- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Ne Pahasına Olursa Olsun Hilafet Yeniden Kurulmalıdır!
Hüseyin bin Ali ve ondan sonra ailesinin ihaneti ile Mustafa Kemal ve ondan sonraki Kemalistlerin ihanetinin ardından Hilafetsiz yüz yıldan fazla bir sürenin geçtiği artık yeter. Zira Allah’ın şeriatı siyasi hayattan tamamen kaldırılmış ve onun yerini, insanların, sömürgecilerin, küfrün ve tiranların kanunu almıştır.
Yüz yılı aşkın süredir Müslümanlar, elliden fazla varlığa parçalanmış ve bu varlıkların tamamı, Amerika, İngiltere, Fransa ve hatta Yahudi varlığı gibi kâfir ve sömürgeci ülkelerle ya bağlantılı ya da suç ortağıdırlar.
Mescid-i Aksa onlarca yıldır ordu ve subaylara haykırıyor ama onlardan hiçbiri kıllarını dahi kıpırdatmıyor ve Filistin’deki yaşlılara, kadınlara veya çocuklara yardım etmiyorlar. Ayrıca on yıldır Şam, Erdoğan’ın yardımıyla Nusayri rejiminin, Rusların ve İran'ın vahşetine terk edildi ve Şam’daki halkımıza yapılan vahşete, sistematik cinayetlere ve ölüm varillerine karşı yardım etmek için bölgedeki hiçbir ordu harekete geçmedi. Dahası yirmi yıl önce Irak ve halkı, Amerikan işgalinin ardından, zulmün, katliamın, haram kanının dökülmesinin ve mezhepçiliğin zulmünün acısını tatmışlardı.Libya, Yemen, Somali'den önce Bosna ve Keşmir, Hilafet güneşinin ortadan kaybolması ve Allah’ın hükmünün artık uygulanmamasıyla birlikle liste her geçen gün daha da uzayıp gitmektedir.
Ne pahasına olursa olsun ve olası her türlü fedakarlıkla Hilafetin yeniden kurulması gerekir. Hakikat apaçık ortada olup göz ve kalp bu hakikati görmektedir. Zira İslam beldelerindeki tüm varlıklar, tıpkı Filistin'de bir Yahudi varlığını kurdukları gibi Hilafetin yıkılmasından sonra sömürgeciler ve yandaşları tarafından kurulan bölgesel varlıklardır. Bu varlıklar Allah'a, Rasulü'ne, dinine ve ümmetine düşman varlıklardır. Bunların, aramızdaki bölünmeyi ve anlaşmazlığı pekiştirmenin yanı sıra onları kuran sömürgeci ülkelere olan sadakati pekiştirmek için ortaya çıkarıldığı şüphe götürmez bir gerçektir. Şu anda İslam beldelerindeki mevcut rejimlerin durumu işte budur.
Bu nedenle bizi bölmek, parçalamak, bize zulmetmek, düşmanlarımıza boyun eğdirmek, dinimizden ve doğru yolumuzdan uzaklaştırmak için kurulmuş olan bu rejimleri ıslah etmeye çalışmak çok saçmadır. Aksine bu rejimlere yönelik tek çözüm, onların tamamını Hilafet Nizamı ile değiştirmektir.
Müslüman halklarımızın içindeki tüm gruplar için gerekli olan: Subaylar, askerler, polis, güvenlik, alimler, şeyhler, tüccarlar, düşünürler, yazarlar, şairler, doktorlar, mühendisler, profesörler, zanaatkarlar ve sıradan insanların tamamının, sıkıntılarımızın başının bu rejimler olduğunu anlamaları ve bu esasa göre hareket etmeleri gerekir. Zira bu rejimler Allah'ın, Rasulü'nün ve biz Müslümanların düşmanları olup onların sadakati sadece sömürgeci Batıyadır.
Ne pahasına olursa olsun Hilafet yeniden kurulmalı, enerjiler toplanmalı ve Hilafeti yeniden tesis etmek ve Sykes-Picot rejimlerinden kurtulmak için kesin ve doğru bir hedef üzerinde birleşilmelidir. Bu ise ordunun, Hizb-ut Tahrir'in Hilafeti kurmak için liderlik ettiği çalışmaya nusret vermeleri ve askerlerin dışındaki halkların geri kalan kesimlerinden her birinin de konumuna, pozisyonuna, gücüne ve imkanlarına göre canla başla Hilafetin yeniden kurulması fikrine destek vermesiyle olacaktır.
Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurmak için ümmet olarak fedakârlık yapılması ve ödememiz gereken bedeller olması gerekir. Zira fedakarlıklar ve bedeller olmaksızın bu asil hedefin gerçekleşmesi imkansızıdır. Artık herkesin, şimdi şu çok önemli hususun farkına varması gerekir: Ne pahasına olursa olsun Hilafet yeniden kurulmalıdır. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına uyun.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Memduh Ferec