Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

El-Raye Gazetesi

Şehit Muhammed Salah…

Ümmetin Ordularında Hayır Olduğunun Başka Bir Örneğidir!

Dr. Hâmid Şahin – Mübarek Toprak (Filistin)

Yahudi varlığı 3/6/2023 Cumartesi günü, Mısır sınır muhafızları güçlerinde görev yapan 22 yaşındaki Muhammed Salah adlı Mısırlı bir asker tarafından, varlık ile Mısır arasındaki sınırda, güçlerini hedef alan bir ateş sonucu üç askerinin öldüğünü ve dördüncüsünün de yaralandığını duyurdu.

Bu niteliksel olay, Camp David barış anlaşmasının üzerinden kırk yılı aşkın bir süre geçmesine ve gaspçı varlık ile Mısır rejimi arasındaki güvenlik ve askeri koordinasyona rağmen Yahudi varlığı ile Mısır Müslümanları arasındaki çatışma konusunu yeniden gündeme getirdi.

Muhammed Salah’ın operasyonu, kendisinden önceki askerlerin siciline eklenen genç bir askerin kahramanca bir örneğini teşkil etmektedir. Nitekim bu operasyon, Ekim 1973 savaşından, Yahudi savunmasının düşmesinden, Sina’ya girmesinden ve Sina’dan sonraki hususlardan bu yana yeniden hafızalara iki taraf arasındaki askeri çatışmayı getirdi.

Ayrıca bu olay, yeniden hafızalara Mısırlı askerlerin Yahudi varlığına karşı yürüttükleri kahramanca örnekleri getirmiştir ki onlardan bazıları şunlardır: 1985 yılında Mısır’ın Nuweiba bölgesinde beş Yahudi’yi öldürerek Yahudilere acı çektiren, ardından Mısır rejiminin askeri cezaevi hastanesinde intihar ettiğini açıkladığı asker Süleyman Hatır! 28/11/1990 tarihinde Eilat’taki Ras el-Naqab operasyonunu gerçekleştirerek 21 Yahudi subay ve askeri öldüren ve 20’sini de yaralayan asker Eymen Hasan. Onun bu operasyonu, o dönemde 21 kişinin şehit olduğu Mescid-i Aksa katliamının ve Yahudilerin 1970 yılında 30 öğrencinin kurban edildiği Bahr el-Bakar okulunun öğrencilerine yaptıklarının intikamı için gelmişti. Mısır rejimi onu onurlandıracağına 10 yıl hapse mahkum etti, sonra serbest bıraktı ve 11 yıl güvenlik gözetimi altına aldı!

Ayrıca bu operasyon yeniden hafızalara, Filistin’in doğusunda kahramanca askeri örnekliklerin sergilendiğini getirdi; tıpkı Karameh Muharebesi’nde albay Meşhur Haditha el-Câzi’nin örnekliğinde olduğu gibi; zira sözde “yenilmez “İsrail” ordusu” onun ve mücahitlerin elleriyle paramparça olmuştu. Yine asker Ahmed Dakamseh, 1997 yılında namaz kılarken kendisiyle alay eden bir grup Yahudi kadına ateş açarak onlardan yedisini öldürmüş ve Ürdün rejimi tarafından yirmi yıl hapisle yargılanmıştı!

Asker ve subay da dahil olmak üzere askeri okullardan mezun olmuş, dinlerini ve ümmetlerini seven, zulümlere sessiz kalmayan ümmetin orduları ve kuvvetlerinde hayrın olduğunu gösteren daha birçok misaller vardır; onlardan biri de Türk çevik kuvvet polisi olan 22 yaşındaki şehit Mevlüt Mert Altıntaş’tır; zira kendisi, Rusya’nın Halep halkını öldürme ve yerinden etme gibi yaptıkları yüzünden “Allahu Ekber... Halep’i unutmayın. Suriye’yi unutmayın” sloganları atarak 2016 yılında Ankara’da Rus büyükelçisini öldürmüştü. Türkiye’nin resmi yanıtı ise, kahramanın annesi ve kız kardeşinin soruşturma için tutuklanması ve 28 kişinin de olaya katılmak suçundan yargılanması oldu!

Bu olaylar ve örnekliklerin, Müslüman ülkelerdeki mevcut rejimlerin ihaneti ve Filistin’e, onu ve Müslüman ülkeleri savunmaya çalışan herkese karşı komplo kurmaları gibi resmi düzey de dahil olmak üzere pek çok ortak yönü vardır. Zira rejimler, kutsalları savunmak ve Filistin’i Yahudilerden kurtarmak yerine, onların yöneticilerinin Yahudilerle normalleştiklerini, sınırlarını koruduklarını, onlara karşı savaşan herkesi yargıladıklarını ve ölülerinden dolayı Yahudilere üzüntülerini dile getirdiklerini görüyoruz; tıpkı daha önce, Yahudi ordularının Cenin ve Nablus’a saldırdığı, Gazze Şeridi’ni kuşattığı, kutsal yerleri yağmaladığı ve kutsal yerlere baskın düzenleyip kirlettiği bir dönemde Yahudi askerlerin öldürülmesinden duyduğu derin üzüntüyü dile getiren Ürdün Kralı Hüseyin ve yakın zamanda Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin yaptığı gibi!

Öte yandan tüm bu örneklikler, Filistin, Suriye ve diğer İslam beldelerindeki Müslümanların başlarına gelenlerden dolayı silahlı kuvvetlerin içindeki Müslümanların evlatlarının içlerinin yandığını, Müslümanların ordularındaki hayrın hiç kesilmeksizin var olacağını, tüm ümmetin ve ordularının normalleşme virüsü ve aşağılık barış anlaşmaları ile kirlenmediklerini, hala mübarek topraklara sevgi beslediklerini ve orada olup bitenlerden etkilendiklerini gösteriyor; Muhammed Salah ve ondan önce arkadaşlarının yolculuğunun tüm Filistin’in kurtuluşu ve İslam’ın zaferiyle tamamlanması için bu niteliksel olayın orduların söylemine yerleşmesi ve onları savaşmak için kışkırtması gerekiyor.

Kaynak: El-Raye Gazetesi - 447. Sayı - 14/06/2023

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER