

Sözün özü: Asker ve sivil olmak üzere Trablus ve Kuzey halkından olan masum yeni bir grubu kurban eden bu yeni cürüm katliamı, Trablus ile halkını cezalandırmak ve terörizm ile mücadele gerekçesi altında ordu subayları ile mensuplarını, kendi halkları, kardeşleri ve beldelerinin evlatları ile trajik bir ortamda karşı karşıya getirmek için başka bir girişimdir. Maazallah bu planın başarıya ulaşması halinde planlayıcılar, Lübnan'daki hasımlarının önüne geçmelerinin ötesinde "fundamentalizm" ve "İslamî terörizm" ile mücadelelerinden ötürü ödül olarak sayın Amerikalının göğüslerine takacağı yeni bir madalya kazanmış olacaklardır.

Tablonun ve siyasî arka planının netleşmiş olması, kamuoyunun, siyaset ve medya kesimlerinin, insanların canlarını, kanlarını ve güvenliklerini kendilerinin ve efendilerinin hedeflerini gerçekleştirmek uğruna peşkeş çeken cürüm planlayıcılarının maksatlarını gerçekleştirmek peşinde sürüklenmelerini engellemelidir. Bu hususta bizler için en hayırlı nasihatçi, şöyle buyuran Allahu Te'alânın Kitâbıdır:

وَإِذَا جَاءهُمْ أَمْرٌ مِّنَ الأَمْنِ أَوِ الْخَوْفِ أَذَاعُواْ بِهِ وَلَوْ رَدُّوهُ إِلَى الرَّسُولِ وَإِلَى أُوْلِي الأَمْرِ مِنْهُمْ لَعَلِمَهُ الَّذِينَ يَسْتَنبِطُونَهُ مِنْهُمْ وَلَوْلاَ فَضْلُ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ لاَتَّبَعْتُمُ الشَّيْطَانَ إِلاَّ قَلِيلاً "Onlara güvenlik veya korkuya dair bir haber geldiği zaman hemen onu yayıverirler. Halbuki onu Rasûl'e veya kendilerinden olan Ulî'l Emr'e götürmüş olsalardı, aralarından istinbât edenler (işin içyüzünü ortaya çıkarabilenler), onun ne olduğunu bilirlerdi. Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, pek azınız müstesna, şeytana uyup giderdiniz." [en-Nisâ 83]

 

حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu

 

Devamını oku...

- Basın Açıklaması - Emperyalist Finanseli BRAC Dahil Bütün Hükümet Dışı Örgütlerin (NGO) Aktiviteleri Engellenmelidir

Bugün çıkan bir basın açıklamasında Hizb-ut Tahrir'in Bangladeş'teki Resmi Sözcüsü Fahmida Farhana Khanam, BRAC (Bangladeş Kırsal İlerleme Komitesi)'ın yurt çapındaki vahşi ve pervasız faaliyetleri üzerindeki derin meseleyi anlattı. Geçen Çarşamba çeşitli gazeteler, Comilla yöresindeki Chouddagram'da yerel bir BRAC ofisinde, karısının ödemediği kredi borcu için kaçırılıp esir tutulan ve acımasızca işkenceden sonra öldürülen yoksul bir taksi şoförü Abdurraşid'in hikayesini yayınladılar. Bugün de Cox's Bazar'ın Kolatoli üretim çiftliğindeki BRAC ofisinin bir gece nöbetçisi Jasim Uddin'in BRAC çalışanları tarafından kusurlarını örtmek üzere öldürüldüğü yönünde başka bir hikaye daha yayınlandı.

Fahmida Farhana açıklamasında, ülkedeki BRAC, Grameen Bank ve diğerleri gibi emperyalist finanseli Hükümet Dışı Örgütlerin (NGO), insanların yoksulluğunu sermaye olarak kullandığını ve yüksek oranlı faizle kredi vererek kanlarını emdiğini belirtti. Bu finansal kurumlar işlemlerle kendilerine muazzam kârlar çıkarmaktadırlar. Dahası bu NGO'lar yoksulluktan faydalanarak insanları zorla dinlerinden döndürmekle de suçlanmaktadırlar. Netice olarak İslami kıymetler ihlal edilmiştir ve büyük tehlike altındadır. Ama öyle olsa da tiksindirici faaliyetlerinin haberleri yaygındır ve günlük gazetelerde sık sık yayınlanmaktadır. Geçmiş hükümetler gibi mevcut olanı da gizemli bir şekilde konu hakkında sessizdir. Fahmida Farhana Khanam, böylesi NGO gruplarının ibret verici bir şekilde cezalandırılmalarını ve Batı Emperyalizminin mızrak başı olan bu NGO'ların faaliyetlerinin durdurulmasını talep eder.

 

Fehmide Ferhâna Hânım
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hanımlar Resmî Sözcüsü
Bangladeş

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir’in Türkiye Vilâyeti’ndeki Resmî Sözcüsü Sayın Yılmaz Çelik’in Ergenekon Soruşturması Kapsamında Tutuklanmasını Nefretle Kınıyoruz

Hizb-ut Tahrir'in Türkiye Vilâyeti'ndeki Resmî Sözcüsü Sayın Yılmaz Çelik, 26.09.2008 Cuma akşamı iftar vaktinde, yani tam da bin aydan daha hayırlı bir vakit olan Kadir Gecesi, Laik (Dinsiz) Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik birimleri tarafından, Ergenekon soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alınıp, önceki bir davadan hakkında çıkan gıyabi tutuklama kararına binaen Sincan F Tipi Hapishanesine konuldu.

Önceki hafta Hizb-ut Tahrir'in Ergenekon terör örgütü ile ilişkilendirilmesine yol açan gözaltılar ve haberler üzerine üst üste iki basın açıklaması yayınlayıp bir de röportaj veren Sayın Yılmaz Çelik, iddiaları sert bir dille eleştirip kesin ifadelerle reddetmişti. Buna rağmen tutuklanması, İslâm'a ve Müslümanlara karşı küresel boyutta süregelen Kapitalist Sömürgecilik saldırısına hizmet eden AKP Hükümeti'nin ve güdümündeki Ergenekon savcılarının, Hizb'in bu sömürgecilik sistemine, bu zâlim Laik devlete, çökmüş kurumlarına ve kokuşmuş politikalarına karşı sesini yükseltmesini hazmedemediklerini, bile bile yalan ve iftira ile hareket ettiklerini, şeytanların bağlı olduğu mübârek Ramazan ayında, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi'nde Allah'ın mü'min kullarına karşı giriştikleri bu cürümle, yegâne hak olan İslâm dâvâsının önünü kesmek ve bu zulüm sistemini yok edecek Râşidî Hilâfet Devleti'nin kurulmasını engellemek için beyhude bir çaba içine girdiklerini göstermektedir.

Yineliyoruz: Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslâm olan bağımsız ve küresel bir siyâsî partidir. İngiliz türemesi Ergenekon terör örgütüyle de, Amerikan türemesi AKP Hükümeti'yle de hiçbir alâkası yoktur ve olamaz da! Medyada bu yönde geçen haberlerin, ifadelerin ve iddiaların hepsi yalandır, iftiradır! Oysa Allah [Subhânehu ve Te'alâ] onları şöyle uyarmıştır:  إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُم مَّا لَيْسَ لَكُم بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِندَ اللَّهِ عَظِيمٌ، وَلَوْلاَ إِذْ سَمِعْتُمُوهُ قُلْتُم مَّا يَكُونُ لَنَا أَن نَّتَكَلَّمَ بِهَذَا سُبْحَانَكَ هَذَا بُهْتَانٌ عَظِيمٌ  "Siz bu iftirayı dilden dile dolaştırıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağzınızda geveleyip duruyorsunuz ve bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Oysa bu, Allah katında çok büyüktür. (15) Bu iftirayı işittiğinizde, ‘Bunu konuşup yaymamız bize  yakışmaz. Hâşâ, bu çok büyük bir iftiradır' demeniz gerekmez miydi?" [en-Nûr 15-16] Biliyoruz ki biz ne kadar dil döksek de, ne kadar reddetsek de bu tağut ve dinsiz Türkiye Cumhuriyeti'nin hamalları Kureyş Müşrikleri gibi bu bağnazlıklarına devam ederler, tâ ki Allah'ın emri, vaadi gelip de Küfrün kelimesi en alçak, Allah'ın kelimesi en yüce oluncaya kadar. وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ  "Zulmedenler, nasıl bir yıkılış ile yıkıldıklarını çok yakında bileceklerdir." [eş-Şu'arâ 227]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcü Yardımcısı
Türkiye Vilâyeti

 

Devamını oku...

- Basın Açıklaması - İstihbârat Teşkilâtı Tarafından Hizb-ut Tahrir Üyesinin Kaçırılması, Hilâfet'in Yeniden Kurulmasını Engelleyemez!

Iyd-ul Fıtr'a [Ramazan Bayramı] üç gün kala askerî istihbârat teşkilâtı, Hizb-ut Tahrir'in Peşâver'deki üyelerinden Celâl Huseyn'i kaçırdı. Celâl Huseyn, Peşâver Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünden master derecesine sahiptir ve büyük bir şirkette çalışmaktadır. Kendisi evlidir ve bir kız bebek babasıdır. Sadr Peşâver'deki Hâlid ibn-ul Velîd Parkı'ndan Hizb-ut Tahrir'in fikirlerini içeren beyannâmeler dağıtırken kaçırıldı. Şimdiye kadar ne herhangi bir mahkemeye sevk edildi, ne de ailesi nerede olduğuna dair bilgilendirildi. Celâl Huseyn gibi, son derece eğitimli siyâsî bir dâvâ adamının istihbârat teşkilatı tarafından kaçırılması bir kez daha kanıtlamıştır ki bu gizli teşkilâtlar Amerika Birleşik Devletleri'nin menfaatine çalışmaktadırlar. Çünkü dünyanın en büyük siyâsî partisi olan Hizb-ut Tahrir, Hilâfet'i kurarak Müslüman Ümmet'i birleştirmeye yönelik siyâsî bir harekete liderlik etmektedir ve Amerika, Müslümanların başındaki ajan yöneticileri kullanarak bu hareketi kırmayı arzulamaktadır. Dolayısıyla istihbârat teşkilâtının bu eylemi, Amerika'nın talimatları doğrultusunda İslâm'ı ve Müslümanları bastırmak için nasıl çalıştıklarını göstermektedir. Bununla birlikte Hizb-ut Tahrir;

1.   Amacına ulaşıncaya, yani Hilâfet'i yeniden kuruncaya dek bu siyâsî hareketi sabır, sebat ve cesaretle sürdüreceğini,

2.   Celâl Huseyn'i, istihbârat teşkilâtının bu adam kaçıran zebanilerinin ellerinden kurtarmak için tüm siyâsî ve yasal yolları kullanacağını ilan eder.

 

İmrân Yûsufzây
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmi Sözcü Yardımcısı
Pakistan Vilâyeti

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER